• BIST 100

    9455,59%-0,72
  • DOLAR

    32,59% 0,37
  • EURO

    34,78% 0,16
  • GRAM ALTIN

    2496,79% 0,51
  • Ç. ALTIN

    4168,04% 0,00

ASPİRİN AİDS, PROSTAT, MİDE BAĞIRSAK KANSERİNE İYİ GELİYORMUŞ

Aspirinin AİDS, prostat kanseri, mide-bağırsak kanserini ve felcine iyi geliyormuş. Aspirinin faydaları neler. Aspirin hangi hastalıklara iyi geliyor.

SAĞLIK 3.10.2015 21:53:00 0
ASPİRİN AİDS, PROSTAT, MİDE BAĞIRSAK KANSERİNE İYİ GELİYORMUŞ

Aspirinin AİDS, prostat kanseri, mide-bağırsak kanserini ve felcine iyi geliyormuş. Aspirinin faydaları neler. Aspirin hangi hastalıklara iyi geliyor.
 
Aspirinin faydaları saymakla bitmiyor. Asprinin bir çok hastalığa iyi geldiği ortaya çıktı.Aspirin ömrü uzatıyor kansere karşı vücudu koruyor. İşte aspirinin faydaları..
 

Yapılan araştırmalarda Mide-Bağırsak kanserini önleme konusunda yapılan çalışmalar sonuç verdi. Aspirinin düzenli kullanıldığı takdirde mide bağırsak kanserinin önlenebileceği belirtiliyor. Aspirin ömrü uzatıyor kansere karşı vücudu koruyor. 14 bin kişinin katıldığı Leiden Üniversitesi'nin araştırmasında mide - bağırsak kanseri hastalarında aspirinin etkisi incelendi. Araştırmada, her gün düzenli aspirin kullanımının hastaların ömrünü iki kat uzatabileceği tespit edildi. 

Aspirinin faydaları Baş ağrısına da iyi gelir diş ağrısına da Bildiğiniz gibi, yüzyılın en önemli icadı fermuar. Bir de Aspirin. Gün geçmiyor ki Aspirinin bir iyiliğini daha duymayalım, nelere iyi gelmiyor ki; kalp krizini önlemeden tutun da kanser tedavisindeki faydaları'na kadar her gün bir şey daha duyuyoruz hakkında. Acaba bir Aspirin kutusuna bakmak da bize iyi gelir mi? Eski eczane şişelerini anımsatan kutusuyla, Aspirinin ilk halini görmek isteyenler için, çarpıcı bir kapak, hem kim bilir belki sadece bakmak bile bir şeyleri iyileştirir, yarın gazetede şöyle bir haber duyarsanız şaşırmayın: "Günde iki kez üçer dakika Aspirin kutusuna bakmak şaşı gözleri düzeltiyor." Mucize ilaç Aspirinin, hamilelikte görülen, anne ve bebeklerde ciddi hasarlara ve ölümlere neden olan yüksek tansiyonu önlediği de saptandı. Düşük doz Aspirin kullanımı ile bunun sağlandığı belirlendi. Aspirinin bu özelliğini, 19 ülkeden 9 bin 364 kadın üzerinde yaptığı bir araştırma ile kanıtlayan İspanyol Prof. Dr. Roman Hermida, Aspirinin 1998 genç Araştırmacılar Bilimsel çalışma ödülü'nü kazandı. Amerikalı Dr. Paul Schwenger de ‘Aspirinin olası kolon kanserini engelleyici etkisi' konulu araştırması ile ödülün ikinci ortağı oldu. Aspirinin 1998 Bilimsel Araştırma Ödülü'nü, İtalyan farmakolog Prof. Dr. Carlo Patrona kazandı. 30 yıldan beri Aspirin üzerinde çalışan Prof. Dr. Patrona, düşük doz Aspirinin, yüksek doz kadar etkili olduğunu saptadı. Prof. Dr. Patrona, 30 yıldır sürdürdüğü Aspirin çalışmaları ve özellikle, Aspirinin, prostoglandin metabolizması ve kardiyo vasküler sistemini korumadaki temel araştırmaları ile tanınıyor. Ünlü İtalyan Prof. Dr. Patrona, 1998 yılı Aspirin Bilimsel Çalışma Ödül'ünü, 'Selektif Cox İnhibasyonu'nun Klinik Uygulamaları' konulu araştırması ile kazandı. Üç bilim adamının kazandığı ödüller, Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de, dünyanın çeşitli ülkelerinden 90 bilim adamı ve gazetecinin katıldığı törenle verildi. Aspirinin faydalarıAspirin şekere de yararlı ABD'nin Harvard Üniversitesi'nde yapılan bir araştırma, yüksek dozda aspirin alınması durumunda, ensülin salgısının arttığını ortaya çıkardı. Bilim adamları, bu buluştan yola çıkarak geliştirilecek yöntemlerin şeker hastaları için umut olabileceğini belirtiyorlar. Neredeyse her derde deva olarak kabul edilen aspirinin şeker hastalığının tedavisinde de etkili olduğu ortaya çıktı. Harvard Üniversitesi'nden bir grup bilim adamının yaptığı araştırmaya göre, yüksek miktarda aspirin verilen farelerde ensülin salgısının arttığı tesbit edildi. Bilim adamları, ensülin salgısındaki artışın,şeker hastalığı tedavisinde kullanılan en etkili yöntemlerden biri olduğunu söylediler. Konuya ilişkin olarak Science Dergisi'nde yer alan makalede, buna rağmen şeker hastalığının sadece aspirin'le tedavisinin mümkün olmadığı belirtildi. Bunun için çok yüksek dozda aspirin alınması gerektiğini kaydeden bilim adamları, bunun başka sakıncalar doğurabileceğine dikkat çektiler. Bununla birlikte, bu buluştan hareket edilerek yeni yöntemler geliştirmek mümkün olabilecek. Daha önce de aspirin konusunda yaptıkları araştırmalarla dikkat çeken Harvardlı bilim adamları, fazla miktarda alınan aspirinin YKK-Beta adı verilen enzimin salgılanmasında etkili olduğunu ortaya çıkardılar. Bu ise ensülin salgısının yani pankreas hormonunun artışı anlamına geliyor. Bilindiği gibi, şeker hastalığı, ensülinin yeterince salgılanmaması yüzünden ortaya çıkıyor. Aspirinin faydaları saymakla bitmiyor 1899 yılında ünlü Bayer firması tarafından patenti alınıp üretilen aspirinin bugüne kadar pekçok rahatsızlığa iyi geldiği belirlendi. İşte en önemlileri: KALP Lokman Hekim'in ilacına benzetilen aspirin, bugün kalp hastalıklarının tedavisinde koruyucu amaçlı olarak kullanlıyor. Uzmanlar, kalbi korumak için düzenli olarak her gün bir aspirin alınmasını öneriyorlar. KÖRLÜK Aspirinin şeker hastalarında körlüğü önlediği saptandı. ABD'li uzmanlar, aspirini bu nedenle şeker hastalarına öneriyorlar. 
 
PROSTAT KANSERİNDE DE ASPİRİN ETKİLİ

PROSTAT Prostat kanserinin önlenmesinde aspirinin etkili olabileceği geçtiğimiz yıl bilim adamlarınca belirlendi. Aspirin, prostat kanserinin yayılmasını önlüyor. FELÇ Oksford Üniversitesi'nde 40 bin felçli hasta üzerinde bir araştırma yapıldı. Aspirinin felcin tekrarlamasını üçte bir oranında önlediği ortaya çıktı. TANSİYON Aspirin, yüksek tansiyonu önleyen en önemli ilaçlardan. Aspirinin hamilelikte görülen ve anneyle bebek ölümlerine neden olan yüksek tansiyonu önlediği de biliniyor. BAĞIRSAK Aspirinin bağırsak kanserinin bir türünü önleyebildiği de bugün bilim adamlarınca kanıtlandı. BAŞ AĞRISI Aspirinin eskiden beri bilinen en önemli bözelliği, başta baş olmak üzere vücuttaki birçok organda görülen ağrılara iyi gelmesi. Aspirinin faydalarıAspirinin faydaları Amerikan Kardiyoloji Derneği’nin yayın organı Stroke’da yayımlanan makaleye göre, beyin kanamasından sonra bir ay süreyle verilen aspirin, kanamanın ikinci kez nüksetme riskini azaltıyor. Oxford Üniversitesi uzmanlarının yaptığı araştırma, aspirinin bin hastada görülme tehlikesini binde 9 azalttığını gösterdi. Uzman Zheng Ming Chen, “Binde 9 beyin kanamasının önlenmesi önemsiz görünebilir, ancak yılda bir milyon kişiyi aspirinle tedavi ettiğinizde, 20 bin kanama ya da ölümü önlemiş olursunuz” ifadesini kullandı ve dünyada her yıl milyonlarca kişinin beyin kanaması geçirdiğine işaret etti Aspirin felci önlüyor.
 
