Yaşadığımız coğrafyada tarih boyunca kan ve göz yaşı hiç dinmemiştir. Bu gün bile doğan çocuklar gözlerini kan ve göz yaşıyla açıyorlar hayata. Hiç şüphesiz ki savaşların bu coğrafya da yoğunlaşması bu coğrafyanın insanlarının kendi iradeleriyle istedikleri bir şey olmadığı gibi buraların havasından, suyundan kaynaklı bir şey de değil. İnsanlık tarihinin başlangıcıyla eşdeğerde semavi üç dinin başlangıç yerinin de bu coğrafya olması savaşların din kaynaklıymış gibi yanlış bir algıya neden olmaktadır.
Son zamanlar adları terörle anılan El kaide, Taliban, İslami cihat gibi günümüzde de adından sık bahsedilen Işid türü örgütlerin türemesi ve İslami isimlerin kullanılıyor olması da sanki İslam dininin teröre kaynaklı eden bir dinmiş algısı oluşturulmaya çalışılıyor.
Şunu özellikle vurgulamak isterim ki ilk peygamber Adem (AS)dan son peygamber Nebi (AS) kadar hiçbir peygamber ve getirdikleri din (ki hepsi aynı dini tebliğ etmişlerdir) insanlığa asla savaşmayı ve hayatı yok etmeyi tebliğ etmemişlerdir. Tam aksine getirilen dinin kendi çıkarlarına, insanlara hükmetme, dünyevi menfaatlerini yok etme tehlikesi olarak gören Karunlar, Firavunlar, Nemrutlar gibi yöneticiler peygamberleri ve onlara inanlara karşı savaş açmış, onları yurtlarından çıkarmışlar, yeni doğan erkek çocuklarını bile kendilerine isyan etmesin diye doğar doğmaz öldürtmüşlerdir. Ve bütün bunlar ne yazık ki bugün bizim de içinde bulunduğumuz coğrafya da cereyan etmiş ve etmeye de devam ediyor.
Haddi zatında Avrupa, Amerika ve diğer coğrafyaların tarihine baktığımızda insanlık dışı uygulamaların, yüz yıllar süren savaşların, yakın tarihimizde bir ülkeyi topyekûn yok etme planları çerçevesinde atom bombası gibi silahlarını hiç çekinmeden ve kimseye hesap verme endişesi taşımadan hunharca kullanmışlardır. Geçtiğimiz yüzyılın başlarında da topraklarımızı işgal etmiş, hep birlikte bizi parçalayarak aralarında paylaşmaya kalkmışlardır. Ne gariptir ki orta çağ Avrupa’sının Almanya’sı Yahudilere soy kırım yaparken diğer müttefikleri de Rönesans ve reform adı altında orijinalini tahrip edip güncelliğini yitiren dinlerine karşı bile tahammül gösteremeyip yine Almanya marifetiyle Komünizmi türetip dünyaya ihraç etmeye kalktılar.