9524,59%-0,06
32,52% 0,24
34,72% 0,03
2493,11% 1,26
4168,04% -0,71
CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı İmamoğlu, "Bu şehrin 150 köyünde tarımı en üst seviyede destekleyeceğiz." dedi.
CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu, Çatalca mitinginde, eşi Dilek İmamoğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da eşlik etti.
Burada halka hitap eden İmamoğlu, Türkiye'nin tarım ithalatı yapan bir ülke konumuna düştüğünü belirterek, şöyle konuştu:
"Biz, belediyecilikte, yerel yönetimde bu süreci destekleyen ve takip eden 16 milyonluk şehrin her refleksinin bu ülkeye iyi geleceğini bilen bir anlayış yürüteceğiz. Bu şehrin 150 köyünde tarımı en üst seviyede destekleyeceğiz. Çatalca, İstanbul'un en önemli günü birlik turizm merkezlerinden bir tanesi olacak. Her konuda yanındayız. Çatalca'da hizmet eden seçilmiş bir belediye başkanı var. Saygı duyuyoruz. İstanbul'un seçilmiş 39 belediye başkanına saygı duyuyoruz. Biz, bu şehirde seçilmiş belediye başkanıyla, ben, İBB Başkanı olarak keyifle çalışacağım. Ben, hizmet için talimat alan bir belediye başkanı değilim. Ben, milletinden talimat alan birisiyim. Ola ki başka bir partiden seçildim diye hizmete iştirak etmeyen, geride duran olur fotoğrafını çeker millete gösteririz."
"İnsan ister ki bu mevzulara dahil olmasın"
İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 23 Haziran'daki seçimlere yönelik yaptığı mitinglere de değinerek, "Bu ülkenin bir vatandaşı olarak temennim Sayın Cumhurbaşkanının meydanlara çıkmaması. Cumhurbaşkanı, devlet adamıdır. İnsan ister ki bu mevzulara dahil olmasın. En azından kimle yarıştığımızı daha iyi görürüz. Ama bunu tercih etmediler. Başladılar söylemeye. Biliyorsunuz, 'Pontus' dediler, 'Yunan' dediler, şimdi de 'Sisi' dediler. Ben, dediklerinden bir şey anlamıyorum. Akşamdan sabaha bir şey uyduruyorlar." diye konuştu.
İmamoğlu, AK Parti Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım'a yönelik de şunları kaydetti:
"Arkadaş, büyük bir şey bulmuş gibi, 'Sayıştay raporlarında, Ekrem İmamoğlu Beylikdüzü Belediyesinde 6,5 milyon TL ile yargılanıyormuş' diyor. Buradan, bu konuyu bana hatırlattığı için, sayın mızıkçıya, Sayın Binali Yıldırım'a teşekkür ediyorum. Ben, Beylikdüzü Belediyesinde mevzuatın öngördüğü tavan ücretten çalışanına daha fazla ücret verdiğim için yargılanıyorum. Vallahi ben, birileri gibi araç saltanatı kurmaktan yargılanmıyorum, birileri gibi bir avuç insana kaynak ayırarak yargılanmıyorum. Ben, Sayıştay'da, işçisine, memuruna hakkı olanı verdiğim için yargılanıyorum. Helali hoş olsun. Unutmuştuk, onun sayesinde müjdemi yenilemiş olacağım. İBB'nin 82 bin çalışanı bizim dönemimizde hem ahlaklı bir yönetim ile buluşacak hem de onlara maddi manevi destek olan bir belediye başkanıyla bir araya gelecek."
İmamoğlu, altı yıldır her yere kendi aracıyla gittiğini dile getirerek, "Sayın Yıldırım, benim Sayıştay raporlarımı inceleyeceğine, İBB'nin Sayıştay raporlarını okusun. Raporu ona yolladım. Ben, ortak yayına katıldığımız o alana kendi arabamla giderken, o yıllar önce görevi bitmesine rağmen, hala Başbakanlık araçlarıyla gidiyor. Arabasını değiştirsin kardeşim. Ortak yayında, 'Tüm özgün ve özgür irademle size teşekkür ediyorum.' dedim. Birkaç dakika düşündü sonra teşekkür etti. Teşekkür etmek için bile sormak zorundalar bunlar. Böyle siyaset olmaz. Beni sormadan çaya davet etti mi diye tereddüt ediyorum. Yoksa birileri ona 'Çaya davet et' diye kağıt gösterdi de mi davet ettiler? Ben davet bekliyorum. Diyorum ki, 'Bizi çaya davet et, şu milleti biraz güldürelim.' Şu millet bir rahatlasın. Gere gere milleti yazık değil mi? Ben hissediyorum. Millet beni gördüğünde sanki ferahlıyor. Biz, yine de kendilerine çay davetini hatırlatalım." ifadelerini kullandı.