ASPİRİN FELCİ DE ÖNLÜYOR
Dünyaca ünlü bilim adamları tarafından yapılan deneyler sonucunda birçok yararı olduğu belirlenen Aspirinin, felci de önlediği ortaya çıktı. Belçika’daki 40 bin akut felç hastası üzerinde yapılan bir araştırmada, Aspirinin felcin tekrarlama riskini 3’te 1 oranında azalttığı tespit edildi. Oxford Üniversitesi doktorlarından Zheng Ming Chen başkanlığındaki bir ekibin 40 bin felçli üzerinde yaptığı araştırmaya göre, akut izemik felç geçiren hastalarda hemen aspirin tedavisine başlamak gerekiyor. Araştırmalara göre, bir ay boyunca düzenli aspirin kullanılması izemik felcin bir daha tekrarlanması riskini üçte bir oranında azaltıyor ve daha sonraki felç ya da ölüm riskini ise binde dokuz oranında önlüyor. Aspirin alzheimer riskini azaltıyor En az 2 yıl süreyle düzenli olarak Aspirin alanların alzheimer hastalığına yakalanma riski yüzde 80’lere düşüyor. New England Journal of Medicine’da yayınlanan araştırma, 7 bin Hollandalı gönüllü üzerinde uzun bir zaman diliminde yapıldı. Hollandalı araştırmacılar, 55 yaş ve üzerindeki denekleri 7 yıl süreyle izlediler ve “İbufrofen”, “Naproksen” ve “Diclofenac” gibi ilaçları uzun süre alanların, alzheimera yakalanma olasılıklarının daha düşük olduğunu saptadılar. 
 
Kısaca NSAİD’ler olarak adlandırılan bu gruptaki ilaçları almayan 2 bin 553 kişiye oranla, ilaçlardan bir ay kadar kullanan 2001 kişide riskin yüzde 5 azaldığı belirlendi. Bu ilaçları yaklaşık 2 yıl düzenli alan 2 bin 202 kişinin, alzheimera yakalanma riskinin yüzde 17 oranında azaldığı saptandı. İlaçları 2 yıl ya da daha fazla süre kullanan 233 gönüllüde alzheimer riskinin ise yüzde 80’lere düştüğü görüldü. Araştırmayı kaleme alanlardan Bruno Stricker, “Bunun önemli bir bilimsel bulgu olduğunu” söyledi. Aspirin kansere de şifa! Her derde deva olarak nitelendirilen Aspirinin ağız, gırtlak ve yemek borusu kanseri riskini önemli ölçüde azalttığı ileri sürüldü. İtalyan bilim adamları, düzenli olarak düşük doz Aspirin almanın ağız, gırtlak ve yemek borusu kanserinin gelişimini 3’te 2 oranında azalttığını söylediler. 5 yıl boyunca Aspirin alan 965 hasta üzerinde araştırma yapan bilim adamları, ilacın mide, prostat ve meme kanserini önlemede de önemli rol oynadığını düşünüyorlar. İtalyan bilim adamlarının, Aspirin’deki özellikle cyclooxegenase-2 enziminin kanser riskini önlemede etkili olduğuna inandıkları belirtildi. Aynı araştırmada ayrıca insanlığın en önemli buluşlarından biri olan Aspirinin kalp rahatsızlıkları, felç, akciğer ve bağırsak kanseri de aralarında olmak üzere birçok hastalığa iyi geldiği de ortaya çıkarıldı. Aspirine duyarlı mısınız? Bilim adamları ilk kez, aspirine karşı duyarlı olmayan insanların, duyarlı olanlara oranla kalp hastalıklarından ölme riskinin daha yüksek olduğunu belirlediler. Trombosit kümelenmesini uyaran tromboxan A2 maddesinin oluşumunu bloke eden aspirinin bazı insanlarda etkili olmadığını belirten uzmanlar, bu kişilerin aspirine duyarlı olmadıklarını bildirdiler. Araştırmada, aspirin kullanan ve idrarlarında yüksek oranda tromboxan bulunan kişilerin, aspirin kullanıp idrarlarında düşük oranda tromboxan bulunanlara oranla, kalp hastalıklarından ölme riskinin 3.5 kat fazla olduğu ortaya çıktı. Öte yandan, ağrı kesici Vioxx’un, aseptik (bakteriyel olmayan) menenjit hastalığı ile ilişkisi bulunduğu öne sürüldü. Etken maddesi Rofecoxib olan Vioxx ilacını kullananlar arasında bakteriyel olmayan 5 menenjit vakasının belirlendiğini bildiren Amerikan yetkililer, bu durumun ilacın yan etkisinden kaynaklanmış olabileceği üzerinde duruyor. Yetkililer üretici firma Merck’ten, Vioxx kutularının üzerine ve prospektüsüne, ilacın menenjite yol açma ihtimali ile ilgili uyarı konulmasını istedi. Aspirinin faydalarıSüper Aspirin yarışı ABD'de İkinci Dünya Savaşı sonrasında yaşanan nüfus patlamasıyla dünyaya gelen ‘baby boomers’ kuşağı 50'li yaşlarını sürüyor. Şimdiden ABD'de 40 milyon kişi eklem romatizmasından mustarip ve ağrılara ilaçların yardımıyla dayanmaya çalışıyor. Nüfusun yaşlanmasıyla birlikte bu rakamın 60 milyona ulaşacağı tahmin ediliyor.
 

Tahminlere göre, süper aspirin gelecek 5 yıl içinde 5 milyar dolarlık bir pazar oluşturacak. İşte bu pazar ilaç şirketlerinin iştahını kabartıyor. Bu nedenle yan etkisi bulunmayan ağrı kesiciler üretmek için ilaç şirketleri kıran kırana bir yarış veriyor. Sadece ABD'de her yıl 7600 kişi Nsaid denilen ağrı kesicilerin yol açtığı iç kanamalar sonucu hayatını kaybediyor. Aspirin ve diğer Nsaid'ler, vücudun en becerikli molekülleri kabul edilen ‘prostagladin’lerin üretilmesini bloke ediyor. Doğum sırasında prostagladinler, rahim kasılmalarına yol açarak, mide duvarının asitlere karşı korunması için bir mukoza tabakası oluşturuyor. Bu moleküller ayrıca bir yaralanma sırasında trombosit diye anılan kan partikülleri aracılığıyla pıhtılaşmayı sağlıyor. Ancak ‘prostagladin’ bir yaralanma durumunda ifrazı artırarak ağrı, acı ve iltihaplanmaya yol açıyor. 1970'li yıllarda araştırmacılar, kandaki ‘prostagladin’ seviyesinin düşürülmesi halinde ağrıların azaldığını keşfettiler. Uzmanlar, ‘Cox’ diye anılan bir enzimi bloke ederek ‘prostagladin’ seviyesini düşürmeyi başardılar. Cox, vücutta iki ayrı şekilde ortaya çıkıyor. Cox-1, mide duvarının korunması ve trombositlerin düzenlenmesi sırasında önemli rol oynarken, Cox-2 yaralanma durumunda ağrı ve iltihaplanmaya yol açarak tepki veriyor. Şimdiye kadar ağrı kesici ilaçlar, hem Cox-1, hem de Cox-2'yi bloke ediyorlardı. Yeni ilaçlarla ise sadece Cox-2'nin bloke edilmesi, böylece ülser gibi yan etkilerin önlenmesi amaçlanıyor. Ancak yeni ilaçların ne kadar etkin olduğu piyasaya çıktıktan sonra belli olacak. 100 yıldır değişmeyen tek ilaç Bir asırdır sadece tıp tarihinde bir sürü bölüm yazdıran aspirin, bildiğimiz gibi sadece basit ağrılarda aldığımız ilaç olarak kalmayıp, ameliyat sonrası, uçak seyahatinde etki altında kalınan basınçta, kalp krizlerinde ve en son olarak da Miyokard enfarktüsünde önemli rol oynadığı ispatlandı. Riskleri azaltıyor Yapılan yüzlerce araştırmanın sonucu aspirinin miyokard enfarktüsü veya serebal enfarktüsü (Felç geçirme) ve hatta bu nedenle ölüm riskinin önemli ölçüde azaldığı belirlendi. Aspirin dolaşım sistemimizde hayatı tehdit eden ani bir etkileşimde damarları korumak için ihtiyaç duyulan örneğin by-pass operasyonları ve kardiyak krateter ile yapılan teşhis ve tedavi gibi operasyonlar sırasında veya bu operasyonlardan sonra akut veya uzun süre etkileşimlerin meydana gelmesini belirgin bir şekilde azalttığı belirtiliyor. Ayrıca tür olarak buna benzer bir çok etkileşimin olumlu gelişmesinde büyük bir rol oynadığı belirtiliyor. 

Toz halinde satılıyordu Aspirin piyasaya ilk olarak 1899'da "Farben fabrikenvormals Friedrich Bayer ve Co" (bugünün Bayer firması) tarafından üretilmiştir. Kimya ile ilgilenen bir firma yeni geliştirdiği ilaca (asetil salisilik asit) aspirin ticari ismini verdi. Tabletler halinde satılmadan önce beyaz tozhalinde satılan ilacın ilk şişelerinin reklamlarından ağrıyı hafifleteceği, ateşi düşüreceği ve iltihapları kurutacağı sözü verilmişti. Aspirin gerçekten de kaşiflerin verdiği bütün sözlerini yerine getirdi Aspirinin kanser önleyici etkisi ABD'li bilim adamları tarafından yapılan bir araştırma, kalp hastalıklarına karşı koruyucu özelliğiyle sık sık gündeme gelen Aspirinin meme kanserine karşı da aynı etkiyi gösterdiğini ortaya çıkardı. New York'taki Columbia Üniversitesi uzmanlarının 1500 meme kanseri hastası ve 1500 sağlıklı kadın üzerinde yürüttükleri çalışmaya göre, 6 ay boyunca haftada en az bir kez Aspirin ya da diğer "nonsteroid antienflematuar" (NSAID) türdeki ağrı kesicilerden alan kadınlarda meme kanseri riski yüzde 20 azaldı. Ayrıca ilaçlardan haftada 7 tablet ya da daha fazla kullanan kadınların bu hastalığa yakalanma riski yüzde 28 oranında düştü. Amerikan Tabipler Birliği'nin haftalık tıp dergisi "Journal of the American Medical Association"da yayımlanan, İngiliz Daily Mail gazetesinin de manşetten verdiği haberde Columbia Üniversitesi uzmanları, "Hem kullanım kolaylığı hem de diğer bazı hastalıklara karşı koruyucu etkisi bulunan Aspirinin meme kanserini önlemede cazip bir ilaç olduğunu" söyledi. Östrojende etkili NSAID türünden olan Aspirin gibi ilaçların bu olumlu etkisinin en fazla menopoz sonrası kadınlarda görüldüğünü belirten uzmanlar, ilacın kanser önleyici etkisinin şimdilik sadece östrojen kaynaklı meme kanseri türünde tespit edildiğini söylüyor. Ancak östrojen kaynaklı meme kanseri, bu hastalığın en yaygın biçimini oluşturuyor. Daha önce yapılan birçok araştırmada da Aspirinin, kalp hastalıklarının yanı sıra kolon ve bağırsak kanserlerine karşı da koruyucu özelliği olduğu ortaya çıkmıştı. 

