Geldik, yaşlandık Sayın Baykal hala milletvekili!

Silivri'de STK, kanaat önderleri ve hukukçularla  bir araya gelen Bozdağ, güçlü bir Türkiye için istikrarlı ve güçlü iktidarların  şart olduğunu anlattı.

Getirmek istedikleri yeni sistemin bunu sağladığını dile getiren  Bozdağ, bunu istemeyenlerin ise referandumdan "hayır" çıkması için çabaladığını  ifade etti.

Bozdağ, milletin kendilerine verdiği güçlü destekle birlikte, 15  yıldır büyük projeleri hayata geçirdiklerini, zayıf iktidarlar zamanında bunların  yapılamadığını ve bundan dolayı Türkiye'nin güçlü iktidarlar çıkaran bir sisteme  ihtiyacı olduğunu kaydetti.

Güçlü iktidar olmasına rağmen 15 Temmuz FETÖ darbe girişiminin  yaşandığını hatırlatan Bozdağ, "Atatürk, Menderes, Özal ve Erdoğan dönemlerinde  güçlü iktidarlar kurulmuş. Onun haricinde hep krizler olmuş. Demek ki bu sistem,  güçlü iktidar olsa bile, darbeleri, darbe girişimlerini, krizleri engelleyemiyor.  Bunun için artık Türkiye'de liderlere bağlı iktidar dönemini kapatmamız lazım.  Parlamenter sistem doğası gereği, sadece lidere bağlı istikrar üretebiliyor. Bu  dönemi kapatıp, artık bu milletin istikrar için yeni Atatürkler, Menderesler,  Özallar, Erdoğanlar beklememesi lazım. Sistemin istikrar çıkarması, güçlü iktidar  kurması lazım. İşte, bu anayasa değişikliği lidere değil, sisteme bağlı istikrar  ve güçlü iktidar kuruyor." diye konuştu.

Bakan Bozdağ, Türkiye'de doğrudan hükümet seçilmediğini anlatarak,  "Hükümeti yani ülkeyi doğrudan seçecekleri halk doğrudan seçemiyor. Şimdi ise iki  sandık olacak. Birinde milletvekilleri, diğerinde hükümet seçilecek. Türkiye'de  ilk defa, millet yasamanın yanında yürütmesini yapacak hükümeti de doğrudan  seçiyor." ifadelerini kullandı.

Bozdağ, şöyle devam etti:

"Hükümeti doğrudan seçmek istiyorsanız, 'evet' diyeceğiz. Bundan sonra  Ankara'da kimse oturup, 'şu hükümet olacak' gibi pazarlık yapamayacak. 'Hükümeti  halk kursun, Ankara'da pazar kurulmasın' diyoruz. Hükümet halkın iradesinden  çıksın ve Ankara'da asla ortağı olmasın istiyoruz. Artık yüzde 22 ile 30'la kimse  hükümet kuramayacak. Hükümet kurmak için seçmenin yüzde 50'sinden fazlası olması  gerecek. Bu, 'güçlü iktidar' demektir. Türkiye kazanacak. Bu sistem herkesi  birbirine yaklaştıracak. Radikalleşme değil, normalleşme getirecek. Milletin  giyimi, kuşamı, inancıyla uğraşanlara, iktidar yolu kapanıyor. Artık herkes  herkesi kucaklayacak politikaya, programa gelmek zorunda. Böyle yapmazsa iktidar  olmayı rüyasında bile göremeyecek."

"Ülkeyi yönetenler 10 yılda bir yenilenecek"

Yeni sistemin çok çalışmayı zorunlu hale getirdiğini dile getiren  Bozdağ, bunu göze alamayanların buna karşı çıktığını aktardı.

Bozdağ, şimdiki sistemle "gelenin bir daha gitmediğini" ifade ederek,  "İlkokulda öğrenciydim, Sayın Baykal bakandı. Geldik yaşlandık Sayın Baykal hala  milletvekili. Yaşam boyu siyaset, vekillik, bakanlık var mı? Bizim siyasetimizde  var. Böyle bir sistem var. Gelen gitmiyor. Sadece Azrail götürebiliyor. Yeni  sistemde, Cumhurbaşkanı iki dönem seçilebiliyor. Kimse 10 yıldan fazla ülkeyi  yönetemez. Kimse, 10 seneden fazla aday olamayacak. Bu şu demek; Türkiye'yi  yönetecek kadroların, 10 yılda bir milletin iradesiyle zorunlu olarak yenilenmesi  demek." değerlendirmesini yaptı.

"Tek adamlık" iddialarının doğru olmadığını belirten Bozdağ, şunları  söyledi:

"Türkiye'de gerçekte bağımsız bir yasama yok. Yürütmenin sevk ve  idaresinde bir yasama var; çünkü yürütme yasamanın içinden çıkıyor. Bu sistem,  hem yasama hem de yürütmeye hakim olmayı, iktidar olmanın şartı olarak sunuyor.  Mecliste, komisyonlarda çoğunluk iktidarda oluyor. Şimdi ise yasama ayrı, yürüme  ayrı seçilecek. Bakanlar yasama üyesi, yasama üyesi bakan olamayacak. Herkes  kendi işini yapacak. Yasama ve yürütmeyi birbirinden ayıran bir sistem getirmek  istiyoruz. Cumhurbaşkanına sorumluluk getiriyoruz. Halk yeni sistemde  Cumhurbaşkanına hesap soracak. Böyle bir ortamda tek adamlık mümkün değil. Böyle  bir sistem, diktatör çıkarır mı?"

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, ülkenin bölünmeye gideceği iddialarına da  değinerek, sözlerini, "Bu iddialara inanamıyorum. Anayasa maddeleri açıktır. Her  şey yerli yerinde. Bu nasıl olacak? Olması mümkün değil. Zihin bulandırmak için  uydurulmuş yalanlar, iftiralar bunlar. 16 Nisan hepimizin, milletimizin ve  devletimizin geleceği için önemli bir gündür. Görüşü ne olursa olsun, millet,  devletin ve çocuklarımızın geleceği için, elinizi vicdanınıza koyarak, ülkemizin  çıkarına karar verin. Bu, millet ve memleket meselesidir." diye tamamladı.