• BIST 100

    10358,46%0,26
  • DOLAR

    40,17% 0,22
  • EURO

    47,00% -0,03
  • GRAM ALTIN

    4335,03% 1,20
  • Ç. ALTIN

    6897,23% 0,94

“Ben hayatımda ilk defa eşimden dayak yedim”

Ekmek ve Gül, 22 ilde 680 işçi ve emekçi kadınla görüşerek bir rapor hazırladı. Rapor kadınların işyerinde ve evde artan iş yüklerinden değişen duygu durumlarına kadar çarpıcı anlatımlar içeriyor.

GÜNDEM 9.03.2021 00:33:00 0
“Ben hayatımda ilk defa eşimden dayak yedim”

Ekmek ve Gül; 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne giderken, 22 ilde, 23 farklı işkolunda ücretli çalışan 680 kadınla anket ve derinlemesine görüşmeler yaptı, son 1 yılda kadınların hayatında değişenleri tüm yönleriyle raporladı.

Rapor; kadınların işyerinde pandemi tedbirlerinin alınması için vermek zorunda kaldıkları mücadeleleri, çalışma koşullarının ağırlaşması, artan baskı ve denetimleri, işyerlerinde artan cinsiyetçi uygulamaları kadınların sözleriyle anlatırken, bir yandan da ev içindeki yüklerin nasıl ağırlaştığını, hane içindeki değişimlerin kadınların hayatını nasıl etkilediğini, bu süreçte kadınların duygu durumlarında ne gibi değişimler yaşandığını ortaya seriyor. Kadın işçi ve emekçilerin bu süreçteki örgütlenme eğilimlerini de değerlendiren rapor, kadınların pandemi döneminde yaşadığı ağır sorunların sorumlusu olarak kimi gördüklerini ve kadınların 8 Mart taleplerini de ifade ediyor.

İŞYERLERİNDEKİ TEMİZLİK DE KADINLARIN SIRTINA BİNDİRİLDİ

Rapora göre, pandemi döneminde işyerlerinde alınan tedbirleri yetersiz bulan kadınların oranı yüzde 57, kısmen yeterli bulanların oranı yüzde 10, “yeterli” diyenlerin oranı ise yüzde 30.

İşyerinde pandemi sürecinde artan temizlik ihtiyacının temizlik için yeni personel istihdam edilerek değil, üretimde çalışan kadın işçiler arasında paylaştırılarak “halledilmeye” çalışıldığını anlatan kadın işçiler, örnekler veriyor:

“Fazla maske verilmesi ve tuvaletlerin daha sık temizlenmesi dışında bir önlem yok. Hatta bu ekstra temizliği de biz işçiler arasında paylaştırdılar, biz yapıyoruz. Yeterli değil yani.” (Ankara, havalandırma sistemleri üreten bir fabrikada taşeron işçi, yaş 50)

“Mutfaklarımız çok pis. Bizim bölümden kadınlar seçildi, onlar mutfakları temizliyor. Çayı bile onlar koyuyor. Pazar günleri de dahil. Temizlik için personel almıyorlar, işçiler hem çalışıyor hem de diğer temizlik işlerini yapıyor. Tuvaletleri bile biz temizliyoruz.” (Bursa, tekstil fabrikasında kalite operatörü, yaş 52)

ÇALIŞMA SÜRESİ BELİRSİZLEŞTİ

Rapora göre çalışma saatlerinde değişim yaşayan kadınların oranı yüzde 44,8. Kadınlar hafta sonu yasakları nedeniyle çalışma sürelerinin belirsizleştiğini, pandemi tedbiri adı altında uygulamaya konan esnek çalışmanın çalışma sürelerini uzattığını ortaya koyuyor. İstanbul’da büyük bir tekstil markasının deposunda çalışan 35 yaşındaki bir kadın “İnternet satışına çalışan bölümlerde artış oldu. Diğer bölümlerde azalma yaşandı. Pandemi gerekçe gösteriliyor. Çalışma saatlerimiz aynı ama hafta sonu çalışma kalktı. Mesailer kalktı. Sürekli NÜT’e (nakdi ücret desteği) çıkartılıyoruz” diyor.