Bağırsak kanserinde aspirin umudu Amerilkalı uzmanlar, kalın bağırsak kanserinin önlenmesinde aspirinin çok olumlu sonuçlar verdiğini müjdelediler. Vanderbilt Üniversitesi'nden Dr.Raymond DuBois başkanlığındaki ekibin verdiği bilgiye göre, aspirin, tümörlerin kanla beslenmesini keserek kanserin gelişimini önlüyor. Yirmiyi aşkın klinik deneyde düzenli aspirin alanların kalın bağırsak kanseri riski % 50 oranında azaldı. Laboratuvar deneylerde ise kalın bağırsak kanser hücrelerinin derhal kan damarları oluşturduğu tespit edildi ve kanla çoğalmalarını önleyecek tedaviler denendi. Aspirinin tüm kalın bağırsak kanser türlerini dizginlemede başarılı olması, deneme aşamasındaki yeni ilaçlar konusunda umut verdi. Amerikan Kanser Derneği'ne göre, kalın bağırsak, kanserden ölümlerden ikinci sırada. Yüzyılın ilacı diye bilinen aspirinin genetik bağırsak kanserinin bir türünü önleyebildiği ortaya çıktı. ABD'nin Philadelphia kentindeki Thomas Jefferson Üniversitesi'nden bir grup bilimadamının, Lynch Sendromu diye bilenen bir tür genetik bağırsak tümörü üzerinde laboratuvarda yaptıkları deneylerde, aspirinin hücre büyümesini engellediği görüldü. Dünya nüfusunun yüzde 10'nunun bu tür kansere yol açabilecek genetik deformasyonu olduğu sanılıyor. Tıp çevrelerinde, her gün aspirin alındığı takdirde. bir ölçüde kalın bağırsak kanserinin önlenebildiği biliniyordu. Ancak bu son araştırma, aspirinin bağırsakta kanseri nasıl önlediğine ilişkin önemli bulguların elde edildiği kaydediliyor. Aspirinin faydaları‘‘Her derde deva tek ilaç’’ aspirindir Türkiye'de her yıl mide-bağırsak kanaması geçirenlerin yüzde 34'ü, kanamadan 3 saat önce, ortalama 3-4 tablet aspirin alıyor. Her hastalığın ilacı aspirin Aspirinin düzenli olarak alındığında başta kalp hastalıkları ve bazı kanser türleri olmak üzere pek çok hastalığa iyi geldiği tespit edildi. Son 10 yılda yapılan çalışmaları değrlendiren uzmanlar, bu ilacın ilk kalp krizi riskini yüzde 44, ikinci kalp krizi riskini ise yüzde 30 azalttığını ifade ettiler. İngiltere'de 1995'te bitirilen araştırmanın sonuçları, 20 yıl boyunca düzenli olarak haftada 6 aspirin alan kadınlarda, hiç kullanmayan kadınlara oranla kolon kanseri gelişiminin daha az olduğunu ortaya çıkardı. Yine aynı araştırmaya göre, düzenli olarak bu ilacı kullananların kullanmayanlara oranla yüzde 20 daha az bellekle ilgili problemleri olduğu tespit edildi. Uçağa binmeden aspirin için Uçakla uzun süreli yolculuk yapacakların uçağa binmeden önce bir ya da iki aspirin almasının gerekli olduğu açıklandı. Özellikle kıtalararası uçuşlarda, basıncın emboliye (damar tıkanması) yol açabileceğini belirten uzmanlar, aspirinin kanı sulandıracağını, böylece pıhtılaşma riskini azaltacağını belirttiler. Uzmanlar, uzun süreli uçak yolculuklarında zaman zaman koridorda yürünmesinin de damarları rahatlatacağını hatırlattılar. 
 
ASPİRİN AIDS’E İYİ GELİYOR 

Aspirin ile ilgili çok sayıda komplo teorisi var. En ilginç olanı, Aspirinin aslında AIDS'e iyi geldiği, ama çok ucuz bir tedavi yöntemi olduğu için tıp otoriteleri tarafından gizlendiği şeklinde. Aspirin herkese faydalı değil ABD, aspirinin kalp krizini koruyucu etki yaptığı açıklamalarının tam doğru olmadığını ve ilacın düzenli olarak kullanan her insana iyi gelmediğini açıkladı. ABD ayrıca, Bayer firmasının başlattığı reklam kampanyasını da bu yönde değiştirmesini karara bağladı. Federal Ticaret Komisyonu geçtiğimiz günlerde İlaç ve Gıda Dairesi'nin (FDA) uyarılarını dikkate alarak Bayer'in başlattığı reklam kampanyalarını durdurma kararı aldı. ABD'de yapılan araştırma sonuçlarına göre, aspirinin kalp krizini engelleyici etkileri var, ancak herkese değil. İlaç, sadece kalp krizi geçirme riski yüksek kişilere faydalı. Aspirin tedavisinin sadece doktor tavsiyesi üzerine uygulanması gerekiyor. Federal Ticaret Komisyonu, Bayer'in reklam ve tanıtım kampanyalarında sanki ‘Aspirin kullanan herkes kalp krizinden korunur’ gibi bir hava yaratıldığını belirterek şirketin halkı doğru bildirmesi gerektiğine ve bu iş için 1 milyon dolarlık bir fon ayırmasına karar verdi. 

Komisyon ayrıca, Bayer'in en az 4 büyük yayın kuruluşuna, ‘Aspirin herkese faydalı değil’ mesajı veren tam sayfa ilan vermesini de hükme bağladı. Amerikan Kalp Merkezi doktorlarından Rodman Starke, kararın çok yerinde olduğunu belirterek, ‘Aspirinin kalp krizine karşı önleyici özellikler taşıdığı yönünde kesin bilgiler yok. Hele hele her kullanana iyi geldiğini söylemek imkansız’ diye konuştu. Dr.Starke, ayrıca doktor tavsiyesi olsa bile hangi hastanın günde ne kadar Aspirin alacağının iyi araştırılması gerektiğine dikkat çekerek, ‘Başınız ağrıdığında bir tane alabilirsiniz. Ama kalp krizi riskiniz yüksekse bu kişiye göre değişebilir’ dedi. Plastik aspirin yakında geliyor DAHA güvenilir ve daha etkili bir aspirin çok yakın bir zamanda ecza dolabımızda yerini almaya hazırlanıyor. PolyAspirin adı verilen bu yeni ilaç 100 ayrı aspirin molekülünün, polimer adı verilen elastik bir zincirle bir araya gelmesinden oluşuyor. Bu yüzden tıp dünyasında plastik aspirin olarak adlandırılmış. Yeni aspirinin bağırsak hastalıklarından tüberküloza kadar birçok hastalığın tedavisinde olumlu sonuç vereceği ve normal aspirinin yol açtığı mide rahatsızlığı gibi yan etkilere yol açmayacağı öne sürülüyor. PolyAspirin'in en önemli özelliği polimerin ilk defa bir ilaç olarak kullanılması.

New Jersey Rutgers Üniversitesi'nden Prof. Kathryn Uhrich ‘‘Çok basitmiş gibi görünüyor ama polimeri daha önce ilaç olarak kimse kullanmamış’’ dedi ve PolyAspirin'in iki yıl içerisinde tedavilerde kullanılmaya başlanacağını açıkladı. 
 
Bazı araştırmacılar bu aspirinin kalp krizi, kanser ve Alzheimer gibi hastalıkları önlemede yardımcı olacağına inanıyor. Aspirinin en belirgin yan etkilerinden olan mide rahatsızlıkları yeni nesil aspirinde büyük bir oranda ortadan kalkmış durumda. Ayrıca PolyAspirin'i uzun süre kullanmak da gerekmiyor. Eskiden sadece baş ağrısı için kullandığımız aspirinin birçok derde deva olacak yeni plastik versiyonunu tıp dünyası büyük bir merakla bekliyor. Aspirin prostat kanserine de çare KALP krizi ve beyin kanaması riskini azalttığı söylenen Aspirinin prostat kanserinin tedavisinde de etkili olabileceği ortaya çıktı. İngiliz Üroloji Dergisi'nde yayınlanan araştırmaya göre, Hammersmith Hastanesi, Imperial Tıp Fakültesi ve Prostat Biyoloji Grubu'na bağlı bilimadamları, Aspirinin prostat kanserinin yayılmasına neden olan proteini bastırıp, hastalığın yayılmasını önlüyor.

