9722,09%0,80
32,54% 0,01
34,81% -0,08
2429,62% -0,01
3994,55% -0,61
Gebze İnsan ve Medeniyet Hareketi’nin her yıl düzenli olarak gerçekleştirdiği aylık Kavram Dersleri başladı.
Kur’an’i kavramlarla birlikte modern dünyada toplumların sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel hayatına etki eden kavramların tahlil edildiği Kavram derslerinin Ekim ayı başlığı “Tevekkül” kavramı oldu.
İnsan ve Medeniyet Hareketi yüksek istişare kurulu üyesi Muhammet Fesih KAYA hocanın sunumuyla gerçekleşen ‘’Tevekkül’’ konulu ders, İMH Gebze merkezinde yapıldı. Sunum öncesi İnsan ve Medeniyet Hareketi Gebze Eğitim Komisyonu Başkanı Kamil Ergenç, yeni dönem eğitim çalışmalarıyla ilgili kısa bir bilgilendirme yaptı. Çalışmalarının tamamında mü’min duyarlılığını canlı tutmayı hedeflediklerini söyleyen Kamil Ergenç, ihtilafı değil ittifakı öncelediklerini; spekülatif meselelerle zaman kaybetmek yerine asli olanın gündemleştirilmesine özen göstermeleri gerektiğine dikkat çekti.
TEVEKKÜL ATALETİ DEĞİL 7/24 ÇALIŞMAYI GEREKTİRİR
Daha sonra söz alan M. Fesih Kaya hoca, pek çok İslami kavram gibi tevekkül kavramının da anlam bozulması yaşadığını belirterek konuşmasına başladı. Müslümanların bilinçsiz oluşunda İslami kavramların içini boşaltmalarının büyük payı olduğunu belirten Fesih Kaya, “Tevekkül, bir sonuca ulaşmak için gerekenleri yaptıktan sonra gerisini Allah’a bırakmaktır, Allah’tan başkasına bırakmamak ve O’ndan başkasından beklememektir. Fatiha suresinde buyurulduğu üzere “Yalnız sana kulluk eder yalnız senden yardım dileriz.” Bizim meselemiz Allah’ı gerçekten tanımak ve O’na ram olmak, sevmektir. Hayatı Allah’ı görüyormuşçasına yaşamaktır. Tevekkül sadece Allah’a dayanma, Allah’tan başkasından korkmama ve beklememedir. Bu beraberinde bizlere hayatı Allah’ı görüyormuşçasına yaşama bilinci verecektir. Kur’ani anlamıyla tevekkül ataleti değil, 7/24 çalışmayı gerektirir” dedi.
İNANÇLARIMIZLA PRATİKLERİMİZ ÖRTÜŞMÜYOR
Sunumunda tevekkül kavramını ayet ve hadislerle açıkladıktan sonra hayattan örnekler veren Fesih Kaya, “Tevekkül inanç ve amel dünyamızın merkezine Allah’ı yerleştirmektir. Bu kadar kan, gözyaşı, acı, kalpsizlik Allah’ı tanımamaktan kaynaklanıyor. Allah’ın rahmetini unutmak, günahı meşrulaştırmak bir sapkınlıktır. Bizim inanma ve bilme sorunundan çok inandığımızı uygulama problemimiz var. Tevekkül ve benzeri kavramları yıllardır okuyoruz, biliyoruz fakat farklı pratikler yaşıyoruz” dedi. Özellikle müminlerin ortak akıl ortaya koyup tevekkül etmelerinin üzerinde duran Fesih Kaya, istişare ve tevekkülle ilgili Ali İmran Suresi 159. Ayetini izah ederek konuşmasını tamamladı.