Büro/ofis emekçilerinin arasında yaygın olan evden çalışma uygulamasının da belirsizliğin kaynaklarından biri olduğu vurgulanıyor. Sağlık ve bakım hizmetlerinde ise çalışma saatleri insan bedeninin sınırlarını aşan bir boyuta varmış durumda: “Pandemi sürecinde vardiyalar kurumda kaldığımızdan dolayı 18 saat; bazen bunu da aşan çalışma saatlerimiz söz konusu oluyor.”

TEDBİR LAFTA, MOLALAR RAFTA, YEMEK AYAKTA!

Salgın koşullarında daha fazla molaya ihtiyaç duyulduğu açıkken, görüşülen işçi kadınların yüzde 88’i yeterli mola süresinden mahrum olduklarını ortaya koydu. Kadınların bir kısmı ise pandemi öncesinde de mola sürelerini kullanamadıklarını ya da çok az molaya çıkabildiklerini, şimdi fiilen molaya çıkmanın imkansızlaştığını belirtti. Ayak üstü ya da masa başı karın doyurmak neredeyse normalleşmiş.

İzmir’den belediye işçisi bir kadın anlatıyor: “Öğle yemeği yarım saate düştü. Her yer kapalı olduğu için öğle yemeğini de evden getirip işyerinde yiyoruz.” Aydın’dan tekstil işçisi bir kadın “Sadece yemek molası var, devlet zaten yarım saatlik bir mola veriyordu. Fakat 18 saatte bir makinaları birbirimize devretmemiz için, işin aksamaması için molalar 10-15 dakikaya düşürüldü” diyor.  

AYNI İŞİ YARI SAYIDA İŞÇİYE YAPTIRAN PANDEMİ FIRSATÇILIĞI!

Raporda görüşülen kadınların yüzde 39’u iş yoğunluğunda belirgin bir artış yaşandığını söylüyor. İstanbul’dan gıda işçisi bir kadın “Daha az personelle daha çok iş yaptırılmaya başlandı, pandemiden önce yapılan iş şu anda neredeyse yarı yarıya kişiyle yapılıyor” diye anlatıyor.

Metal ve elektrik-elektronik işkolunda çalışan kadınların anlatıları da işçiler arasında Kovidli sayısı yükseldikçe, henüz hasta olmayan işçilerin üstüne yük bindirildiğini ortaya seriyor: “Mesai saatlerimiz artmadı ama iş yükümüz arttı. Pandemiden dolayı rahatsızlanan arkadaşlarımızın yerine biz bakmak durumunda kaldık. İşler yetişmeyince de bir sürü lafa maruz kaldık.” (İstanbul, Esenyurt, elektronik, 28)

Hizmet işkolunda ise “az zamanda daha çok iş” kuralı işliyor. Tekirdağ’dan 37 yaşındaki büro emekçisi bir kadın “Evden de çalışıyoruz. Özellikle belirli bir dönemde çok yoğunluk oluyordu ve bunu normalde 8 saatte yaparken şimdi 4 saatte yapmaya çalıştık. Bu da iş yükümüzü artırdı” diyor. Kadınların bu koşullara katlanmak zorunda kalmasının nedeni ise iş güvencesinin yokluğu ve işten çıkarılma korkusu.

İşçilere aynı anda başka işçilerin işlerinin yapılması dayatılırken, bir yandan  sözleşmeli işçi alımları yapılıyor. “4 tezgâh bakarken artık 6-7 tezgâha bakmaya başladık. [İş yoğunluğu] neredeyse yüzde 30 arttı. Eleman olmadığı için 2-3 kişinin yükünü tek kişiye yıkıyorlar. Sürekli işten çıkanlar, işe girenler değişiyor. Şu an İŞKUR’dan gelenler çok fazla. Son zamanlarda işe girenlerin çoğu İŞKUR’dan geliyor. Patron zaten parasını ödemiyor, onun da lehine oluyor. Biri patronun radarına yakalandığında hemen ücretsiz izine gönderiyorlar, işçi istifa edene kadar ücretsiz izinde bırakıyorlar.” (Bursa, dokuma, yaş 47)