Aspirinin bu özelliğiyle her yıl binlerce erkeğin ölmesine yol açan prostata çare olabileceği söyleniyor. Suçiçeğinde aspirin kullanılır mı Suçiçeği geçiren çocuğa bilmeden birkaç kez aspirin kullandırdık. Ancak internette şöyle bir dolaşınca dehşete düştüm. Vermiş olduğumuz zarar ne olabilir? Ortaya bir şey çıkmazsa sorun yok mudur veya bilemeyeceğimiz problemler olmuş mudur? Telafi için ne yapmak gerekir. Reye Sendromu olarak adlandırılan ve bazen de tehlikeli olabilen bir sağlık sorunu var. Bu tablo grip ve suçiçeği hastalıkları sonrasında görülebiliyor. Hastalığın kesin nedeni bilinmiyor. Yapılan çalışmalar grip ve suçiçeği hastalığı sırasında aspirin kullanan çocuklarda Reye sendromunun biraz daha sık görüldüğünü ortaya koymuş. Aslında bu sendrom, bu hastalıklar sırasında Parasetamol veya benzeri ateş düşürücüleri kullanan, hatta hiç ilaç kullanmayan çocuklarda da görülebiliyor. Ancak istatiksel olarak bakıldığında anlamlı olabilen bir ilişki ortaya konulmuş olduğu için, bu hastalıkların seyri sırasında, çocuklarda aspirin kullanılmaması konusunda bir uyarı yapılmaktadır. Bu uyarı, grip ve suçiçeği geçirirken aspirin kullanan her çocuğun hasta olacağı anlamına gelmez. Sonrasında ya da farkına varılmadan bir zarar vermesi gibi bir şey de söz konusu değildir. Sizin çocuğunuz için bu aşamadan sonra kaygılanmanıza gerek yok. Süper aspirinde kuşku Aspirinin yeni ve daha etkili versiyonu olan ‘Süper-aspirin’in fiyaskoyla sonuçlanabileceği iddia ediliyor. İnsan üzerindeki deneylerde faydadan çok zarar verdiği ve ölümlere yol açabileceği gerekçesiyle ‘Süper-aspirin’ testlerinin durdurulması isteniyor. Ağrı kesici ve kanı incelten özelliğe sahip olan ‘Süper-aspirin’ yaklaşık 42 bin 500 gönüllü üzerinde deneniyor. Ancak süper aspirinin kalp krizi önlemediği, hatta ölümlere yol açtığı iddia ediliyor. Cleveland Kliniği'nden kardiyoloji şefi Dr. Eric Topol, denemelerin durdurulması gerektiğini söylüyor. Topol, beş ayrı araştırma yürütüldüğünü 150 ile 200 gönüllünün muhtemelen bu tedavi yüzünden ölmüş olduğunu söylüyor. Aspirinin yeni marifetleri Her derde deva aspirin 100 yıl önce geliştirildiğinde sadece başağrısı ve eklem iltihabının tedavisinde kullanılıyordu. 

Listeye kalp-dolaşım sistemi girdi, şimdi de kanser ve Alzheimer. Bir Alman kimyagerin 100 yıl önce, arterit hastası olan babasının ağrılarını gidermek için geliştirdiği aspirin milyarlarca insanın başağrılarını dindirdiği gibi, örneğin ünlü romancı Kafka’nın varoluşsal korkularını da gideriyordu. 1980’li yılların başlarından bu yana ikinci kalp krizi riskini azaltmak amacıyla, 1997’den sonra da geçirilen kalp krizinin tedavisi amacıyla kullanılıyor. Milyonlarca insan da kalp krizine karşı önlem olarak küçük dozlar halinde aspirin alıyor. Son 5 yıldır yürütülen araştırmalar, ilacın kolon kanseri, prostat kanseri ve Alzheimer gibi korkutucu hastalıklara da iyi geldiğini gösteriyor. ‘Aspirin 20. Yüzyıl’ın mucize ilacıydı. Galiba 21. Yüzyıl’ın da mucizevi ilacı olmaya devam edecek’ diyen Miami Üniversitesi, Koruyucu Tıp Bölümü’nden Dr.Charles Hennekens bir itirafta bulunuyor: ‘Şimdi herkesin istisnasız bu ilacı kullanıp kullanmaması gerektiğini tartışıyoruz’. Tıp kadar eski Bir anlamda aspirinin Ğasetil salisilik asit- tıbbın kendisi kadar eskiye dayanan bir geçmişi var. Hipokrat, hastalık ateşini ve başağrısını tedavi etmek için söğüt ağacının kabuğundan elde ettiği bir ilacı kullanıyordu. Bu ilaca aspirinin öncüsü diyebiliriz. Benzer uygulama 21. Yüzyılda’da görülüyor, çünkü burada önemli olan aspirinin vücudun incinme ve enfeksiyon karşısında gösterdiği tepkileri kontrol altında tutan prostaglandin’leri sentez yoluyla birleştirmesi. Milyonlarca insan da aynı fikirde. Bugün ABD’de yaklaşık 26 milyon insan kalp sağlığı için düzenli olarak aspirin kullanıyor. Oysa 1997’de bu rakam 6.8 milyondu. Aspirin üreticileri bu bağlamda ‘düşük dozlu aspirin’ (genellikle standart 325mg tabletin dörtte biri) üretimine ağırlık verdiler. Düşük dozlu aspirinin pazar payı bugün yüzde 23’lerde seyrediyor. İnsanlar yalnızca kalp krizi riskinden kurtulmayı düşünüyor olsa bile, belli bir yaşın üzerindeki kadın ve erkeklerin tümünün düşük dozda aspirin almaları için yeterli neden oluşmuş demektir. 1980’li yıllarda Henneken’in 22.000 erkek doktor üzerinde yürüttüğü çalışma bu bağlamda çok anlamlıdır. Deneklerin yarısına, iki günde bir 325mg aspirin verilirken, diğer yarısına plasebo verildi.
 
Aspirin alanlarda kalp krizi geçirme olasılığının yüzde 44 oranında azaldığı görüldü. Bu sonuçlar üzerine 10 yıl sürmesi planlanan çalışma 5. yılda sona erdirildi. Bundan sonraki çalışmalar da kadın ve erkek üzerinde benzer şekilde sonuçlandı. Ancak insanlar yalnızca kalp krizi nedeniyle ölmüyor; insanları başka hastalıklar da öldürebiliyor. Ayrıca aspirin tümüyle zararsız değil. Pıhtılaşmaya müdahale ederken, başta sindirim sistemi olmak üzere kanama riskini artırıyor. Ayrıca beyinde de sık olmasa da bir çeşit krize neden olabiliyor. Riskliler düzenli almalı Bu yılın başlarında Dr.Alfred O.Berg’in başkanlığındaki Amerikan Koruyucu Tıbbi Hizmetler Geçici İşbirliği Grubu, eskiden yapılmış olan çalışmaları inceleyerek kayda değer bir öneri getirdi. Dr.Berg, aspirinin kalp-damar üzerindeki yararları ile zararlarını karşılaştırarak, gelecek 5 yıl içinde yüzde 3 oranında kalp krizi geçirme riski bulunan herkesin aspirin almasında yarar gördüklerini açıkladı. Hastalar, Internet’teki ücretsiz sitelerden birine girerek (biri North Carolina Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin med-decisions.com adresi) kendi risklerini hesaplayabiliyorlar. Bu hesaplamada şu kriterlerden yararlanılıyor: Yaş, sistolik tansiyon Ğbüyük tansiyonĞ , toplam kolestrolün HDL’ye oranı, sigara kullanımı ve şeker hastalığı gibi risk faktörleri. 120/80 tansiyonlu 48 yaşındaki bir erkeğin, 202 total kolestrol ve 54 HDL ile gelecek 5 yılda kalp krizi geçirme riski yüzde 2’dir. Bu, Berg’in koyduğu eşiğin biraz altındadır. Geçici İşbirliği Grubu’nun standartlarına göre bu kişinin aspirin alması gerekmez. Aspirin ve Alzheimer Ne var ki Geçici İşbirliği Grubu’nun tek kaygısı kalp hastalığı olduğu halde, diğer bilim adamları iltihabın söz konusu olduğu durumlarda aspirinin rolü üzerinde durmaktalar. Örneğin Alzheimer’ı ele alalım. Bu hastalığa yol açan risk faktörlerinin başında ciddi bir kafa travması geliyor. ‘Böyle bir incinme iltihabi bir süreci tetikleyebilir’ diye konuşan Tufts Üniversitesi’nden sinirbilimci James Joseph, anti-enflamatuar etkisi olan ilaçların koruyucu olabileceğine işaret ediyor. Bazı çalışmalar arterit tedavisi nedeniyle yüksek dozda aspirin alan kişilerde Alzheimer riskinin çok düşük olduğunu gösteriyor. Öte yandan diğer çalışmalar aspirin ile kanser vakalarındaki Ğkolon ve yemek borusu- azalma arasında anlamlı bir ilişki olduğunu ortaya koyuyor. Dartmouth Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Dr.John Baron, prostaglandinlerin kanserli doku oluşumunda çok önemli bir rol oynadığına dikkat çekiyor. Baron, günlük doz olarak düşük miktarda aspirin alan deneklerde kolorektal adenom denilen ve ileri aşamalarda kanserleşebilen polip oluşumunun yüzde 19 oranında azaldığını tespit etmiş. 
 
