9455,59%-0,72
32,59% 0,37
34,78% 0,16
2496,79% 0,51
4168,04% 0,00
CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, yargı reformuna ilişkin, "Eğer samimiyseniz adım atın ama doğru adımlar atın. Çünkü adalet bir söylem değil, eylem meselesidir." dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Pençe Harekatı bölgesinde meydana gelen araç kazasında 2 askerin şehit olduğunu, 1 askerin yaralandığını hatırlatarak, şehitlere Allah'tan rahmet, yaralı askere de acil şifa dileğinde bulundu.
Son günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere, iktidar sözcülerinin sürekli ekonomi ve hukuk reformundan bahsettiğini belirten Erkek, "Aslında, 18 yıldır hiçbir yapısal reform yapamadıklarının, 18 yıldır tek başına yönettikleri halde doğru bir şey yapamadıklarının ifadesi niteliğinde bu açıklamalar." iddiasında bulundu.
"Hukuk reformu yapamadılar, hukuk deformu yaptılar maalesef." diyen Erkek, demokratik hukuk devletinin olmadığı yerde, zaten hukuk reformunun da yapılamayacağını savundu.
Demokrasi güçlü bir masa ise bunun ayaklarının da "yasama, yargı, yürütme ve basın" olduğunu dile getiren Erkek, "Bu ayaklar güçlü olursa, saygın olursa, sağlam olursa, uyumlu ve dengeli çalışırsa siz ancak demokrasi, hukuk devletini inşa edebilirsiniz. Basın da dördüncü güç. Basın özgür değilse toplum özgür değildir." açıklamasında bulundu.
Cumhuriyet gazetesi davasının iddianamesini hazırlayan savcının bugün HSK üyesi olduğunu belirten Erkek, şöyle devam etti:
"Öyle bir HSK'miz var ki, bırakın yargının bağımsızlığını sağlamayı, tam aksine yürütmeye biat ediyor. Bireysel başvuru sonucunda bugüne kadar AYM'nin 10 binden fazla hak ihali kararı var ve bunlardan yüzde 55'i adil yargılanmayla ilgili. Adil yargılanma hakkının bu kadar ağır ihlal edildiği bir sistemde hukuk reformu yapabilir misiniz? Bırakın adil yargılanma hakkını, yargılanma hakkını bile ortadan kaldırdılar. İşte AYM, Enis Berberoğlu ile 'yeniden yargılanma yapacaksın' dedi, ama yerel mahkeme 'yapmıyorum' dedi."
TBMM'de bekleyen fezleke sayısının 1190 olduğunu dile getiren Erkek, Mecliste görev yapan milletvekilleri birer suç makinası olmadığına göre sistemde bir sorun olduğuna işaret etti.
"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, her şeyi hızlandıracak" dendiğini, ancak hiçbir şeyin hızlanmadığını savunan Muharrem Erkek, bir soruşturma dosyasının ortalama 416 gün beklediğini ve davaların yıllarca sürdüğünü söyledi.
Erkek, "Sorunun kaynağı ve sebebi olanlar, çözümün ortağı asla olamazlar. Zaten böyle bir amaçları da yok. Bunu hepimiz çok iyi biliyoruz." dedi.
Bir kamuoyu şirketinin "Türkiye'de en güvenilir kurum nedir?" şeklindeki araştırmaya katılanların yargıya yüzde 1,7 oranında güven duyduklarını söylediklerini aktaran Erkek, sistemin yargıyı getirdiği noktanın bu olduğunu savundu.
Yine kamuoyu araştırmalarında "Parlamenter sisteme destek veririz" diyenlerin oranının da yüzde 54'leri aştığını ifade eden Erkek, vatandaşın da artık bu sisteme güveninin kalmadığını ileri sürdü.
Erkek, şunları kaydetti:
"İktidar, şikayet etme yeri değildir. İktidar, ağlama yeri de değildir. 18 yıldır tek başına yöneteceksiniz, bugün geleceksiniz, işsizlik, yoksulluk bu kadar büyümüş, adaletsizlikler büyümüş, suçsuz insanlar cezaevinde, uzun tutukluluk süreleri. Siz geliyorsunuz hukuk reformundan bahsediyorsunuz. Eğer samimiyseniz adım atın ama doğru adımlar atın. Çünkü adalet bir söylem değil, eylem meselesidir. Adaleti sağlayacaksınız, eylem odur."
Muharrem Erkek, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
Alaattin Çakıcı'nın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik mektubu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin buna ilişkin açıklamasının sorulması üzerine Erkek, "Alaattin Çakıcı'nın muhatabı Sayın Bahçeli'dir, Sayın Erdoğan'dır, Sayın Soylu'dur. Biliyorsunuz infaz düzenlemesi adı altında özel af çıkarttılar ve bu kişilerde artık herhalde Cumhur İttifakı'nın, koalisyonun bir diğer ortağı haline geldi. Hukuk devletinden uzaklaştıkça, mafya düzenine yaklaşırsınız. Burada önemli olan Türkiye'yi yönetenlerin ne söyleyeceği." yanıtını verdi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesinin (İBB), Kanal İstanbul aleyhine bastırdığı afişlerle ilgili incelemede gelinen noktanın sorulduğu Erkek, şunları kaydetti:
"İstanbul'un seçilmiş Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu, İstanbul halkının temsilcisidir. İstanbul'un hak ve hukukunu korumak için de mücadelesini kararlılıkla sürdürmektedir. İstanbul Büyükşehir sınırları içindeki bir projeyle ilgili İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanına 'sen mücadele etme, düşüncelerini kamuoyuyla paylaşma. Düşüncelerini billbordlarda yayma, İstanbul'u bilgilendirme' demek aslında çok trajikomik bir durum. Maalesef 18 yıldır Türkiye'yi tek başına yönetenler, devlet nedir, hükümet nedir onun bile farkında değiller. Bu haksız, hukuksuz soruşturmalar bize güç katar. Sayın Ekrem İmamoğlu, tarihe not düşecek ve yine gerçekleri vurgulayacak yazılı ifadesini bugün ya da yarın yasal süreç içerisinde müfettişe gönderecek."
AA
