9645,02%-0,50
32,57% 0,19
34,72% 0,25
2420,85% -0,48
4073,33% 0,00
Özel Boğaziçi hastanesi Dahiliye Uzmanlarından Dr. Kemal Lülecioğlu, diyabetin yaşam boyu süren ciddi bir metabolizma bozukluğu olduğunu, vücudun hemen hemen bütün organlarını etkileyebildiğini söyledi.
Özel Boğaziçi Hastanesi Dahiliye Uzmanlarından Dr. Kemal Lülecioğlu 14 Kasım Dünya Diyabet Günü ile ilgili olarak açıklama yaptı. Diyabetin yaşam boyu süren ciddi bir metabolizma bozukluğu olduğunu belirten Lülecioğlu , "Müdahale edilmediği takdirde vücudun hemen hemen bütün organlarını etkileyebilmektedir. Kontrol altında tutulamayan diyabet; körlüğe, kalp ve damar hastalıklarına, inmeye (felç), böbrek yetmezliğine ve sinir sisteminde tahribata yol açmaktadır.
Gebelik sürecinde kontrol altına alınamayan diyabet ise doğumsal bozuklukların görülme riskini artırıyor" dedi. Diyabetin pankreasın ürettiği insülinin yetersizliği veya var olan insülinin etkisizliğinden kaynaklandığını dile getiren Lülecioğlu , "İnsülin olmayınca yediklerimizle aldığımız şeker ve diğer besin unsurları ihtiyaç duyan hücrelere giremez. Böylelikle hücreler şekersizlik çekerken, kanda şeker normal değerlerin üstüne çıkar. Yüksek kan çok yavaş ama inatçı bir tahribata yol açar. Yavaş yavaş ilerlemesi aslında hastalığı tedavi etmek açısından daha iyidir. Ama kötü yanı, şeker hastalarında şekerin önemli bir zararının olmadığı hissini oluşturması ve hastalıkları konusundaki vurdumduymazlıklarını artırmasıdır. Bu durum hem yaşam kalitesini bozmakta hem ömrü kısaltmaktadır. Diyabetin en çok görülen belirtileri arasında ağız, dil ve deri kuruluğu, çok susama ve çok su içme, çok idrar yapma ve gece idrara kalma, iştah fazlalığı, çok yemek yeme, buna rağmen zayıflama, diyabete özgü olmayan halsizlik, uyuşma, karıncalanma gibi duyu bozuklukları, kolay yara açılması, ancak zor ve geç kapanması, görme bozuklukları gibi belirtiler var" diye konuştu.
DİYABETLİ SAYISI HER YIL ARTIYOR
Özel Boğaziçi Hastanesi Dahiliye Uzmanları, her yıl 14 Kasım'da kutlanmakta olan Dünya Diyabet Günü'nün diyabet dünyasının en önde gelen farkındalık kampanyası olduğunu vurgulayarak, "Dünya Diyabet Günü tüm dünyada 160'ın üzerinde ülkede kutlanmakta ve milyonlarca insanı bu konu çevresinde bir araya getirmektedir. Bu kapsamdaki faaliyetler ile diyabetten etkilenen çocuklar ve erişkinler, risk altındaki topluluklar, sağlık çalışanları, sağlıkta karar vericiler ve medyada farkındalık oluşturulması amaçlanmaktadır. Kimler risk altında diye sorarsak 45 yaşın üstünde olmak, fazla kilolu olmak, diyabeti olan yakın bir aile ferdinin olması (anne, baba veya kardeşler gibi) daha öncesi hamilelik esnasında diyabet gelişmiş olmasıdır. Her yıl 14 Kasım'da Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Uluslararası Diyabet Federasyonu'nun (IDF) işbirliğiyle düzenlenen Dünya Diyabet Günü, diyabet hastalığı açısından ortak bilinç geliştirmeyi amaçlayan bir etkinliktir. İlk kez 1991 yılında düzenlenmiş olup, her yıl binlerce diyabetle ilgilenen sağlık çalışanını ve milyonlarca hastayı ve hasta yakınını karşılıklı etkileşim içinde birleştirmektedir. " şeklinde konuştu. Türkiye Diyabet Epidemiyoloji Araştırma Projesi (TURDEP I) verilerine göre diyabetin Türkiye'de ölüme neden olan ilk 10 hastalık arasında 8. sırada yer aldığını belirten Lülecioğlu , "Bu rakamlar dikkate alındığında diyabet kaynaklı ölümlerin yüzde 50 oranında artması beklenmektedir.
Türkiye'de ise bu durum özellikle 45-64 yaş grubunda 65 yaş ve üzeri gruba göre yüzde 50 fazla görülmektedir. Acil olarak faaliyete geçilmezse gelecek 10 yılda diyabet kaynaklı ölümlerin yüzde 50 oranında artması beklenmektedir. Diyabetik bir hasta iseniz veya risk altındaysanız 14 Kasım Diyabet Günü'nde kendi sağlığınızı bir kez daha düşünerek doktorunuza başvurunuz ve almanız gereken tedavinin birinci şartı olan diyabetik hasta eğitiminin verilmesini isteyiniz." Dedi.