Baron, hastanın doktorunun diğer risk faktörlerine bakıp karar vermesi gerektiğini söylüyor. Aspirin, cinsel davranışlar üzerinde etkili Farelerle yapılan deneyler, anne farenin gebelik sırasında aspirin alması halinde genç farelerin cinsel davranışlarında değişikliğe yol açtığını gösterdi. Baltimore Üniversitesi’nden Stuart Amateau, aspirinin, fare yavrusunun beyin gelişimini dolaylı olarak çalıştıran bir enzimin etkinliğini durdurduğunu saptadı. Konuyla ilgili araştırma yazısı Nature Neuroscience dergisinde yayımlandı. Erkek farelerin seksüel davranışları beyindeki preoptik bölge tarafından ayarlanmakta. Bu beyin bölgesinin gelişimi ise doğumdan kısa bir süre önce ve sonra birkaç maddenin karşılıklı etkisiyle başlar. Östradiol hormonu, prostaglandin hormonunu etkileyen Cyclooxygenase 2 (COX-) enzimini etkinleştirir. Prostaglandin ise preoptik bölgede gelişen cinsel davranışları etkiliyor. Ağrı kesicinin preoptik bölgenin gelişimi üzerindeki etkisinin saptanabilmesi için gebe farelerin içme suyuna aspirin karıştırılmış. Aspirin ve Paracetamol gibi yaygın olarak kullanılan ilaçların etki şekli Cyclooxygenase enziminin bloke edilmesine dayanır. İlaçlar bu yüzden beynin önemli gelişim safhasındaki reaksiyon zincirini etkileyerek prostaglandin üretimini bozabilirler. Erkek fare yavruları büyüdüklerinde dişilere çok fazla yakınlık göstermedikleri gibi daha geç uyarılarak daha az çiftleşmişler. Bu farelerin beyinleri yapı olarak dişi farelere benziyordu. Doğumdan hemen sonra prostaglandin hormonu aşılanan dişi farelerde ise erkeksi davranışlar gelişmiş.
 
Dişi fareler de tıpkı erkek fareler gibi diğer farelerin üzerine çıkmaya çalışmışlar. Aynı etkinin insanlarda da gelişip gelişmediği henüz bilinmiyor. Bu soru şimdi İngiltere’de yapılacak bir araştırmayla yanıtlanmaya çalışılacak. Aspirin uzun süre kullanılmamalı Toplumda çok sık kullanılan Nonsteroid anti inflamatuvar adı verilen aspirin ve benzeri ilaçlar, özellikle midebarsak sisteminde zedelenme, ülser, kanama ve delinme gibi önemli yan etkilerin yanında hastayı ölüme sürükleyebiliyor. Ağrı kesici ve ateş düşürücü etkileri sebebi ile başta kireçlenme ve diğer romatizmal hastalıklar olmak üzere baş ağrısı, ateşli hastalıklar ve soğuk algınlığı gibi birçok hastalıkla reçetelenen ve aynı zamanda reçetesiz de satılan bu ilaçları hekimler mide koruyucu ilaçlar ile birlikte veriyor. Bu ilaçlardan kaçınmak gerektiğinin altını çizen dahiliye uzmanı Prof. Dr. Yaşar Karaaslan, İngiltere’de Tramar ve arkadaşları olarak tanınan bir grup hekim tarafından bu ilaçların yan etkilerinin ne sıklıkta görüldüğüne dair yapılan araştırma sonuçlarının son derece çarpıcı olduğunu söyledi. Tramer ve arkadaşlarının araştırması sonucunda bu ilaçları kullanan her 5 hastadan birinde endoseptik ülser, her 70 hastadan birinde septomik ülser, her 150 hastadan birinde kanama veya delinme ve her 1220 hastadan birinde ölüm meydana geldiği rapor edilmiş. İlaçların, özellikle yaşı ilerlemiş kişilerde, daha önceden ülser ve kanama geçirmiş olanlarda, sigara kullananlarda ve kortizon alan hastalarda yan etki riski daha fazla olabiliyor. 
Prof. Dr. Karaaslan, romatizmal hastalıklarda bu ilaçları senelerce kullanmak zorunda kalan hastalara dikkat çekerek, özellikle risk taşıyan hastaların bu ilaçlar yerine parasetamol gibi basit ağrı kesiciler kullanmaları tavsiyesinde bulundu. 

Gebelikte Yüksek Tansiyon’u Aspirin ile Önleyin İngiltere Birmingham Kadın Hastanesi uzmanları yaptıkları araştırmalarda gebelik döneminde anne adaylarının yüzde 10’nun yüksek tansiyon rahatsızlığı geçirdiğini tespit ettiler. Uzmanlar yüksek tansiyonun hem anne adayı için hem de bebek için hayatı risk doğurabileceği görüşündeler.

Araştırma görevlileri arasında yeralan Dr. Aravinthan Coomarasamy, anne adayı ve bebek için oluşan bu riski en az indirmenin yollarını açıkladı. “Anne adayı doktor kontrol altında günde bir tane aspirin aldığı sürece yüksek tansiyon nedeniyle oluşan rahatsızlık en alt seviyelere indirilebilir. Fakat günde 50-100 miligram aspirin alabilecek olan hamileler mutlaka doktor kontrolü altında olmalıdır.” Aspirin Pankreas’a iyi Geliyor Amerikan Ulusal Kanser Enstitüsü tarafından hazırlanan rapora göre Aspirin pankreas riskini %43 oranında azaltıyor. 28 bin 283 menopozlu kadın üzerinde, 7 yıl süren bu araştırmada deneklere haftada 2 ya da 5 kez aspirin verildi. Aspirin alan kişilerde, aspirin almayan kişilere göre pankreas kanseri riskinin %43 oranında azldığı gözlendi. Uzmanlar, aspirinin bilinçli bir şeklide kullanılması gerektiğini aksi taktirde vücutta bir çok hastalığa neden olabileceğini de belirttiler. Tansiyona Karşı Yatmadan Önce Aspirin… Amerikalı sağlık uzmanlarının yaptığı araştırmalar sonucunda, yatmadan önce alınan aspirinin tansiyonu düşürdüğü kaydedildi... Amerikada yayınlanan bir bildiriye göre, alınan 100mg aspirinin hamilelerde dahil tansiyonu önemli boyutta indiriyor. Uzmanlar üç aylık bir kullanım sonrasında aspirinin hastanın tansiyonunu 7.6 indirdiğini belirtiyor. Sabahları tansiyonun en yüksek olduğu dönem olduğuna dikkat çeken uzmanlar gece alınan aspirinin sabahki yüksek tansiyon olayını da dengelediğini kaydediyor. Bazı hamilelerin tehlikeli boyutta olan yüksek tansiyonları için bu sistemin en uygun ve yararlı yol olduğu da kaydediliyor. 
Kaynak: Ajanslar

Aspirinin AİDS, prostat kanseri, mide-bağırsak kanserini ve felcine iyi geliyormuş. Aspirinin faydaları neler. Aspirin hangi hastalıklara iyi geliyor.
 
Aspirinin faydaları saymakla bitmiyor. Asprinin bir çok hastalığa iyi geldiği ortaya çıktı.Aspirin ömrü uzatıyor kansere karşı vücudu koruyor. İşte aspirinin faydaları..
 

Yapılan araştırmalarda Mide-Bağırsak kanserini önleme konusunda yapılan çalışmalar sonuç verdi. Aspirinin düzenli kullanıldığı takdirde mide bağırsak kanserinin önlenebileceği belirtiliyor. Aspirin ömrü uzatıyor kansere karşı vücudu koruyor. 14 bin kişinin katıldığı Leiden Üniversitesi'nin araştırmasında mide - bağırsak kanseri hastalarında aspirinin etkisi incelendi. Araştırmada, her gün düzenli aspirin kullanımının hastaların ömrünü iki kat uzatabileceği tespit edildi. 

