9455,59%-0,72
32,59% 0,37
34,78% 0,16
2496,79% 0,51
4168,04% 0,00
Sosyal medya hesabı Twitter’de, Bediüzzaman Hazretlerinin Mühim talebelerinden Mustafa Sungur’un ölümüyle ilgili korkunç bir iddia ortaya atıldı.
Ak Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk'ün Bediüzzaman hazretlerinin vefat eden talebeleri için," Son 9 ayda Risale-i Nur hareketinin önde gelen isimleri kalp krizi ile hayatını kaybetmiştir. Bu isimler son derece değerli isimler. Ve her biri kendi bulunduğu noktada o camiaya etkili ve otorite sahibi insanlar. Ve ne hikmetse hepsi kalp krizinden gittiler.” sözlerinin ardından akıllara, “acaba bu ölümlerin ardından FETÖ mü var?” sorusunu getirdi. Sosyal medya hesabı Twitter’de, Bediüzzaman Hazretlerinin Mühim talebelerinden Mustafa Sungur’un ölümüyle ilgili korkunç bir iddia ortaya atıldı.
Yazar Hüseyin Yılmaz, “Gülen,birinci derecede Nurcuların başının belası olmuştu ve maalesef kendi imkânlariyle bu belayı defedemiyorlardı. Millet onları da kurtardı.” diye attığı tivite bir takipçisi Sungur Abi’nin Gülen’e “Elleri kırılsın!” diye beddua ettiğini hatırlattı.
Bu hatırlatmaya, “Onlar da Sungur Abi'yi tedavi ediyoruz görüntüsü altında kendi hastahânelerinde ölüme sürüklemişlerdi.” diye cevap veren Yılmaz daha sonra kendi hesabında şunları paylaştı:
“Sadeleştirme adı altındaki Nurları tahrif teşebbüsü mânen 15 Temmuz darbesinden daha geri değildi. Zirâ, Nurculuk gibi, ümmetin intibah meşalesi olmuş büyük bir hareketi durdurmayı, mahvetmeyi hedefliyordu.”
“O vakte kadar bir şekilde Gülen'i koruyup müsamaha ile bakan Sungur Abi, kendisinden kimsenin beklemediği bir kahr göstermişti. Gülen'e ağır beddualar edip, sadeleştirmeye karşı Nurcularda bir intibahın kapısını aralaması, belli ki Gülen'i çok kızdırmıştı.”
“Sadece kızdırmamış, endişeye de sevketmiş, bu büyük tahrib hamlesinin başarısızlığa uğramasının sorumlusu olarak görmüştü. Nurculardaki körlüeğe bakınız ki, buna rağmen hastalığında Sungur Abi'yi kendi elleriyle götürüp Gülen'in hastahanesine yatırdılar.”
“Bunun çok haysiyet kırıcı olması bir kenara ama, tam da kuzunun kurda teslim hikâyesiydi. Ve Sungur Abi o hastehânede öldü..”
“Sungur Abi'nin bu hastahânede kasdî bir ölüme terkedilmediğini, 15 Temmuz'dan sonra söyleyebilir misiniz? Ben söyleyemem...”
