9524,59%-0,06
32,54% 0,30
34,71% 0,07
2491,33% 0,29
4168,04% 0,00
İşçilerin davaları başladı
Arçelik- LG fabrikasından çıkarılan 173 metal işçisinin hukuk mücadelesi bugün Gebze Adliyesinde görülen dava ile başladı.Birkaç aydır işten çıkarılışları ve sendikal hakları için mücadele veren Arçelik- LG işçileri haklarını hukuki yollardan aramak için Gebze Adliyesindeydi. CHP Kocaeli Milletvekili Adayı Kemal Nişancı, CHP Gebze İlçe Başkanı Yakup Yılmaz ve İlçe yöneticileri işçilere destek olmak için adliyedeydi. Dava öncesi yapılan basın açıklamasında işçiler: 173 Arçelik-LG işçisi derhal işe geri alınsın! Türk Metal'den istifa eden işçilerin istifası kabul edilsin! İşçilerin sendika seçme, sendikaya üye olma ve istifa etme hakkına saygı gösterilsin! Grev yasakları kaldırılsın! Sendikalaşmanın önündeki engeller kaldırılsın! taleplerini bir kez daha açıkladılar. Metal işçileri dava boyunca adliyede nöbet tutacaklarını belirttiler. 173 işçi adına Hüseyin Tohumcu basın açıklamasını gerçekleştirerek şu ifadeleri kullandı;
GEBZE'DE GÜÇ VERDİK
Kardeşler, biz işçiler için uzun bir kışı andıran, haklarımızın elimizden alındığı, örgütlülüklerimizin zayıflatılıp dağıtıldığı on yıllar yaşadık. Bu yılların ardından Nisan ayında Bursa'daki otomotiv fabrikalarında başlayan metal fırtınası Türkiye işçi sınıfının en önemli eylemlerinden biri oldu. On binlerce işçiyi etkisi altına alan, onlarca kente ve fabrikaya yayılan bu eylemler işçilerin yarattığı güçlü bir fırtınaydı. Bizler de daha büyük mücadeleleri müjdeleyen bu fırtınaya Gebze'de güç verdik ve işçi düşmanı Türk Metal'den istifa ettik. Patronların işyerindeki sopası olan Türk Metal'in fiyakasını çizdik, bize sefaleti ve köleliği dayatan MESS'e anlamlı bir cevap verdik. Kendi gücümüze güvendiğimizde neler başarabileceğimizi hep birlikte gördük. Bu süreçte Arçelik-LG işçileri olarak tıpkı diğer metal işçileri gibi iki isteğimiz vardı: İşçiyi temsil etmeyen, yıllar yılı aidatlarımızı yiyen, en küçük sorunumuza dahi sahip çıkmayan Türk Metal çetesinden istifamızın kabul edilmesi. Seçtiğimiz temsilcilerin tanınması! İşveren önce taleplerimizi "makul" bulduğunu, üretimi sürdürmemiz gerektiğini söyledi. Ama verdiği sözleri tutmayarak baskıları giderek arttırdı. Anayasada, iş yasasında ve uluslararası sözleşmelerde işçilere tanınan sendika seçme hakkını tanımadı. Türk Metal'den istifamızın önünü kesmek istedi.
TÜRK METAL DEFOL
Bizler taleplerimiz konusunda geri adım atmamaya kararlıydık. Yükselen mücadele, yıllar yılı Türk Metal çetesinin boyunduruğu altına alınmamıza, Koç un denetimi altındaki MESS'in dayatmalarına karşı isyanımızdı. İsyanımıza sahip çıkmaya kararlıydık. Biz metal işçilerinin iliklerimize kadar sindirenlere ve onların gardiyanına söyleyecek sözü vardı. On binlerce metal işçisi kardeşimizle birlikte "Türk Metal Defol" diye bağırdık. Haklı tepkimizi eylemlerimizle ortaya koyduğumuzda Arçelik-LG patronu, bizi yıldırmaya çalıştı. Fabrikanın elektriğini, suyunu kesti. Tuvaletlere ve yemekhaneye kilit vurdurarak en temel ihtiyaçlarımızı gidermemizi engellemek istedi. Bu baskılar karşısında geri adım atmak bir yana kararlılığımız daha da arttı. Taleplerimiz için haklı ve meşru eylemlerimizi sürdürürken polis fabrikayı ablukaya aldı ve zor kullanılarak bizleri fabrikadan çıkardı. Böylelikle mücadelemizde yeni bir sürecin önü açıldı.
