Bazılarımız Kur'an-ı Kerim’de olmayan bir şeyi kabul etmiyorum der.
Kur'an bize yeterli der.
Peki, bu doğru mudur?
Evet Kur'an’da olmayan bir şey kabul edilmez, Kur'an bize elbette yeter ama ben her şeyi Kur'an’da bulurum demek için çok büyük bir ilme nail olmak ve âlim makamında olmak lazım.
Mesela Kur'an’da olmayan ama dinimizde olan birçok mesele vardır. Namaz’ın 5 vakiti, zekatın miktarı gibi binlerce konu bulabiliriz.
Kur'an-ı Kerim’de zekât kavramı vardır ama miktarı yoktur. Namaz vardır ama vakitleri ve içerikleri tamamen yoktur.
Her şeyi Kur'an’da bulmak demek aslında dinin delilleri kabul edilen (Edille-i Şeriyye) yani dinin 4 delili olarak kabul edilen unsurlara hakim olmak lazım.
Bunların başı Kur'an’dır, sünnet, icma ve kıyas dediğimiz delillerdir.
Mesela Kur'an’da olmayan bir şey sünnette olabilir.
Hadislerde olabilir. Ha keza sünnetlerde, hadislerde yoksa icmada olabilir.
İcma Kur'an ve sünnet ışığında verilen bir hükümdür.
Misal Sigara içmek ne Kuran’da ne Sünnette yoktur.
İslam âlimleri ayet ve hadis ışığında buna hüküm verirler.
İcma ise İslam âlimlerince mezhep âlimlerinin birliğini icma olarak kabul eder.
Eğer ayette, hadiste ve icmada olmayan bir konu var ise bunada kıyas hüküm verir.
Kıyas-ı Fukaha, yani kıyas âlimleri. Mesela borsa diyelim.
Ayette yok hadislerde yok icmada yok peki bunun hükmünü kim verecek?
İşte bunun hükmünüde ayet, hadis, ve icmaya bakarak kıyas âlimleri verecektir.
İşte bunlar gibi binlerce konuyu bu 4 delille sabitlerler.
Bunun hepsinin ışık kaynağı da Kur'an’dır.
Ama izah etmeye çalıştığımız gibi bu unsurlar olmadan yalnızca Kur'an bize yeter demek Kur'an’da yoksa olmaz demek yanlış olur.
Adamın birisi bir âlime geliyor ve diyor ki, Kur'an’da her şey var mı? Âlim var diyor. Adamda bir çuval undan kaç ekmek çıkar bu da var mı? Alim var diyor. Adamda peki nerde gösterin deyince, âlim bir talebesini çağırıyor ve fırıncıya yolluyor sor bakalım kaç ekmek çıkar diyor.
Adamda Kuran’dan görmek istiyorum neden ustaya sorduruyorsunuz deyince alim ona, beyefendi Allah Kur'an’da işi ehline sorun buyurmuyor mu diyor.
İşte bütün mesele bu işi ehline sormak ve ehlinden dinlemektir.
