9722,09%0,80
32,50% 0,02
34,82% 0,15
2424,26% 0,06
3994,55% 0,00
Gençlerbirliği'nin yeni golcüsü Vedat Muriç, Kosova'da Türkiye'ye uzanan hüzünlü hikayesini anlattı.
Kosova’daki savaşta 6 yaşındaydı. Sırplar’ın elinden mucize eseri kurtuldu. Hayali, 7 yaşında futbol sahasında kaybettiği babası gibi futbolcu olmaktı. Eskişehir’de tutturamadı ama Giresun’da devleri peşine taktı, 21 yaşındaki forveti İlhan Cavcav kaptı. Vedat Muriç Fanatik gazetesine konuştu.
"BABAM SAHADA ÖLDÜ"
"Kosova’da başladım futbola. Benim en büyük sıkıntım babamın ölmesiydi. 7 yaşındaydım. Babamda futbolcuydu. Futbol oynarken hocası kampa almamış. Ona kızmış ve hentbol oynamaya başlamış. Ülkenin en iyilerinden biri olmuş. Sonra futbola döndü ve saha içerisinde kalp krizi geçirip vefat etti. Annemin telkiniyle futbola başladım. Çünkü babam futbolcu olmamı çok istiyordu."
"SIRPLARDAN KAÇTIK"
"Savaş dönemi çok zordu. Bu yüzden 2 yıl Kosova’dan kaçıp Arnavutluk’ta yaşadık. Evlere baskına geliyordu Sırplar. Çoluk çocuk dinlemeden öldürüyorlar, erkekleri alıp işkence yapıyorlardı. Bizim eve de geldiler. Ama Allah’ın sevdiği kullarıymışız. Para ve değerli eşyaları aldılar. Bize, ‘2 saate kadar kaçın yoksa burayı bombalayacağız’ dediler. 6 yaşındaydım ama dün gibi hatırlıyorum. 2 gün bodruma saklanmıştık, bulmuşlardı bizi. Sonra kaçtık."
"3 ÖĞÜN SOĞAN EKMEK YEDİK"
“Arnavutluk’ta bir eve sığındık. 50 kişiydik sülalece. NATO 50 kişiye günlük yalnızca 2 litre süt veriyordu. Bununla yetinmek zorundaydık. Sabah, öğlen, akşam soğan ekmek yerdik. Annem ağlardı hep. Amcalarımız kahve içerken şeker atmazlardı, bize getirirlerdi, onunla mutlu olurduk. Savaşın ardından babam rahmetli oldu. Stoper oynarmış o... Top elimden düşmedi hep bu yüzden. Futbolcu olmak istiyordum. Amcalarım karşı çıktı, bir tek en küçük olan çok destek verdi. Hatta karşı çıkanlarla Bahtiyar amcamın arası limoni oldu bu yüzden, küstüler. Ben de, ‘Tamam bırakayım o zaman’ dedim. Ama devam ettirdiler. O zamanlar da boy avantajım vardı. Yaşıtlarımdan büyüktüm hep. Bu sayede 15 yaşında A Takım’a çıktım.”
"KOYUN GİBİ SIRAMI BEKLEDİM"
"Arnavutluk’a transfer oldum sonra. Maddi olarak bir şey kazanamıyorduk. Menacer Rahman abi vardı o aradı sonra, ‘Türkiye’ye denemeye gideceksin’ dedi. Eskişehir’e kampa denemeye götürdü beni devre arası. Ertuğrul Sağlam’dı hoca. Ama giremedik takıma. İş başvurusu yaparsın ya hani, ‘Seni arayacağız’ derler. Öyle oldu, döndüm. Hiç umudum yoktu. 4 ay oynadım. Yine aradılar. Bu sefer sezon başı kampına çağırdılar. Bir gittim, 40-45 kişi var. Her gün Ertuğrul hoca birini eliyor. Ne zaman gönderecekler diye bekliyordum koyun gibi. Bir gün idmanda gördüğüm adamı ertesi gün göremiyordum. İdman kötü geçtiyse o gün bitmiyordu korkudan. Avusturya kampı listesinde ben de vardım. Sevinçten havalara uçtum. Çünkü bu çok büyük bir şey benim için. Gittik oraya kampa."