HAKSIZLIĞA BOYUN EĞMEDİK
Mücadeleye katılan işçiler işten atıldı. Tam bir işçi kıyımı yaşandı. Yıllarını fabrikaya vermiş 173 arkadaşımızla beraber tazminatımız ve işsizlik paramız ödenmeden işten atılmamız bizi açlık ve işsizlikle cezalandırmak istedikleri anlamına geliyordu. Biz bu haksızlığa boyun eğmedik. Direnişe geçtik ve bir yandan da işe iade ve sendikal tazminat davalarımızı açtık. O günden bu güne onurlu, haklı, meşru mücadelemizi büyüttük. Gece ve gündüz, güneşte ve yağmurda, her türlü zorluğa katlanarak haklarımız için direnmeyi sürdürdüğümüz direniş çadırımız bizim yeni evimiz oldu. Amacımız uğradığımız haksızlık karşısında boyun eğmediğimizi göstermek ve mücadeleyi büyütmekti. Haklı davamız için birbirimize kenetlendiğimiz 97 gün boyunca bütün metal işçilerine Türk Metal'in işçi düşmanı yüzünü göstermek için çalıştık, çalışıyoruz. Meydanlara çıktık, çıkıyoruz.. Çünkü biz işçi sınıfının mücadelesinin büyümesini istiyoruz. İşçinin yanında olan, toplu sözleşmede işçinin taleplerine yer veren bir sendika istiyoruz. İşçinin mücadelesinin önünü kesmeyen sendika istiyoruz. Bunun için ter akıtıyoruz. Kardeşler, bugün görülecek olan davamız hak ile haksızlık; hukuk ile hukuksuzluk arasında.
HAKLI DAVAMIZIN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ
Bu dava işçi ile onun hakkına göz koyanlar arasında. Bu dava Arçelik-LG işçileriyle, işçileri haksız yere işten atan fabrika yönetimi arasında. Bu dava işçilerle, Türk Metal'in işçi düşmanı sendikal anlayışı arasında. Bu dava işçilerin geleceği, çocukları ve emeğiyle işçinin geleceğini karartanlar arasında. Bu dava bizim, sizin, milyonlarca metal işçisinin davasıdır. Kardeşler, Türk Metal zulmüne uğramış biz 173 Arçelik-LG işçisi haklı davamızın takipçisi olacağız. Bu dava ile bir kez daha Türk Metal cenderesinden kurtulmak için Bursa'da, Kocaeli'de, Istanbul'da, Edirne'de, Ankara'da, Eskişehir'de, Sakarya'da yükselttiğimiz mücadelelere sahip çıkacağız. Bu dava Türk Metal'den istifa etmiş, patronlar tarafından haksız yere işten atılmış bütün işçilerin davasıdır. Bu davaya destek olmak Enpay, Ford, Reno, ORS işçilerinin mücadelesine destek olmaktır. Biz fabrikalarda bant başında hep beraber çalıştık. Direniş çadırlarında hep beraber direndik. Adliye önünde de mahkeme salonlarında da hakkımız' hep beraber savunuyoruz. Tıpkı mücadele alanlarında yaptığımız gibi mahkeme salonlarında da Türk Metal'i ve MESS'i yargılayacağız.
HABER:Lale KALAYCIOĞLU