İŞYERİNDE TACİZ, ÜSTÜNE ‘BEN ATILIRIM’ KORKUSU

Pandemi süresince işyerinde izlenme ve denetlenmenin yaygınlaştığını gösteren rapor, ağır çalışma koşullarına itiraz edildiğinde baskının yoğunlaştığına işaret ediyor: “İşte hata yaptığımızda bazı ustabaşları azarlıyor. Kendi üzerindeki baskıyı bizim üzerimize gelerek üzerinden atmaya çalışıyor” (İstanbul, tekstil, 24)

İşyerinde tacize uğrayan kadınlar, cezalandırılma riskiyle ses çıkaramıyor. Taciz söz konusu olduğunda “tutanak yeme” ve “işten atılma” korkusu belirleyici.

“Çok fazla erkekle çalışıyoruz. İş isterken ‘güzelim bana iş versene’ diyerek iş istiyorlar. Bunun gibi bir sürü olay yaşadım. Kavga ede ede çözüyorum. Geçenlerde bir olay yaşadım. Çalışan arkadaşlardan biri Kürtçe bir şeyler söyledi. Bir diğeri güldü. ‘Sen ne dedin?’ diye sordum. ‘Güzel kardeşim, nasılsın, iyi misin? dedim’ dedi. … zorlayınca söyledi. ‘Sen çok güzel bir kadınsın. Benim sevgilim olsana’ demiş. Küfür ettim, cesaret edip şikâyet edemediler. Şikâyet etse işten atılırdım. O an ben şikâyet etseydim iki tanığım vardı. Ama en fazla tutanak yerdi, işten atılmazlardı diye düşündüğüm için şikâyet etmedim.” (İstanbul, depo, yaş 35)

Tacize karşı en büyük direnç mekanizması ise dayanışma ve sendikalı yerlerde buna daha çok güven duyulduğu görülüyor. Kocaeli’de bir metal fabrikasında çalışan 32 yaşındaki bir kadın “Ustabaşının böyle şeyleri oluyordu. Şikâyet edip bölümden attırdık” diyerek örnek veriyor.

"YÜKÜM İKİ KATINA ÇIKTI, REKLAM İZLERKEN BİLE AĞLIYORUM"

Raporda görüşme yapılan 680 kadının yüzde 77’si evdeki işlerine ayırdıkları zamanın arttığını söylüyor. Kadınların yüzde 34’ü dinlenme zamanlarının pandemi öncesine göre azaldığını belirtiyor. Yüzde 95’i salgın öncesine göre daha yorgun ve tükenmiş olduğunu söylüyor.

İstanbul’dan depo işçileri anlatıyor:

“Pandemi döneminde yüküm iki katına çıktı. İşten çok evde yorulduğumu hissediyorum. Hem kafa olarak hem de beden olarak müthiş derecede yıpranmışlık hissediyorum. Bir reklamı, bir diziyi izlerken bile kendimi ağlarken buluyorum.”

“Bitmişlikleri oynuyorum derler ya o durumdayım. Pandemi öncesinde zaten hayatımız zordu şimdi iki katı zorlaştı. Çocuğum ihtiyaçları için zaten çalışıyorum. Yetişebilmek için mesaiye kalıyorum. Çocuğun evde tek kalacağı düşüncesi kafayı yediriyorken buna bir de eğitim alamıyor olması eklendi. Her şeye birden yetişmeye çalışıyorsun. Bu da sinirlerimi alt üst ediyor.”

“Sürekli çalışıyorum. Kendime sadece banyo yaparken ve oje sürerken zaman ayırabiliyorum. Kendim için bir şey yapmak istesem onda da sabah erken kalkmam lazım, yine uykudan fedakârlık yapıyorum.”

Ağır yükler bazen işi bırakma noktasına getirse de, kadınlar çalışmak zorunda olduklarını belirtiyor. Nedenini ise rapordaki şu rakam ortaya koyuyor: Kadınların yüzde 89’u pandemi öncesine göre evin ihtiyaçlarını karşılamakta daha fazla zorlanıyor. Bursa’dan bir tekstil işçisi durumu “Çok istemişimdir işten çıkayım. Ama hiç yapamadım. Bazen kendi banyomu bile geciktiriyorum. Kendime ayırdığım özel bir zamanım yok” diye özetliyor.

