Daha önceki bazı yazılarımda bahsetmiştim sayın Bahçeli’nin değişimi ile alakalı.
Şimdilerde yine açıklamalar yapıyor ve bu açıklamaları dinledikçe dahada değiştiğini görmekteyim.
Peki ama bu değişim niye?
Daha önceleri kimseyi kapınıza koymadınız ona yok buna yok diye diye AK Parti'nin iktidar olmasında başrol oynadınız.
Sizin bu sert tutumunuz milletimizinde zoruna gitti ve size verdiği oyları geri çekti.
Neymiş efendim yeni anayasa değişiklik istemi genelde makulmüş ama itiraz edilecek konularda varmış ve bu konularıda müzakere ederek, merdivenlerin basamaklarını tek tek çıkarak çözerlermiş..
Yani konuşa konuşa çözerlermiş.
Peki sayın Bahçeli, niye bu müzakereci ve yapıcı tutumunuz 7 Haziran seçimlerinden sonra yoktu?
Yani attınız tuttunuz bari yaptığınıza değecek tutumları değişmeseydiniz.
İşte rahmetli Erbakan hocam yine haklı çıktı.
Türkiye’de öyle 20-30 tane parti yok, 2 tane var derdi ve birisi biz (Milli Görüş) birisi de diğerleri derdi.
Şimdi görüyoruzki, iş başa düşünce hepsi aynı yola evet diyor.
Nerede kaldı muhalefet?
Nerde kaldı ilkelerinizi savunmak?
Nerde kaldık kendi hür iradeniz ve yıllarca misyon haline getirip yürüttüğünüz politik anlayışınız?
Hepsi bir kenara gitti ve AK Parti ne istiyorsa yapmak zorunda kalıyorsunuz!
Hiç boşuna uğraşmayın kelimeleri süslemeyin yok işte Cumhurbaşkanlık sistemi değişimi yok şu değişim bu değişim adı altında kelime oyununa gerek yok sizde dış mihrakların bastırdığı ve ülkemizin bölünmesi için oynanan başta başkanlık sistemi olmak üzere diğer değişikliklerede evet diyeceksiniz.
Nerede büyük sorun varsa orada uzlaşma var.
Daha önceleride CHP yaptı aynısını.
Tayyip Erdoğan’ın siyasette önünü açan CHP’dir bunu herkes biliyor ama dışardan bakıldığında düşman gibi görünüyorlar.
Halbuki hepsi horoz dövüşü bunlarınki.
İşte ne muhalefet ne de karşı çıkma durumları yok.
Siyonizm herkesi istediği gibi yönlendiriyor.
Maalesef bu konuda Saadet Partisi'de sınıfta kaldı.
Ufak tefek şeylerde kendilerini yırtanlar ülkenin büyük tehlike arz eden konularına gelince hepsi bremen mızıkacıları gibi aynı telden çalıyorlar.
Bırakın bu horoz dövüşünü iş başa gelince hepiniz aynı yoldan gidiyorsunuz ama meydanlara çıkınca hep ilke inkılap diyorsunuz.
Sizlerin ilkesi gücün olduğu yere itaat etmek mi?