İmamoğlu, bu milleti birleştirmeye, barıştırmaya geldiğini söyledi. Seçimden sonra kızgın demiri soğutma vakti dendiğini anımsatan İmamoğlu, şöyle devam etti:
"23 Haziran'da millet iradesini ortaya koyacak. Millet İstanbul'a bir belediye başkanı seçecek. Ondan sonra aynı cümleleri kuracaklar. Özellikle AK Parti'ye oy vermiş hemşehrilerime sesleniyorum. 'Seçime giderken yargı şöyle karar verirmiş, İmamoğlu seçilse bile başkanlığı sıkıntıya girermiş.' Bu şekilde bir dili kullanan Sayın Erdoğan, milletin iradesinin ne kadar önemli olduğunu, milletin iradesiyle nerelere geldiğini, milletin, 'Muhtar bile olamaz' derken hem belediye başkanı hem de Cumhurbaşkanı olduğunu en iyi onlar bilir. Ben, bu tehditkar sözleri söyleyenleri Allah'a havale ediyorum. AK Partili hemşehrilerimin vicdanlarına emanet ediyorum. Çekirdek kadromuz var. 82 bin İBB çalışanı var. Bu şehrin her kesiminden faydalanmaya geliyoruz. Bir anket furyasıdır başladı. Anketlere tereddütlü bakmakla beraber yüzüm güleç. Gerçek anket sandıkta. Sakın ha. Buradan henüz İstanbul'a gelmemiş hemşehrilerime diyorum ki sizi çok özledim, gelin. Bizim pazar günkü anketi başarıyla geçmemiz gerekiyor."
Akşener: Yeniden seçmek için buradayız
İmamoğlu'nun ardından konuşan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de İmamoğlu'nun israfın ne olduğunu gösterdiğini söyleyerek, "Ağabeyler, savunmaya geçti. 20 binin üzerinden partili martili havadan maaş alan yandaş besleme bilir. Haram zıkkım olsun. Çatalcalı'nın çocuğu işsizken, oğlunu kızını evlendirmek için kredi alırken, altı bin arabanın üstünde oturan, kim olduğu ne olduğu belli olmayan o insanların kul hakkı yediği apaçıktır. 1994'te 2 milyar dolar İstanbul'un borcu vardı. 20 milyar dolar borçlandırılıp bu Çatalcalı'ya, İstanbullu'ya hizmet getirmek yerine okul arkadaşına şusuna busuna ve yandaş müteahhitlere aktarmak hizmet midir? Haram olsun. 23 Haziran'da Ekrem Başkanıma mazbatasını yeniden vererek ve o sandıkları oyla patlatarak yeniden seçmek için buradayız. Bunlar İstanbul'a hizmet ettiklerini iddia ediyorlar ama Sayın Erdoğan'ın deyimiyle İstanbul'a ihanet ediyorlar." diye konuştu.
31 Mart'a kadar Cumhur İttifakı'nın 'İllet, zillet' dediğini kaydeden Akşener, "Kardeşliği bozmamak için bizim kullandığımız seviyeli dil, bunları engelledi. İllet dediler, olmadı. Zillet dediler, olmadı. Terörist dediler, olmadı. İstanbullu, Ekrem Başkanı, Ankaralı Mansur Başkanı seçti. Hiçbiri tutmayınca son iş kaldı, başka türlü iftira atmaya. O meşhur televizyon programında rezil oldular, rezil. Sayın Binali Yıldırım, Bakanlık yaptı yıllar boyunca. Başbakanlık yaptı, Meclis Başkanlığı yaptı hala arabasına biniyor. Alışık bunlar. Ama çok enteresan. İstanbul'un belediye başkan adayı olan, İstanbul'u beş yıl yönetmek için yola çıktığını söyleyen Sayın Yıldırım, Sayıştay raporunu okumamış. Ekrem Başkan okumuş. Bu ne ciddiyetsizlik? Bu ciddiyetsizlik içinde mi bakanlık yaptın? Bu ciddiyetsizlik içinde mi başbakanlık yaptın? 'Ulaştırma Bakanlığım zamanında şunu yaptım, bunu yaptım' vatandaşlarımız vefat ettiler. Bir çıkıp özür dilemediniz." ifadelerini kullandı.
