9716,77%-0,05
32,47% -0,21
34,93% 0,38
2438,49% 0,65
3991,84% -0,04
Başbakan Yardımcısı Fikri Işık’tan Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı’na sert tepki.
Üsküdar Belediyesinin ev sahipliğinde Bağlarbaşı Kültür Merkezi’nde düzenlenen 100’üncü yılında Uluslararası Bağdat ve Kutü’l Amare Sempozyumu'nda konuşan Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı Abdullah Bin Zayed’in sosyal paylaşım ağı Twitter’da paylaştığı mesajı sert dille eleştirdi.
Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, “Biz Bağdat’ı, Kudüs’ü konuşurken kendini bilmezin biri çıkarak Cumhurbaşkanımızı da alet ederek Medine müdafimi Fahrettin Paşa’ya dil uzatıyor. Fahrettin Paşa, Hz. Peygamber’in kabrine düşman çizmesi değmesin diye kendini parçalamış ve mütareke imzalandıktan sonra dahi müdafaayı bırakmamış eşine az rastlanır bir kahramandır. Fahrettin Paşa’ya dil uzatmak yalnızca tarih bilmemekle açıklanacak bir cehalet değil, aynı zamanda kötü niyet taşıyan provokasyondur. Demek ki Lawrenceler hala iş başında. Ecdadımız kendini Kudüs’ün, Mekke ve Medine’nin hakimi değil hadimi bilecek bir rikkate sahiptir. Türkler ve Araplar arasındaki bu kadim dostluğu zedelemeyi amaçlayan böyle bir tweet’i Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı’nın retweet etmesi tek kelimeyle onlar adına utanç vericidir. Geçtiğimiz günlerde Birleşik Arap Emirlikleri Milli Günü’ne katılmış bir hükümet üyesi olarak Dışişleri Bakanı Zayed’in bu yanlıştan bir an önce dönmesini ve böylesi propagandalara alet olmaması gerektiğini vurgulamak isterim” dedi.
“ABD’nin Kudüs kararı BM kararlarını ihlal anlamına gelir”
ABD’nin Kudüs kararının BM kararlarını ihlal etmek olduğunu kaydeden Işık, “Kutü’l Amare ve Bağdat’tan bahsederken Kudüs’ü de anmak gerekir. ABD, uluslararası hukuk ve BM kararlarının ihlali anlamına gelen ve kabul edilemez bir karar aldı. Biz bu kararı şiddetle reddettik ve yok saydık. Nitekim BM Güvenlik Konseyi’nin ABD dışındaki 14 üyesi de ABD’nin karşısında yer aldı. Haklılığımız tescillendi. Bir kez daha ifade ediyorum ki Kudüs’ü İsrail’in başkenti haline getirme teşebbüsü maziye de, istikbale de ihanettir. Kudüs bütün insanlığın şehridir, üç semavi dinin ortak kutsal mekanıdır. Ecdadımız Kudüs’e bu anlayışla hizmet etmiştir. Gayrimüslimlerin de şahitlik ettiği üzere ve özlemle andığı barışı tesis etmiştir. Bu idare biçimi literatüre ’Osmanlı barışı’ olarak geçmiştir. Kudüs’ü tek tipleştirip bir arada yaşama kültürünü yok etmeye çalışmak barışı boğmak demektir” diye konuştu.