'Bu kitapları kaldırmadan devrim falan olmaz'

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bütçesi hakkında konuşan CHP Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet, AK Parti iktidarında on beş yılda 14.525 kadının öldürüldüğüne dikkat çektiği konuşmasında, geçtiğimiz yıl belediyeler tarafından dağıtılan ve kadına yönelik şiddeti körükleyen kitapların akıbetinde neden bir değişiklik olmadığını sordu. Kitapların halen daha kütüphanelerde bulunduğunu ve erişime açık olduğunu kaydeden Hürriyet, söz konusu kitaplar olduğu sürece kadına yönelik şiddette devrim yapılamayacağını söyledi.

O KİTAPLAR HALA ŞİDDETİ KÖRÜKLÜYOR

TBMM bütçe mesaisinde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bütçesi hakkında konuşan CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet AK Parti’nin yoksulluğu yöneterek o devşirdiğini ve kadına yönelik şiddetin AK Parti iktidarında arttığını ifade etti. Hürriyet geçtiğimiz sene yine aynı bakanlığın bütçesinde yaptığı konuşmayı hatırlatarak, “Yeni evli çiftlere belediyelerinizin dağıttığı kadınların dövülebileceğinin, çok eşliliğin, çocuk evliliklerinin savunulduğu kitapları sormuştum. Bunları yazanlar hakkında, bunları dağıtanlar hakkında Bakanlığınız bir işlem yaptı mı? Bunlar toplatıldı mı? Bu yazarlara belediye bütçesinden, kasasından herhangi bir ödeme yapıldı mı? Eğer samimi olmak istiyorsanız, eğer bu bütçe konusunda halkı inandırmak istiyorsanız önce bu zihniyetlere izin vermeyeceksiniz. Kimse bu bütçede kadına karşı şiddeti ve çocuk istismarını önlemek için her türlü önlemi, alıyoruz demesin. Aksi takdirde, bu kitapları hepinizin önüne atarım."

TÜRKİYE’DE ŞİDDET ÖNLEME DİYE BİR ŞEY YOK

AK Parti döneminde 14.525 kadının öldürüldüğünü ve bu sayının her geçen gün arttığını da dile getiren Hürriyet, Türkiye’de kadına şiddeti önleme diye bir şey olmadığını, bütün sistemlerin şiddet gerçekleştikten sonra devreye girdiğini belirtti. Hürriyet, “Şiddet önleme ve izleme merkezleri, kadın konukevleri, Bakanlığın kadın şiddeti vakalarını takip etmek üzere UYAP sistemi entegresi gibi çok sayıda sistem var ama bu sistemler kadın şiddet gördükten sonra devreye giriyor. Kadına şiddet uygulanmaması için bir eğitim programı yok. Koruma kararına rağmen öldürülen, karakollarda şikâyeti kabul edilmeyerek evine gönderilen, ölüm tehdidi olmasına rağmen somut delil bulunamadığı gerekçesiyle yasal işlem yapılmayan ve bu nedenle öldürülen kadınlar için bu bütçede ne yazık ki yer yok.  Kadın mezara girerken yapılan tek şey toplumun vicdanını avutmak oluyor. Bakanlığın tutturduğu tek hedef ise mevlit okutmak”

YOKSULLUK, FAKİRLERİ DOYURAMADIĞIMIZ İÇİN DEĞİL, ZENGİNLERİ DOYURAMADIĞIMIZ İÇİN BİTMİYOR

AK Parti’nin sosyal yardımlarının da Türkiye’de farklı algılatıldığı ve AK Parti’nin yoksulluğa muhtaç olduğunu sözlerine ekleyerek konuşmasına devam eden Milletvekili Hürriyet, “Elbette yardıma muhtaç insanlara yardım edeceğiz ama uygulamalara baktığımızda ortada yoksulluğu yok etmek gibi bir dert yok, yerine yönetmek var. Yardımları lütuf gibi yapıyorsunuz, toplumda minnet ve borçluluk hissi yaratıp yoksulluğu perdelemeye çalışıyorsunuz, bunu yaparken de ne yazık ki partizanca yapıyorsunuz ve buradan anlıyoruz ki asıl hedef bağımlı vatandaş yaratmak ve buradan partinize oy devşirmek. Oysa halkın asıl ihtiyacı yoksulluğundan sadece o an için kurtulmak değil, yoksulluğu yenebilmektir. Yardıma muhtaç kişilerin sorumlusu da rahatlıkla söyleyebilirim ki on altı yıldır tek başına iktidarda olan AK Parti'dir. Yoksulluk, fakirleri doyuramadığımız için değil zenginleri doyuramadığımız için bir türlü bitmiyor”

1 MİLYON 250 BİN KİŞİ AÇLIK SINIRININ ÇOK ALTINDA

Yoksulluk politikasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “3 Y’yi yeneceğiz” sözlerine de atıfta bulunan Hürriyet, “Recep Tayyip Erdoğan “3Y'yi yeneceğiz” le AK Parti'yi iktidara taşımıştı. TÜİK'in 2015 yoksulluk çalışmasına göre Türkiye'de günlük geliri 2,15 doların altındaki kesim 79 milyonluk nüfusun 50 bine yakını demek yani 50 bine yakın mutlak aç var ülkemizde. Günlük geliri 4,3 doların altında olanların oranı yüzde 1,58. Bu rakam, Türkiye'de yaklaşık 1 milyon 250 bin kişinin açlık sınırı altında yaşadığını gösteriyor. Ne yoksulluk ne de yolsuzluk 2002'de dendiği gibi önlenememiş değil ne yazık ki tarafınızdan önlenmemiştir. AK Parti, yardıma muhtaç insanlara muhtaçtır. Bir yüzükle gelenler, Man Adaları'na vergi kaçırmanın, denizlerde gemicik yüzdürmenin, İranlı düzenbazlardan 5-10 milyar euro rüşvet almanın yollarını da öğrendi; milyonluk saatler varken artık kim takar garibanın yüzüğünü. "İtibardan tasarruf olmaz." diyorsunuz ama, bakkalın önünden geçerken vatandaşın da itibarı olduğu aklınıza gelmiyor ne yazık ki.”