İmamoğlu, Çatalca'daki mitingin ardından Silivri ve Büyükçekmece'de halka hitap etti.
Silivri'deki konuşmasında İmamoğlu, esas anketin pazar günü sandıkta yapılacağını, rehavete kapılmamak gerektiğini söyledi.
"Tatilde olanları arayın, gelsinler. Özledim onları." diyen İmamoğlu, AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım ile çıktığı ortak canlı yayına ilişkin şunları söyledi:
"Her koşulu kendi belirledi. Talimat verir gibi, 'O olsun, şu olsun…' dedi. Ben hiç konuşmadım. İş oldu, bitti, 'Yok efendim otelde gizli görüşme yapmışım Taksim'in göbeğinde. Allah bunlara akıl versin. Ortak yayında dedim ki, 'Tüm özgün ve özgür irademle size teşekkür ediyorum.' Birkaç dakika düşündü sonra teşekkür etti. Teşekkür etmek için bile izin almak zorunda, İstanbul'u nasıl yöneteceksin?"
İmamoğlu, Silivri'deki konuşmasını şöyle tamamladı:
"Milletin iradesine karşı duracak kişi, henüz anasının karnından doğmadı, doğmayacak. Hiç kimse bizi tehdit etmeye kalkmasın. Gerek de yok. Millet de yutmuyor onu zaten. Millet, hizmet edene bakıyor. Bu şehrin ve bu ülkenin nimetlerini, bir avuç insana yollayanların yarattığı israf dünyasını yıkacağız. Tasarruf dünyası yaratacağız. Ve biz, paylaşacağız. Eşitlik, özgürlük getireceğiz ve bu şehre hak, hukuk, adalet getireceğiz.''
"6,5 milyon liradan dolayı Sayıştay'a ifade verdim, yargılanma yok"
İmamoğlu, Silivri'deki konuşmasının ardından Büyükçekmece'de halka hitap etti.
İstanbul'da büyükşehir belediye başkanı seçilmesi durumunda "yumuşak dil ve hizmetle" ön plana çıkacaklarını belirten İmamoğlu, "İstanbul'da öyle hizmet yapacağız ki, öyle dil kullanacağız ki ben bu arkadaşlara söz veriyorum ahlaklı siyaseti öğreteceğim. Partizanlığı size söz veriyorum, Büyükşehir Belediyesinin içinden söküp atacağım. Böyle bir şey yok. Herkesi eşitlemeye geliyoruz. İstanbul'u barıştırmaya, kucaklaştırmaya geliyoruz. İstanbullulara bir arada yaşama sevincini tattırmaya geliyorum." ifadelerini kullandı.
Konuşmasında Beylikdüzü Belediye Başkanı olduğu dönemdeki faaliyetlerin incelendiği Sayıştay raporuna da değinen İmamoğlu, "O 6,5 milyon lira işini vallahi unutmuştum. Allah razı olsun rakibimden bana hatırlattı. Doğru ben 6,5 milyon liradan dolayı Sayıştay'a ifade verdim. Yargılanma yok. Ama ifade yazdığım doğru. Ama niye yazdım biliyor musunuz? 2014'te ve 2016'da çalışanlarımla yaptığım toplu iş sözleşmesinde tavan ücreti üstünde maaş verdiğim için 6,5 milyonla yargılandım. Ben eşe, dosta, akrabaya, bir ton insana makam aracı dağıtmadım. Ben çalışanlarıma verdim." diye konuştu.
Çocuk, kadın ve çevre alanındaki projelerinin taklit edildiğini iddia eden İmamoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Çocuklara, gençlere, kadınlara ve insana hizmeti biz hatırlattık. Yeşili, çevreyi biz hatırlattık. Yeşil alan demeye başladılar, kreş demeye, anne demeye başladılar. Ama unuturlar, biz unutmayız. Biz sosyal adaleti bu şehre getireceğiz. Yoksulun ve bu şehrin mazlumlarının yanında ahlaklı olacağız. Göreceksiniz bu şehrin eğitim seferberliğini başlatacağız. Bu şehrin nimetlerini bu şehrin 16 milyonuna dağıtacağız. Bir avuç insana değil. Biz israfla çarçur edilen İstanbul'un kaynaklarını tasarrufla büyüteceğiz. Bu şehri dünya kenti yapacağız. 39 ilçesine eşit davranacağız. "(AA)