9722,09%0,8
32,55% 0,11
34,94% 0,47
2425,78% 0,12
3994,55% 0,00
Kağıt toplayıcılığıyla geçimini sağlayan ve çevresinde "Garip dayı" diye tanınan 68 yaşındaki Esat Tunç, yapılan ziyaretlerle bayramı mutlu geçirdi.
Antalya'da henüz 47 günlükken annesini kaybeden, babası ikinci evliliğini yapınca yakınlarının yanında büyüyen kağıt toplayıcılığıyla geçimini sağlayan ve çevresinde "Garip dayı" diye tanınan 68 yaşındaki Esat Tunç'un hayatı, çektiği zorlukların haberlere konu olmasının ardından değişti.
Bayramlarda sessizliğe bürünen Karatepe Mahallesi'ndeki evi ilk defa ziyaretçileri ağırladı. Hayatı sıkıntılarla geçmesine rağmen her daim şükreden, ilerlemiş yaşına rağmen azimle çalışarak dimdik ayakta durmayı başaran "Garip dayı"nın yüzü gençlerin ve hayırseverlerin kendisini ziyaretiyle güldü.
"Beni yoksulluk değil yalnızlık üzer" cümlesiyle insanların yüreğine dokunan Tunç, yalnızlığını halini hatırını soranlarla unuttu.
Tunç'u ziyaret eden hayırseverler, gıda ve giyecek yardımında da bulundu. Yıllar süren yalnızlığına son veren, 1,5 ay önce terk edilen can dostu köpeği "Öksüz" ile hayatını sürdüren Tunç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hikayesinin yayınlamasının ardından yoldan geçenlerin bile kendisine selam verdiğini söyledi.
Önceleri hakir görülmesinden yakındığını anlatan Tunç, herkesin kendisine selam vermesinden dolayı çok mutlu olduğunu ifade etti.
"Yaşamak bir mücadele ister"
"Her şey çok güzel. Yaşamak bir mücadele ister" sözleriyle verdiği zorlu yaşam mücadelesini özetleyen Tunç, "Allah bu nefesi alıp vermemize müsaade ediyorsa biz de yatıp da 'Allah'ım bana bir lokma ekmek ver.' diyecek halimiz yok. Onun verdiği sağlık sıhhatle çalışıp çabalamak gerek." dedi.
Kendisini artık yalnız hissetmediğini vurgulayan Tunç, şu değerlendirmede bulundu: "Bayramı bayram gibi geçirdim. Ekrandan görüp benimle sohbet etmek isteyen çok arkadaşlarımız, kardeşlerimiz geldi. "Nasılsın, iyi misin?' dediler. Çam sakızı çoban armağanı getirdiler. Bu gönlümü almaya yetti. Benim de bir etrafım, sevenim, arkadaşlarım, kardeşlerim varmış. Boş değilmişiz. Doğuştan garibim. 'Garip dayı' olarak tanınsam da artık garip değilim. Gönlüm zengin. Çok mutluyum. Benim gibi bir insan çalışıp kuru ekmeği sofrasına koyduğu zaman bayramı da seyranı da o oluyor. İnsanlara 'Ben aç kaldım. Bana bir ekmek alıverir misin?" demek çok zor."