Aspirinin faydaları Baş ağrısına da iyi gelir diş ağrısına da Bildiğiniz gibi, yüzyılın en önemli icadı fermuar. Bir de Aspirin. Gün geçmiyor ki Aspirinin bir iyiliğini daha duymayalım, nelere iyi gelmiyor ki; kalp krizini önlemeden tutun da kanser tedavisindeki faydaları'na kadar her gün bir şey daha duyuyoruz hakkında. Acaba bir Aspirin kutusuna bakmak da bize iyi gelir mi? Eski eczane şişelerini anımsatan kutusuyla, Aspirinin ilk halini görmek isteyenler için, çarpıcı bir kapak, hem kim bilir belki sadece bakmak bile bir şeyleri iyileştirir, yarın gazetede şöyle bir haber duyarsanız şaşırmayın: "Günde iki kez üçer dakika Aspirin kutusuna bakmak şaşı gözleri düzeltiyor." Mucize ilaç Aspirinin, hamilelikte görülen, anne ve bebeklerde ciddi hasarlara ve ölümlere neden olan yüksek tansiyonu önlediği de saptandı. Düşük doz Aspirin kullanımı ile bunun sağlandığı belirlendi. Aspirinin bu özelliğini, 19 ülkeden 9 bin 364 kadın üzerinde yaptığı bir araştırma ile kanıtlayan İspanyol Prof. Dr. Roman Hermida, Aspirinin 1998 genç Araştırmacılar Bilimsel çalışma ödülü'nü kazandı. Amerikalı Dr. Paul Schwenger de ‘Aspirinin olası kolon kanserini engelleyici etkisi' konulu araştırması ile ödülün ikinci ortağı oldu. Aspirinin 1998 Bilimsel Araştırma Ödülü'nü, İtalyan farmakolog Prof. Dr. Carlo Patrona kazandı. 30 yıldan beri Aspirin üzerinde çalışan Prof. Dr. Patrona, düşük doz Aspirinin, yüksek doz kadar etkili olduğunu saptadı. Prof. Dr. Patrona, 30 yıldır sürdürdüğü Aspirin çalışmaları ve özellikle, Aspirinin, prostoglandin metabolizması ve kardiyo vasküler sistemini korumadaki temel araştırmaları ile tanınıyor. Ünlü İtalyan Prof. Dr. Patrona, 1998 yılı Aspirin Bilimsel Çalışma Ödül'ünü, 'Selektif Cox İnhibasyonu'nun Klinik Uygulamaları' konulu araştırması ile kazandı. Üç bilim adamının kazandığı ödüller, Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de, dünyanın çeşitli ülkelerinden 90 bilim adamı ve gazetecinin katıldığı törenle verildi. Aspirinin faydalarıAspirin şekere de yararlı ABD'nin Harvard Üniversitesi'nde yapılan bir araştırma, yüksek dozda aspirin alınması durumunda, ensülin salgısının arttığını ortaya çıkardı. Bilim adamları, bu buluştan yola çıkarak geliştirilecek yöntemlerin şeker hastaları için umut olabileceğini belirtiyorlar. Neredeyse her derde deva olarak kabul edilen aspirinin şeker hastalığının tedavisinde de etkili olduğu ortaya çıktı. Harvard Üniversitesi'nden bir grup bilim adamının yaptığı araştırmaya göre, yüksek miktarda aspirin verilen farelerde ensülin salgısının arttığı tesbit edildi. Bilim adamları, ensülin salgısındaki artışın,şeker hastalığı tedavisinde kullanılan en etkili yöntemlerden biri olduğunu söylediler. Konuya ilişkin olarak Science Dergisi'nde yer alan makalede, buna rağmen şeker hastalığının sadece aspirin'le tedavisinin mümkün olmadığı belirtildi. Bunun için çok yüksek dozda aspirin alınması gerektiğini kaydeden bilim adamları, bunun başka sakıncalar doğurabileceğine dikkat çektiler. Bununla birlikte, bu buluştan hareket edilerek yeni yöntemler geliştirmek mümkün olabilecek. Daha önce de aspirin konusunda yaptıkları araştırmalarla dikkat çeken Harvardlı bilim adamları, fazla miktarda alınan aspirinin YKK-Beta adı verilen enzimin salgılanmasında etkili olduğunu ortaya çıkardılar. Bu ise ensülin salgısının yani pankreas hormonunun artışı anlamına geliyor. Bilindiği gibi, şeker hastalığı, ensülinin yeterince salgılanmaması yüzünden ortaya çıkıyor. Aspirinin faydaları saymakla bitmiyor 1899 yılında ünlü Bayer firması tarafından patenti alınıp üretilen aspirinin bugüne kadar pekçok rahatsızlığa iyi geldiği belirlendi. İşte en önemlileri: KALP Lokman Hekim'in ilacına benzetilen aspirin, bugün kalp hastalıklarının tedavisinde koruyucu amaçlı olarak kullanlıyor. Uzmanlar, kalbi korumak için düzenli olarak her gün bir aspirin alınmasını öneriyorlar. KÖRLÜK Aspirinin şeker hastalarında körlüğü önlediği saptandı. ABD'li uzmanlar, aspirini bu nedenle şeker hastalarına öneriyorlar. 
 
PROSTAT KANSERİNDE DE ASPİRİN ETKİLİ

PROSTAT Prostat kanserinin önlenmesinde aspirinin etkili olabileceği geçtiğimiz yıl bilim adamlarınca belirlendi. Aspirin, prostat kanserinin yayılmasını önlüyor. FELÇ Oksford Üniversitesi'nde 40 bin felçli hasta üzerinde bir araştırma yapıldı. Aspirinin felcin tekrarlamasını üçte bir oranında önlediği ortaya çıktı. TANSİYON Aspirin, yüksek tansiyonu önleyen en önemli ilaçlardan. Aspirinin hamilelikte görülen ve anneyle bebek ölümlerine neden olan yüksek tansiyonu önlediği de biliniyor. BAĞIRSAK Aspirinin bağırsak kanserinin bir türünü önleyebildiği de bugün bilim adamlarınca kanıtlandı. BAŞ AĞRISI Aspirinin eskiden beri bilinen en önemli bözelliği, başta baş olmak üzere vücuttaki birçok organda görülen ağrılara iyi gelmesi. Aspirinin faydalarıAspirinin faydaları Amerikan Kardiyoloji Derneği’nin yayın organı Stroke’da yayımlanan makaleye göre, beyin kanamasından sonra bir ay süreyle verilen aspirin, kanamanın ikinci kez nüksetme riskini azaltıyor. Oxford Üniversitesi uzmanlarının yaptığı araştırma, aspirinin bin hastada görülme tehlikesini binde 9 azalttığını gösterdi. Uzman Zheng Ming Chen, “Binde 9 beyin kanamasının önlenmesi önemsiz görünebilir, ancak yılda bir milyon kişiyi aspirinle tedavi ettiğinizde, 20 bin kanama ya da ölümü önlemiş olursunuz” ifadesini kullandı ve dünyada her yıl milyonlarca kişinin beyin kanaması geçirdiğine işaret etti Aspirin felci önlüyor.
 
ASPİRİN FELCİ DE ÖNLÜYOR
Dünyaca ünlü bilim adamları tarafından yapılan deneyler sonucunda birçok yararı olduğu belirlenen Aspirinin, felci de önlediği ortaya çıktı. Belçika’daki 40 bin akut felç hastası üzerinde yapılan bir araştırmada, Aspirinin felcin tekrarlama riskini 3’te 1 oranında azalttığı tespit edildi. Oxford Üniversitesi doktorlarından Zheng Ming Chen başkanlığındaki bir ekibin 40 bin felçli üzerinde yaptığı araştırmaya göre, akut izemik felç geçiren hastalarda hemen aspirin tedavisine başlamak gerekiyor. Araştırmalara göre, bir ay boyunca düzenli aspirin kullanılması izemik felcin bir daha tekrarlanması riskini üçte bir oranında azaltıyor ve daha sonraki felç ya da ölüm riskini ise binde dokuz oranında önlüyor. Aspirin alzheimer riskini azaltıyor En az 2 yıl süreyle düzenli olarak Aspirin alanların alzheimer hastalığına yakalanma riski yüzde 80’lere düşüyor. New England Journal of Medicine’da yayınlanan araştırma, 7 bin Hollandalı gönüllü üzerinde uzun bir zaman diliminde yapıldı. Hollandalı araştırmacılar, 55 yaş ve üzerindeki denekleri 7 yıl süreyle izlediler ve “İbufrofen”, “Naproksen” ve “Diclofenac” gibi ilaçları uzun süre alanların, alzheimera yakalanma olasılıklarının daha düşük olduğunu saptadılar. 
 
Kısaca NSAİD’ler olarak adlandırılan bu gruptaki ilaçları almayan 2 bin 553 kişiye oranla, ilaçlardan bir ay kadar kullanan 2001 kişide riskin yüzde 5 azaldığı belirlendi. Bu ilaçları yaklaşık 2 yıl düzenli alan 2 bin 202 kişinin, alzheimera yakalanma riskinin yüzde 17 oranında azaldığı saptandı. İlaçları 2 yıl ya da daha fazla süre kullanan 233 gönüllüde alzheimer riskinin ise yüzde 80’lere düştüğü görüldü. Araştırmayı kaleme alanlardan Bruno Stricker, “Bunun önemli bir bilimsel bulgu olduğunu” söyledi. Aspirin kansere de şifa! Her derde deva olarak nitelendirilen Aspirinin ağız, gırtlak ve yemek borusu kanseri riskini önemli ölçüde azalttığı ileri sürüldü. İtalyan bilim adamları, düzenli olarak düşük doz Aspirin almanın ağız, gırtlak ve yemek borusu kanserinin gelişimini 3’te 2 oranında azalttığını söylediler. 5 yıl boyunca Aspirin alan 965 hasta üzerinde araştırma yapan bilim adamları, ilacın mide, prostat ve meme kanserini önlemede de önemli rol oynadığını düşünüyorlar. İtalyan bilim adamlarının, Aspirin’deki özellikle cyclooxegenase-2 enziminin kanser riskini önlemede etkili olduğuna inandıkları belirtildi. Aynı araştırmada ayrıca insanlığın en önemli buluşlarından biri olan Aspirinin kalp rahatsızlıkları, felç, akciğer ve bağırsak kanseri de aralarında olmak üzere birçok hastalığa iyi geldiği de ortaya çıkarıldı. Aspirine duyarlı mısınız? Bilim adamları ilk kez, aspirine karşı duyarlı olmayan insanların, duyarlı olanlara oranla kalp hastalıklarından ölme riskinin daha yüksek olduğunu belirlediler. Trombosit kümelenmesini uyaran tromboxan A2 maddesinin oluşumunu bloke eden aspirinin bazı insanlarda etkili olmadığını belirten uzmanlar, bu kişilerin aspirine duyarlı olmadıklarını bildirdiler. Araştırmada, aspirin kullanan ve idrarlarında yüksek oranda tromboxan bulunan kişilerin, aspirin kullanıp idrarlarında düşük oranda tromboxan bulunanlara oranla, kalp hastalıklarından ölme riskinin 3.5 kat fazla olduğu ortaya çıktı. Öte yandan, ağrı kesici Vioxx’un, aseptik (bakteriyel olmayan) menenjit hastalığı ile ilişkisi bulunduğu öne sürüldü. Etken maddesi Rofecoxib olan Vioxx ilacını kullananlar arasında bakteriyel olmayan 5 menenjit vakasının belirlendiğini bildiren Amerikan yetkililer, bu durumun ilacın yan etkisinden kaynaklanmış olabileceği üzerinde duruyor. Yetkililer üretici firma Merck’ten, Vioxx kutularının üzerine ve prospektüsüne, ilacın menenjite yol açma ihtimali ile ilgili uyarı konulmasını istedi. Aspirinin faydalarıSüper Aspirin yarışı ABD'de İkinci Dünya Savaşı sonrasında yaşanan nüfus patlamasıyla dünyaya gelen ‘baby boomers’ kuşağı 50'li yaşlarını sürüyor. Şimdiden ABD'de 40 milyon kişi eklem romatizmasından mustarip ve ağrılara ilaçların yardımıyla dayanmaya çalışıyor. Nüfusun yaşlanmasıyla birlikte bu rakamın 60 milyona ulaşacağı tahmin ediliyor.
 