Kadınların çalışmayla ilgili beklentilerini ve ortak duygularını ise İstanbul’dan bir tekstil işçisi kadın ifade ediyor: “Öyle bir şansım yok. Hiç de işten ayrılmayı düşünmedim. Daha güzel şartlarda çalışmak istedim.”

ÇOCUKLARIN ÜSTÜNE KAPIYI KİLİTLEYİP İŞE GİDİYORLAR

Pandemi sürecinde kadınların büyük kısmı, çocuklarının bakımını büyükanne desteğiyle sağlayabilmiş. Çocuğu olan kadınların yüzde 29’u çocuklarını evde yalnız bırakmaktan başka çare bulamamış.

Kadınların yüzde 78’i “kaygı/endişe”, yüzde 53’ü “gerginlik/sinirlilik”, yüzde 51’i ise “mutsuzluk” duygusu yaşadığını belirtiyor.

"HERKES EVDE, MADDİ SIKINTILAR, GERGİNLİK HAD SAFHADA…"

Rapor, salgının hane içindeki yaşamları ve ilişkileri nasıl etkilediğine ilişkin de veriler sunuyor. Kadınların yüzde 38’i salgında ilişkilerin olumsuz yönde, yüzde 11’i ise olumlu yönde değiştiğini ifade ediyor. Olumsuz değişimler, aile bireyleriyle görüşememek, aile içinde gerginlik, tahammülsüzlük ve tartışmaların artması, maddi sorunlar ve geçim kaygısı olarak ifade ediliyor. Kocaeli’den bir depo işçisi “Ailemin yüzünü dahi göremedim. Psikolojik olarak kendimi yalnız hissediyordum” derken, İzmir’den bir hemşire “Çocuğumdan 3 ay ayrı kaldım. Bu sürede aile bağlarımız zedelendi” diyor.

"HAYATIMDA İLK KEZ PANDEMİDE DAYAK YEDİM"

Kadınların yüzde 79’u pandemide kadınlara yönelik şiddetin arttığını söylüyor. İstanbul’dan bir metal işçisi “Ben hayatımda ilk defa eşimden dayak yedim” derken, bir temizlik işçisi ise “Geçim sıkıntısından eşimden şiddet görüyorum. Daha önce şiddete maruz kalmamıştım. Çünkü birbirimize çok zaman ayırmıyorduk” diyor. Kadınlar, yakın çevrelerinde de şiddetin arttığını belirtiyor. Gebze’den bir petrokimya işçisi “İş yerinde eşi tarafından şiddete maruz kalan arkadaşım var. Üstelik ailesi de yanında olmadı. Biz yanında olup destek olmaya çalıştık. Hatta başörtüsünü çıkarıp artık açık olmak istediği için kendi ailesi saçını kesti” diye anlatıyor.

"SENDİKALI OLSAYDIM BELKİ DEĞER GÖRÜRDÜM…"

“Pandemi döneminde koşulları ve zorlukları düşündüğünüzde, sizce sendikalı olmakla, sendikasız çalışmak arasında bir fark var mı?” sorusuna, “var” diyenler yüzde 66, “yok” diyenler yüzde 27 oranında. Kadınlar en çok “hakları kullanmak”, “güvence”, “birlik ve dayanışma” için sendikalı olmanın önemli olduğunu dile getiriyor.  İstanbul’dan, 50 yaşındaki bir tekstil işçisi şöyle anlatıyor:

“Elbette ki sendikalı iş yeri ve sendikasız işleri arasında fark var. Sendikalı iş yerinde çalışsaydım bu kadar çok baskıya maruz kalmazdın. Makinacı olduğum halde ‘Hadi şu yerleri de süpür, hadi şu kolileri de kaldır diyemezlerdi. Benim yaptığım iş belli olurdu…”

Sendikalı kadınlar, pandemi döneminde hijyen, koruma, iş güvencesi ve ücretli izin konusunda kazanım elde etmiş.

