DEAŞ’ın kadınlara kurduğu çirkin tuzak

Adana polisinin yaptığı DEAŞ operasyonunda 2'si Suriyeli 14 kişi gözaltına alınırken, Suriyeli Basil Bektaş verdiği ifadede, DEAŞ üyelerinin kadınlara ilaç verip daha sonra sattıklarını söyledi.

Adana Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri Suriye'de terör örgütü DEAŞ saflarına katılarak, silahlı eylem ve faaliyetlerde bulunan Basil Bektaş'ı, 1 Aralık'ta Mersin'in Mut ilçesinde yakaladı. Sorgulanmak Adana'ya getirilen zanlı "Etkin Pişmanlık Yasası'ndan faydalanmak için "itirafçı" oldu. 8 Aralık'ta tutuklanarak cezaevine gönderildi.

"İSLAM ADINA KANDIRIYORDU"

Bektaş, verdiği ifadede, DEAŞ'ın, Rakka eski valisinin evini adeta bir lojistik üs haline getirerek, burada örgüte ait gizli belgeler başta olmak üzere silah ve mühimmatla birlikte parasını da burada sakladığı, evin de 500 kişilik özel eğitimli yabancı askerler tarafından korunduğunu anlattı. Bektaş, DEAŞ'ın cellatlarından biri olan ve örgüt içerisinde önemli bir pozisyonda bulunan Hasan Aydın'ın da söz konusu evi koruyanlar arasında yer aldığı bilgisini de verdi. Arap ve Türkmen kökenli çok sayıda yabancının DEAŞ'a katıldığını itiraf eden Bektaş, örgütün kanlı eylemler için özel olarak yetiştirdiği teröristlerin yemeklerine de; bazı sentetik uyuşturucu haplardan koyarak onları cesaretlendirmeye çalıştığı, Rakka'da kurulan pazarda da Sincar ve Yezidi kadınları sattıklarını söyledi. Bektaş, örgütün, olası dinleme ve sızıntılara karşı da askeri anlamda kendi dilini oluşturup, "şifreli bir dil" geliştirdiği itirafında da bulundu.

Suriye'de biri asker 2 Türk vatandaşının kaçırılması dahil, DEAŞ'ın propaganda görüntülerinde Türkçe konuşarak, Türkiye'yi tehdit eden terörist Hasan Aydın ile ilgili bildiklerini de anlatan Basil Bektaş, daha önce Rakka'da gördüğü Aydın'ı sonrasında Adana'da 2014'te katıldığı sohbet toplantılarına gördüğünü belirtti. Bektaş, "Hasan, örgüte katılmak için gelenlere "cihada gidiyorsunuz" diyerek, İslam adına kandırıyordu" dedi.

"TARTIŞMA SONUCU BENİ DARP ETTİLER"

Bektaş, ifadesinde şunları söyledi:

"Mehmet A. ve Metin A. ile Aydın'ın sahibi olduğu cep telefonu bayisinde konuşuyorduk. Kendileri bana; "Türkiye'de DEAŞ adına eylem yapmak istiyoruz, ancak sayımız az" dediler. Ben de; "Türkiye'de benim ayakkabım eylem yapar ama siz yapamazsınız" diye onlarla dalga geçtim. Bunun üzerine aramızda çıkan tartışma sonucu beni darp ettiler."

Bektaş'ın ifadesi doğrultusunda Hasan Aydın'ın da bulunduğu toplantılara katıldığı tespit edilen, 2'si Suriyeli toplam 14 kişi, polisin 26 Aralık'ta düzenlediği operasyonda yakalandı. Gözaltına alınanlar arasında Hasan Aydın'ın kardeşleri Remzi (35) ve Recep Aydın (33) da yer aldı. Suriyeli Enes Hüseyin El Atat (32) ve Tarık El Ali (34) de emniyetteki sorgularında DEAŞ ile ilgili itiraflarda bulundu.

Suriye'de polis olan Atat ve El Ali, DEAŞ'ın, 25-30 yaş grubundaki her erkeğin, örgüte "asker" olarak alınacağını açıklamasının ardından Suriye'den kaçıp, Türkiye'ye sığındıklarını anlattı. Atat, DEAŞ'ın, hakimiyet kurduğu bölgelerdeki tarımsal ürünlerin yüzde 5'ini "zekat" olarak aldığını, kendilerine de aylık 75 dolar maaş verdiğini söyledi. Aydın kardeşlerin de aralarında bulunduğu 2'si Suriyeli 14 kişi, emniyetteki sorgularının ardından adliyeye sevk edildi.