Tahminlere göre, süper aspirin gelecek 5 yıl içinde 5 milyar dolarlık bir pazar oluşturacak. İşte bu pazar ilaç şirketlerinin iştahını kabartıyor. Bu nedenle yan etkisi bulunmayan ağrı kesiciler üretmek için ilaç şirketleri kıran kırana bir yarış veriyor. Sadece ABD'de her yıl 7600 kişi Nsaid denilen ağrı kesicilerin yol açtığı iç kanamalar sonucu hayatını kaybediyor. Aspirin ve diğer Nsaid'ler, vücudun en becerikli molekülleri kabul edilen ‘prostagladin’lerin üretilmesini bloke ediyor. Doğum sırasında prostagladinler, rahim kasılmalarına yol açarak, mide duvarının asitlere karşı korunması için bir mukoza tabakası oluşturuyor. Bu moleküller ayrıca bir yaralanma sırasında trombosit diye anılan kan partikülleri aracılığıyla pıhtılaşmayı sağlıyor. Ancak ‘prostagladin’ bir yaralanma durumunda ifrazı artırarak ağrı, acı ve iltihaplanmaya yol açıyor. 1970'li yıllarda araştırmacılar, kandaki ‘prostagladin’ seviyesinin düşürülmesi halinde ağrıların azaldığını keşfettiler. Uzmanlar, ‘Cox’ diye anılan bir enzimi bloke ederek ‘prostagladin’ seviyesini düşürmeyi başardılar. Cox, vücutta iki ayrı şekilde ortaya çıkıyor. Cox-1, mide duvarının korunması ve trombositlerin düzenlenmesi sırasında önemli rol oynarken, Cox-2 yaralanma durumunda ağrı ve iltihaplanmaya yol açarak tepki veriyor. Şimdiye kadar ağrı kesici ilaçlar, hem Cox-1, hem de Cox-2'yi bloke ediyorlardı. Yeni ilaçlarla ise sadece Cox-2'nin bloke edilmesi, böylece ülser gibi yan etkilerin önlenmesi amaçlanıyor. Ancak yeni ilaçların ne kadar etkin olduğu piyasaya çıktıktan sonra belli olacak. 100 yıldır değişmeyen tek ilaç Bir asırdır sadece tıp tarihinde bir sürü bölüm yazdıran aspirin, bildiğimiz gibi sadece basit ağrılarda aldığımız ilaç olarak kalmayıp, ameliyat sonrası, uçak seyahatinde etki altında kalınan basınçta, kalp krizlerinde ve en son olarak da Miyokard enfarktüsünde önemli rol oynadığı ispatlandı. Riskleri azaltıyor Yapılan yüzlerce araştırmanın sonucu aspirinin miyokard enfarktüsü veya serebal enfarktüsü (Felç geçirme) ve hatta bu nedenle ölüm riskinin önemli ölçüde azaldığı belirlendi. Aspirin dolaşım sistemimizde hayatı tehdit eden ani bir etkileşimde damarları korumak için ihtiyaç duyulan örneğin by-pass operasyonları ve kardiyak krateter ile yapılan teşhis ve tedavi gibi operasyonlar sırasında veya bu operasyonlardan sonra akut veya uzun süre etkileşimlerin meydana gelmesini belirgin bir şekilde azalttığı belirtiliyor. Ayrıca tür olarak buna benzer bir çok etkileşimin olumlu gelişmesinde büyük bir rol oynadığı belirtiliyor. 

Toz halinde satılıyordu Aspirin piyasaya ilk olarak 1899'da "Farben fabrikenvormals Friedrich Bayer ve Co" (bugünün Bayer firması) tarafından üretilmiştir. Kimya ile ilgilenen bir firma yeni geliştirdiği ilaca (asetil salisilik asit) aspirin ticari ismini verdi. Tabletler halinde satılmadan önce beyaz tozhalinde satılan ilacın ilk şişelerinin reklamlarından ağrıyı hafifleteceği, ateşi düşüreceği ve iltihapları kurutacağı sözü verilmişti. Aspirin gerçekten de kaşiflerin verdiği bütün sözlerini yerine getirdi Aspirinin kanser önleyici etkisi ABD'li bilim adamları tarafından yapılan bir araştırma, kalp hastalıklarına karşı koruyucu özelliğiyle sık sık gündeme gelen Aspirinin meme kanserine karşı da aynı etkiyi gösterdiğini ortaya çıkardı. New York'taki Columbia Üniversitesi uzmanlarının 1500 meme kanseri hastası ve 1500 sağlıklı kadın üzerinde yürüttükleri çalışmaya göre, 6 ay boyunca haftada en az bir kez Aspirin ya da diğer "nonsteroid antienflematuar" (NSAID) türdeki ağrı kesicilerden alan kadınlarda meme kanseri riski yüzde 20 azaldı. Ayrıca ilaçlardan haftada 7 tablet ya da daha fazla kullanan kadınların bu hastalığa yakalanma riski yüzde 28 oranında düştü. Amerikan Tabipler Birliği'nin haftalık tıp dergisi "Journal of the American Medical Association"da yayımlanan, İngiliz Daily Mail gazetesinin de manşetten verdiği haberde Columbia Üniversitesi uzmanları, "Hem kullanım kolaylığı hem de diğer bazı hastalıklara karşı koruyucu etkisi bulunan Aspirinin meme kanserini önlemede cazip bir ilaç olduğunu" söyledi. Östrojende etkili NSAID türünden olan Aspirin gibi ilaçların bu olumlu etkisinin en fazla menopoz sonrası kadınlarda görüldüğünü belirten uzmanlar, ilacın kanser önleyici etkisinin şimdilik sadece östrojen kaynaklı meme kanseri türünde tespit edildiğini söylüyor. Ancak östrojen kaynaklı meme kanseri, bu hastalığın en yaygın biçimini oluşturuyor. Daha önce yapılan birçok araştırmada da Aspirinin, kalp hastalıklarının yanı sıra kolon ve bağırsak kanserlerine karşı da koruyucu özelliği olduğu ortaya çıkmıştı. 

Bağırsak kanserinde aspirin umudu Amerilkalı uzmanlar, kalın bağırsak kanserinin önlenmesinde aspirinin çok olumlu sonuçlar verdiğini müjdelediler. Vanderbilt Üniversitesi'nden Dr.Raymond DuBois başkanlığındaki ekibin verdiği bilgiye göre, aspirin, tümörlerin kanla beslenmesini keserek kanserin gelişimini önlüyor. Yirmiyi aşkın klinik deneyde düzenli aspirin alanların kalın bağırsak kanseri riski % 50 oranında azaldı. Laboratuvar deneylerde ise kalın bağırsak kanser hücrelerinin derhal kan damarları oluşturduğu tespit edildi ve kanla çoğalmalarını önleyecek tedaviler denendi. Aspirinin tüm kalın bağırsak kanser türlerini dizginlemede başarılı olması, deneme aşamasındaki yeni ilaçlar konusunda umut verdi. Amerikan Kanser Derneği'ne göre, kalın bağırsak, kanserden ölümlerden ikinci sırada. Yüzyılın ilacı diye bilinen aspirinin genetik bağırsak kanserinin bir türünü önleyebildiği ortaya çıktı. ABD'nin Philadelphia kentindeki Thomas Jefferson Üniversitesi'nden bir grup bilimadamının, Lynch Sendromu diye bilenen bir tür genetik bağırsak tümörü üzerinde laboratuvarda yaptıkları deneylerde, aspirinin hücre büyümesini engellediği görüldü. Dünya nüfusunun yüzde 10'nunun bu tür kansere yol açabilecek genetik deformasyonu olduğu sanılıyor. Tıp çevrelerinde, her gün aspirin alındığı takdirde. bir ölçüde kalın bağırsak kanserinin önlenebildiği biliniyordu. Ancak bu son araştırma, aspirinin bağırsakta kanseri nasıl önlediğine ilişkin önemli bulguların elde edildiği kaydediliyor. Aspirinin faydaları‘‘Her derde deva tek ilaç’’ aspirindir Türkiye'de her yıl mide-bağırsak kanaması geçirenlerin yüzde 34'ü, kanamadan 3 saat önce, ortalama 3-4 tablet aspirin alıyor. Her hastalığın ilacı aspirin Aspirinin düzenli olarak alındığında başta kalp hastalıkları ve bazı kanser türleri olmak üzere pek çok hastalığa iyi geldiği tespit edildi. Son 10 yılda yapılan çalışmaları değrlendiren uzmanlar, bu ilacın ilk kalp krizi riskini yüzde 44, ikinci kalp krizi riskini ise yüzde 30 azalttığını ifade ettiler. İngiltere'de 1995'te bitirilen araştırmanın sonuçları, 20 yıl boyunca düzenli olarak haftada 6 aspirin alan kadınlarda, hiç kullanmayan kadınlara oranla kolon kanseri gelişiminin daha az olduğunu ortaya çıkardı. Yine aynı araştırmaya göre, düzenli olarak bu ilacı kullananların kullanmayanlara oranla yüzde 20 daha az bellekle ilgili problemleri olduğu tespit edildi. Uçağa binmeden aspirin için Uçakla uzun süreli yolculuk yapacakların uçağa binmeden önce bir ya da iki aspirin almasının gerekli olduğu açıklandı. Özellikle kıtalararası uçuşlarda, basıncın emboliye (damar tıkanması) yol açabileceğini belirten uzmanlar, aspirinin kanı sulandıracağını, böylece pıhtılaşma riskini azaltacağını belirttiler. Uzmanlar, uzun süreli uçak yolculuklarında zaman zaman koridorda yürünmesinin de damarları rahatlatacağını hatırlattılar. 
 