Ancak rapordaki anlatılar, pandemi döneminde sendikalarından ihtiyaç duydukları desteği göremeyen çok sayıda kadın olduğunu da ortaya koyuyor. “Sendikalıyız ama sendikasız gibiyiz. Sendikaya güvenmiyoruz, sendikaya ulaşamıyoruz. TİS süreci yaşıyoruz. Anlaşma sağlanamadığı için ikramiyelerimiz kesildi. Kesinti neden yapıldı, ne zaman ödenecek belli değil. Zamlar, aldığımız paralar çok düşük. 16 yıldır çalışıyorum, en iyi elemanlardanım, en yüksek maaş alanlardanım ama aldığım para asgari ücret.” (Eskişehir, tekstil işçisi, yaş 34)

"BİRLİK OLDUK, KAZANDIK"

“Pandemi sürecinde işyerinizde çalışma arkadaşlarınızla ortak hareket ederek elde ettiğiniz bir kazanım oldu mu?” sorusuna kadınların yüzde 77’si ‘hayır’, yüzde 20’si ‘evet’ yanıtı veriyor. Kazanım elde edenlerin büyük kısmı işyerinde alınması gereken hijyen önlemlerini (maske/siperlik dağıtılması, tek kullanımlık plastik bardak verilmesi, masalar arası paravan konulması vb.) birlikte hareket ederek sağladıklarını ifade ediyor.

Çalışma koşullarının ağırlaştırılmasına, sömürü ve baskıyı artıran uygulamalara karşı da çeşitli kazanımlar söz konusu. Tekirdağ’dan 51 yaşındaki plastik işçisi “12 saat çalışmamak, cumartesi gece vardiyasında 8 saat çalışmak için imza topladık” derken, Adıyaman’da 22 yaşında bir tekstil işçisi “Müdürün bize hakaret etmesinin ardından bütün arkadaşlarla birlikte kararlaştırıp çalışmayı durdurduk. Müdür gelip özür dileyene kadar işbaşı yapmadık” diye anlatıyor.

İŞYERİNDE HAK EYLEMİ: YÜZDE 75 "EVET"

Dikkat çekici bir rakam da “Pandemi döneminde işyerinizde bir hak için eylem yapılsa katılır mıydınız?” sorusuna kadınların yüzde 75’inin “evet”, yüzde 19.5’inin “hayır” cevabı vermesi. Katılmam yanıtı veren kadınların en büyük gerekçesi ise “işten atılma korkusu.”

Anket yapılan mülteci ve göçmen kadınlar ise işyerlerinde bir hak mücadelesi olduğunda katılacaklarını ama diğer işçilerin kendilerine yaklaşımından çekindiklerini ortaya koyuyor. Gebze’de 20 yaşındaki Suriyeli gıda işçisinin sözleri bu durumun özeti: “Katılırım. Ama ben Suriyeliyim. 7 yıldır birçok yerde çalıştım. İnsanlar nasıl desem bana kötü bakıyor. Bana güvenirler mi bilmiyorum. Ben onlara güveniyorum. Birbirimize güvenmeliyiz, birbirimizin aynısıyız, çünkü çalışma koşullarımız çok zor gerçekten.”

SORUMLU: DEVLET-PATRON İŞ BİRLİĞİ

“Sizce işçi ve emekçilerin pandemi koşullarında yaşadıkları zorlukların sorumlusu kim?” sorusuna kadınların yüzde 72’si hükümet, yüzde 10’u işveren, yüzde 6’sı hiç kimse, yüzde 2’si hepsi yanıtını veriyor.

