9645,02%-0,50
32,52% 0,02
34,83% 0,01
2429,57% 0,01
4017,93% 0,00
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın film arşivini internet üzerinden erişime açma projesi kapsamında ‘Arşivi Unutmak’ sempozyumu düzenlendi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın çoğunluğu 1900’lerin ilk yarısına ait sessiz filmlerden oluşan film arşivini internet üzerinden erişime açma projesi tüm hızıyla devam ediyor. İstanbul Şehir Üniversitesi İletişim Fakültesi Sinema-Televizyon Bölümü, bu proje kapsamında ‘Arşivi Unutmak’ başlıklı uluslararası bir sempozyum düzenledi. Dijital arşivin 2019 Ocak ayında kullanıma açılacağını söyleyen İstanbul Şehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Peyami Çelikcan, arşivde yer alacak filmlerin yer alacağı bir müze kurulacağını dile getirdi. Proje hakkında bilgi veren Çelikcan şunları kaydetti: “Türkiye’nin ulusal bir film müzesi yok. Ben bunun eksikliğini dünyanın her yerinde gittiğim festivallerde hissediyorum. Sayın Nabi Avcı zamanında birtakım adımlar atıldı. Bugünkü Atlas Pasajı’nın olduğu yerde bir film müzesi açılacak. Şu an proje devam ediyor. Biz bu projenin ulusal ve uluslararası tanıtım ayağını oluşturuyoruz. Binanın büyük bir restorasyona ihtiyacı var. Bir tarih verilmedi ama 2020’ye kadar tamamlanması planlanıyor.”
PROPAGANDA İÇİN KULLANILDI
Dünyada ilk film örneklerinin seyahat, savaş propagandası ve haber odaklı hazırlandığını kaydeden Çelikcan, “Kameralar icat edildikten sonra Osmanlı’ya ve Doğu’ya çekim yapmak için birçok insan geliyor Batı’dan. Bakanlığın elinde çok fazla film var. Birinci Dünya Savaşı’ndan önce hep seyahat filmleri var. Ama savaş başladıktan sonra filmler tıpkı kartpostallarda olduğu gibi propaganda amaçlı kullanılmaya başlıyor” diyor. Çelikcan “Osmanlı’nın 1914’ten itibaren dünyaya “Hasta adam değiliz” mesaj vermek için propaganda filmlerine odaklandığını belirtti. Bu filmlerin tümü dijital arşiv ve müzede meraklılarıyla buluşacak.
Osmanlı filmleri yer alacak
Enver Paşa’nın Almanya’yı ziyareti sırasında Alman ordusunun film merkezinden etkilendiğini, 1915’te Ordu Foto Film Merkezi kurulduğunu söyleyen Çelikcan, sözlerine şöyle devam etti: “Padişahların gezileri filme çekiliyor ve Avrupalılara gösteriliyor. Mesela Maneki Kardeşlerin çektiği Sultan Reşad’ın manastır ziyareti filmi var. Ordu Foto Film Merkezi üzerinden ordunun durumu, savaş cepheleri hakkında filmler çekiliyor. Bu kurumun başına da Sigmund Weinberg geliyor. Enver Paşa’yı da toplumu etkilemek için kurgu film yapmaya ikna ediyor. Bildiğimiz anlamda ilk konulu filmler aslında Ordu Film Merkezi üzerinden başlıyor. Ancak film süresi çok uzuyor. Oyuncular cepheye gidiyor. Sonunda bitiyor ama bu sırada da şirkelter üzerinden film yapımları başlıyor.”
KAYNAK: YENİ ŞAFAK GAZETESİ