"Burnumuzun dibinde terör koridoru oluşturulmasına sessiz kalacak değiliz"

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, "Burnumuzun dibinde terör koridoru oluşturulmasına sessiz kalacak, seyirci kalacak değiliz" dedi.

Bakan Arslan, AK Parti Antakya İlçe Kongresi'nde yaptığı konuşmada, "İstedikleri kadar FETÖ'yü, istedikleri kadar DEAŞ'ı PKK'yı, YPG'yi PDY'yi DHKP-C'yi, eli kanlı terör örgütünün ismi ne olursa olsun onları destekleyerek bu coğrafyayı karıştırmak isteyenleri onlara inat bu millet birlikteliğinden, birliğinden, kardeşliğinden taviz vermeden onlara karşı dimdik durmuştur. Bundan sonra da dik durmaya devam edecektir. Onlara göre Türkiye güçlenmemeli. Onlara göre Türkiye zayıf düşmeli. Niye? Çünkü Türkiye kendi haklarını savunmaktan çekinmediği gibi dünyanın mazlumları için de çabalıyor. Çünkü Kudüs'ün, Arakan'ın, Filistin'in, Suriyelinin de sesi olmaya devam ediyor. Onlara kol kanat geriyor" ifadelerini kullandı.

Şimdi de Misak-ı Milli sınırlarına PKK/YPG-PDY'yi, DEAŞ'ı koyarak terör cephesi tahkim etmeye çalıştıklarını söyleyen Bakan Arslan, "Ellerine verdikleri silahlarla bölgede ölüm saçmak istiyorlar. Vatanımıza, vatandaşımıza tehditler oluşturuyor, tehditler savuruyorlar. Kırıkhan'da, Kumlu'da, Reyhanlı'da, Kilis'te vatandaşımıza, sivil vatandaşımıza kastediyorlar. Nitekim bu anlamda hayatını kaybeden insanımız var. Allah onlara rahmet eylesin inşallah" diye konuştu.

"BURNUMUZUN DİBİNDE TERÖR KORİDORU OLUŞTURULMASINA SESSİZ KALACAK, SEYİRCİ KALACAK DEĞİLİZ"

Bakan Ahmet Arslan, oluşturulacak terör koridoruna sessiz kalamayacaklarını vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Biz birilerinin burnumuzun dibinde terör koridoru oluşturmasına sessiz kalacak, seyirci kalacak değiliz. Dün olduğu gibi bugün de seyirci kalmayacağız. Kalmamak adına diplomatik kanallarla her türlü mücadeleyi verdik. Diplomatik kanallarla bu sıkıntıları aşmak için dünyanın her yerinde kendimizi, haklılığımızı ortaya koymaya çalıştık. Artık meselenin diplomasiyle, meselenin anlayışla çözülemeyeceğini, öyle zannedilince de bizim sessiz kalacağımızı zannedenler sabrımızı taşırdılar. İşte geldiğimiz noktada ne yazık ki başka çare kalmadığını gördüğümüz için de Afrin operasyonu, Zeytin Dalı Harekatı'nı başlattık bu konuda ve bu hareketin birinci haftası geçti. Ve bu bir haftalık periyotta tam 366 hedef vurmuş durumdayız. Onların o çok güvendiği, yığınak yaptıkları 366 hedef vuruldu. Ve 232 muharip uçağımızla bu harekatı devam ettiriyoruz. Etkisiz hale getirdiğimiz terörist sayısı 484 ve an an artıyor. Bu 1 saat önceki rakamdı. Muhtemelen şimdi bu rakamın üzerine çıktık, çıkmaya devam ediyoruz."

"HER KİM Kİ HAİNLİK YAPMAYA ÇALIŞIYORSA SONUÇLARINA KATLANACAK"

Türkiye Cumhuriyeti'nin hiçbir zaman esaret altında yaşamadığını, hiçbir zaman başkalarının boyunduruğu altında olmadığını söyleyen Bakan Arslan, "İşte bu milletin kahramanları da bu milletin 15 Temmuz'da dünyanın başımıza örmek istediği o çorapla o hainlerin tanklarıyla, tüfekleriyle, helikopterleriyle üzerimize kurşun yağdırdı. O dönemde de millet olma şuuruyla meydanlara inmesinin altında bu yatıyor. Bunun gayet iyi bilinmesi lazım. Ve inşallah her kim ki hainlik yapmaya çalışıyorsa sonuçlarına katlanacak. Dün katlandığı gibi bugün de katlanacak, yarın da katlanacak" dedi.

"KOMŞULARIMIZ ÜLKELERİNE YERLEŞİNCE KADAR MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ"

Zeytin Dalı Harekatı'nda 484 terör örgütü mensubunun etkisiz hale getirildiğini ve 366'ya yakın hedefin imha edildiğini söyleyen Bakan Arslan, şunları kaydetti:

"Bunlar önemli ama yetmez. Biz bu hareketin planlandığı şekilde bugüne kadar başarılı bir şekilde yürüdüğü gibi bundan sonra da başarıyla yürümesi adına Hatay'dan da, diğer 80 ilden de her zaman duamızı da, her zaman desteğimizi eksik etmeyeceğiz. Ne zamana kadar, elbette ki Suriye'nin bütünlüğü, ülke bütünlüğü, komşumuzun ülke bütünlüğü bizim için çok çok önemli ama, oradaki kardeşlerimizin mağduriyeti bitene kadar, orada tek bir terörist kalmayıncaya kadar hepsinin temizlenmesinden sonra Suriyeli komşularımız, vatandaşlarımız, akrabalarımız, dostlarımız gidip kendi ülkelerine huzur içerisinde yerleşince kadar inşallah bu mücadeleye devam edeceğiz."