“Sorumlu hükümet” yanıtını verenler arasında en çok dile getirilen konu; patronlara teşvikler verilirken işçilere ücretsiz izin ve kısa çalışma dayatılması: “En büyük sorumlu devlet, işverene de bu kadar rahatlığı veren devlet. Çarkın içinde ezilen yine işçi. Yasal düzenlemelerin etkisi yok. Teşvikler patronlara yapıldı. Kısa çalışma ödeneğinde de patronlar kazandı. Devlet sadece patronu koruyor.” (İstanbul, metal işçisi)
 

Büyükakın, Gebze'de aşure dağıttı

Başkanlar Cuma Namazı Sonrası Vatandaşa Aşure Dağıttı

GÖLCÜK BELEDİYESPORLU BERRA MİLLİ TAKIM SEÇMELERİNE DAVET EDİLDİ

ERDOĞAN, SİYASİ HAYATININ EN GÜÇLÜ DÖNEMİNDE, EN ZAYIF ANINDADIR

Beş Başkan Barış Mahallesi Esnafıyla Buluştu

İSU’DAN KARAMÜRSEL’E SAĞLIKLI VE MODERN ALTYAPI YATIRIMI

Diliskelesi Şehitlik Anıtı açıldı

Hereke Asım Kocabıyık MYO'da EFQM Değerlendirici Eğitimi Başarıyla Tamamlandı

Aksu Spor Kulübü'nden Başkan Büyükgöz’e ziyaret

Bugün hangi eczaneler nöbette?

Kocaeli'de hava durumu nasıl olacak?

Dolar bugün ne kadar?

Altın fiyatları ne kadar oldu?

Kara Yollarında Durum

Kartepe’de Çocuklara Yeni Oyun Alanı

Srebrenitsa’nın sessiz çığlığına Kocaeli’den bir ses daha

Kartepe Belediyesi'nde Gerçeğini Aratmayan Tatbikat

Kartepe Belediyesi’nde Kan Bağışı Kampanyası

Yarının Kocaeli'si için atılmış stratejik bir adım

İtfaiyeden baykuş operasyonu

Büyükşehir, direniş ruhunu yeniden yaşatacak

Bilinçli aile, sağlıklı birey

Başkan Büyükakın çilek hasadına katıldı

Gündemi Takip Edin, OyunPress ile Oyun Haberleri ve İncelemeleri Kaçırmayın

Mermerler Holding’de Hisse Usulsüzlüğü İddiası: Zafer Murat Mermer’den Yasal Hamle!

LÖSEV GÖNÜLLÜ KOROSU, İBB KOROLAR FESTİVALİNDE FARKINDALIK YARATTI

KSO Başkanı Zeytinoğlu sanayi üretim endeksini değerlendirdi

GEBZE’NİN ÜRETİM GÜCÜ TÜRKİYE’NİN GELECEĞİNİ ŞEKİLLENDİRİYOR

Başarılı Karatecilerden Başkan Büyükgöz’e Ziyaret

Ulsan heyeti Kocaeli'ye hayran kaldı

Yükleniyor

2025 yılında 500 milyon dolar yatırım yapacak Akkök Holding, yüksek teknoloji ve yerlileşmeyle büyüyecek

Coolaer, Eurasia Rail 2025’te ileri soğutma teknolojileriyle öne çıktı

Canovate Group, Eurasia Rail 2025’de gövde gösterisi yaptı

Limak, Global Engineer Girls projesi ile artık İspanya’da

VUSLAT DERNEĞİ KURBAN ÇALIŞMALARINA BAŞLADIĞINI DUYURDU

İsrail, Gazze'deki katliama devam edeceklerinin mesajını net bir şekilde verdi

Tarihin en uzun eve dönüş kuyruğu

Gazze'de can kaybı 47 bini geçti

Biden durdu, Trump izin verdi! Gelir gelmez İsrail'e sevkiyat yaptı

ABD Başkanı Trump: 1 milyon Filistinli bu iki ülkeye taşınmalı! Gazze'yi tamamen temizleyip 'Bitti' demeliyiz"

Büyükakın, Gebze'de aşure dağıttı

Başkanlar Cuma Namazı Sonrası Vatandaşa Aşure Dağıttı

Mermerler Holding’de Hisse Usulsüzlüğü İddiası: Zafer Murat Mermer’den Yasal Hamle!

LÖSEV GÖNÜLLÜ KOROSU, İBB KOROLAR FESTİVALİNDE FARKINDALIK YARATTI

Türkiye 12 şehidine ağlıyor! Hepsinin ayrı bir hikayesi vardı

İzmit Belediyesinden Kur’an Kursu öğrencilerine ikram sürprizi

Çiftçi, geleceğin büyük piyanistini ağırladı

Genel Başkan Ahmet Sevim: “Site değil, silahlı karargâh! Bu düzen değişecek!”

DENİZLİ EĞİTİM GÜCÜ SEN EĞİTİM ÖĞRETİM YILINI DEĞERLENDİRDİ

İBB’NİN 32’NCİ İSTİHDAM OFİSİ BAKIRKÖY’DE AÇILDI 5 YILDA 260 BİN KİŞİYE İŞ BULUNDU

ERDOĞAN, SİYASİ HAYATININ EN GÜÇLÜ DÖNEMİNDE, EN ZAYIF ANINDADIR

Yozgat Belediye Başkanı’nın AK Parti’ye katılması gündemde

Bahçeli’den “Yargılama TRT’den yayınlansın” çağrısına destek

SERVET TURAN: “GENEL BAŞKANIMIZIN YANINDAYIZ, HUKUKU SİYASETE ALET ETTİRMEYECEĞİZ”

Dilovası Belediyesi Temmuz Meclis Toplantısı Yapıldı

15 TEMMUZ MİLLÎ BİRLİK RUHU KOCAELİ İL MİLLÎ EĞİTİM KOODİRNESİNDE SANAT VE KÜLTÜRLE GELECEĞE TAŞINIYOR

Büyükakın, Murat Aydın ve yönetimini kabul etti

Önal bu kez siyasi partileri ağırladı

YAKLAŞIK 500 KİŞİ ANKARA’DA

KGF Desteği Beklentiyi Karşılamadı: CHP’li Nail Çiler’den Sert Eleştiri

Dolar bugün ne kadar?

Altın fiyatları ne kadar oldu?

Dolar bugün ne kadar?

Altın fiyatları ne kadar oldu?

Vergi Borcunuz mu Var? Yeni Mali Düzenme Yürürlüğe Girdi

Dolar bugün ne kadar?

Altın fiyatları ne kadar oldu?

Paybull'un faaliyet izni iptal edildi

Milyonlarca emekli için kritik adım! Öne çekildi

Dolar bugün ne kadar?

GÖLCÜK BELEDİYESPORLU BERRA MİLLİ TAKIM SEÇMELERİNE DAVET EDİLDİ

Başarılı Karatecilerden Başkan Büyükgöz’e Ziyaret

“4 Mevsim Uludağ”

“4 Mevsim Uludağ”

Kocaelispor’a Galatasaray’dan kaleci transferi!

Kocaelispor’un unutulmaz futbolcusu entübe edildi

Kocaelispor’a gururlandıran sponsorluk! Dünya devi destek oldu

AKUT Spor Kulübü Sporcusu Derin Deniz Sorguç'tan Avrupa Şampiyonluğu

Körfez’e dev spor tesisi için ihale yapıldı

Başiskele’de dağ koşusu heyecanı yaşandı

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 36 30 1 5 60 95
2.Fenerbahçe 36 26 4 6 51 84
3.Samsunspor 36 19 10 7 14 64
4.Beşiktaş 36 17 8 11 23 62
5.İstanbul Başakşehir 36 16 14 6 4 54
6.Eyüpspor 36 15 13 8 5 53
7.Trabzonspor 36 13 11 12 13 51
8.Göztepe 36 13 12 11 9 50
9.Rizespor 36 15 17 4 -6 49
10.Kasımpaşa 36 11 11 14 -1 47
11.Konyaspor 36 13 16 7 -5 46
12.Alanyaspor 36 12 15 9 -7 45
13.Kayserispor 36 11 13 12 -12 45
14.Gazişehir Gaziantep 36 12 15 9 -5 45
15.Antalyaspor 36 12 16 8 -25 44
16.Bodrum FK 36 9 17 10 -17 37
17.Sivasspor 36 9 19 8 -16 35
18.Hatayspor 36 6 22 8 -27 26
19.Adana Demirspor 36 3 28 5 -58 2

YAZARLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.