ASPİRİN AIDS’E İYİ GELİYOR 

Aspirin ile ilgili çok sayıda komplo teorisi var. En ilginç olanı, Aspirinin aslında AIDS'e iyi geldiği, ama çok ucuz bir tedavi yöntemi olduğu için tıp otoriteleri tarafından gizlendiği şeklinde. Aspirin herkese faydalı değil ABD, aspirinin kalp krizini koruyucu etki yaptığı açıklamalarının tam doğru olmadığını ve ilacın düzenli olarak kullanan her insana iyi gelmediğini açıkladı. ABD ayrıca, Bayer firmasının başlattığı reklam kampanyasını da bu yönde değiştirmesini karara bağladı. Federal Ticaret Komisyonu geçtiğimiz günlerde İlaç ve Gıda Dairesi'nin (FDA) uyarılarını dikkate alarak Bayer'in başlattığı reklam kampanyalarını durdurma kararı aldı. ABD'de yapılan araştırma sonuçlarına göre, aspirinin kalp krizini engelleyici etkileri var, ancak herkese değil. İlaç, sadece kalp krizi geçirme riski yüksek kişilere faydalı. Aspirin tedavisinin sadece doktor tavsiyesi üzerine uygulanması gerekiyor. Federal Ticaret Komisyonu, Bayer'in reklam ve tanıtım kampanyalarında sanki ‘Aspirin kullanan herkes kalp krizinden korunur’ gibi bir hava yaratıldığını belirterek şirketin halkı doğru bildirmesi gerektiğine ve bu iş için 1 milyon dolarlık bir fon ayırmasına karar verdi. 

Komisyon ayrıca, Bayer'in en az 4 büyük yayın kuruluşuna, ‘Aspirin herkese faydalı değil’ mesajı veren tam sayfa ilan vermesini de hükme bağladı. Amerikan Kalp Merkezi doktorlarından Rodman Starke, kararın çok yerinde olduğunu belirterek, ‘Aspirinin kalp krizine karşı önleyici özellikler taşıdığı yönünde kesin bilgiler yok. Hele hele her kullanana iyi geldiğini söylemek imkansız’ diye konuştu. Dr.Starke, ayrıca doktor tavsiyesi olsa bile hangi hastanın günde ne kadar Aspirin alacağının iyi araştırılması gerektiğine dikkat çekerek, ‘Başınız ağrıdığında bir tane alabilirsiniz. Ama kalp krizi riskiniz yüksekse bu kişiye göre değişebilir’ dedi. Plastik aspirin yakında geliyor DAHA güvenilir ve daha etkili bir aspirin çok yakın bir zamanda ecza dolabımızda yerini almaya hazırlanıyor. PolyAspirin adı verilen bu yeni ilaç 100 ayrı aspirin molekülünün, polimer adı verilen elastik bir zincirle bir araya gelmesinden oluşuyor. Bu yüzden tıp dünyasında plastik aspirin olarak adlandırılmış. Yeni aspirinin bağırsak hastalıklarından tüberküloza kadar birçok hastalığın tedavisinde olumlu sonuç vereceği ve normal aspirinin yol açtığı mide rahatsızlığı gibi yan etkilere yol açmayacağı öne sürülüyor. PolyAspirin'in en önemli özelliği polimerin ilk defa bir ilaç olarak kullanılması.

New Jersey Rutgers Üniversitesi'nden Prof. Kathryn Uhrich ‘‘Çok basitmiş gibi görünüyor ama polimeri daha önce ilaç olarak kimse kullanmamış’’ dedi ve PolyAspirin'in iki yıl içerisinde tedavilerde kullanılmaya başlanacağını açıkladı. 
 
Bazı araştırmacılar bu aspirinin kalp krizi, kanser ve Alzheimer gibi hastalıkları önlemede yardımcı olacağına inanıyor. Aspirinin en belirgin yan etkilerinden olan mide rahatsızlıkları yeni nesil aspirinde büyük bir oranda ortadan kalkmış durumda. Ayrıca PolyAspirin'i uzun süre kullanmak da gerekmiyor. Eskiden sadece baş ağrısı için kullandığımız aspirinin birçok derde deva olacak yeni plastik versiyonunu tıp dünyası büyük bir merakla bekliyor. Aspirin prostat kanserine de çare KALP krizi ve beyin kanaması riskini azalttığı söylenen Aspirinin prostat kanserinin tedavisinde de etkili olabileceği ortaya çıktı. İngiliz Üroloji Dergisi'nde yayınlanan araştırmaya göre, Hammersmith Hastanesi, Imperial Tıp Fakültesi ve Prostat Biyoloji Grubu'na bağlı bilimadamları, Aspirinin prostat kanserinin yayılmasına neden olan proteini bastırıp, hastalığın yayılmasını önlüyor.

Aspirinin bu özelliğiyle her yıl binlerce erkeğin ölmesine yol açan prostata çare olabileceği söyleniyor. Suçiçeğinde aspirin kullanılır mı Suçiçeği geçiren çocuğa bilmeden birkaç kez aspirin kullandırdık. Ancak internette şöyle bir dolaşınca dehşete düştüm. Vermiş olduğumuz zarar ne olabilir? Ortaya bir şey çıkmazsa sorun yok mudur veya bilemeyeceğimiz problemler olmuş mudur? Telafi için ne yapmak gerekir. Reye Sendromu olarak adlandırılan ve bazen de tehlikeli olabilen bir sağlık sorunu var. Bu tablo grip ve suçiçeği hastalıkları sonrasında görülebiliyor. Hastalığın kesin nedeni bilinmiyor. Yapılan çalışmalar grip ve suçiçeği hastalığı sırasında aspirin kullanan çocuklarda Reye sendromunun biraz daha sık görüldüğünü ortaya koymuş. Aslında bu sendrom, bu hastalıklar sırasında Parasetamol veya benzeri ateş düşürücüleri kullanan, hatta hiç ilaç kullanmayan çocuklarda da görülebiliyor. Ancak istatiksel olarak bakıldığında anlamlı olabilen bir ilişki ortaya konulmuş olduğu için, bu hastalıkların seyri sırasında, çocuklarda aspirin kullanılmaması konusunda bir uyarı yapılmaktadır. Bu uyarı, grip ve suçiçeği geçirirken aspirin kullanan her çocuğun hasta olacağı anlamına gelmez. Sonrasında ya da farkına varılmadan bir zarar vermesi gibi bir şey de söz konusu değildir. Sizin çocuğunuz için bu aşamadan sonra kaygılanmanıza gerek yok. Süper aspirinde kuşku Aspirinin yeni ve daha etkili versiyonu olan ‘Süper-aspirin’in fiyaskoyla sonuçlanabileceği iddia ediliyor. İnsan üzerindeki deneylerde faydadan çok zarar verdiği ve ölümlere yol açabileceği gerekçesiyle ‘Süper-aspirin’ testlerinin durdurulması isteniyor. Ağrı kesici ve kanı incelten özelliğe sahip olan ‘Süper-aspirin’ yaklaşık 42 bin 500 gönüllü üzerinde deneniyor. Ancak süper aspirinin kalp krizi önlemediği, hatta ölümlere yol açtığı iddia ediliyor. Cleveland Kliniği'nden kardiyoloji şefi Dr. Eric Topol, denemelerin durdurulması gerektiğini söylüyor. Topol, beş ayrı araştırma yürütüldüğünü 150 ile 200 gönüllünün muhtemelen bu tedavi yüzünden ölmüş olduğunu söylüyor. Aspirinin yeni marifetleri Her derde deva aspirin 100 yıl önce geliştirildiğinde sadece başağrısı ve eklem iltihabının tedavisinde kullanılıyordu. 

Listeye kalp-dolaşım sistemi girdi, şimdi de kanser ve Alzheimer. Bir Alman kimyagerin 100 yıl önce, arterit hastası olan babasının ağrılarını gidermek için geliştirdiği aspirin milyarlarca insanın başağrılarını dindirdiği gibi, örneğin ünlü romancı Kafka’nın varoluşsal korkularını da gideriyordu. 1980’li yılların başlarından bu yana ikinci kalp krizi riskini azaltmak amacıyla, 1997’den sonra da geçirilen kalp krizinin tedavisi amacıyla kullanılıyor. Milyonlarca insan da kalp krizine karşı önlem olarak küçük dozlar halinde aspirin alıyor. Son 5 yıldır yürütülen araştırmalar, ilacın kolon kanseri, prostat kanseri ve Alzheimer gibi korkutucu hastalıklara da iyi geldiğini gösteriyor. ‘Aspirin 20. Yüzyıl’ın mucize ilacıydı. Galiba 21. Yüzyıl’ın da mucizevi ilacı olmaya devam edecek’ diyen Miami Üniversitesi, Koruyucu Tıp Bölümü’nden Dr.Charles Hennekens bir itirafta bulunuyor: ‘Şimdi herkesin istisnasız bu ilacı kullanıp kullanmaması gerektiğini tartışıyoruz’. Tıp kadar eski Bir anlamda aspirinin Ğasetil salisilik asit- tıbbın kendisi kadar eskiye dayanan bir geçmişi var. Hipokrat, hastalık ateşini ve başağrısını tedavi etmek için söğüt ağacının kabuğundan elde ettiği bir ilacı kullanıyordu. Bu ilaca aspirinin öncüsü diyebiliriz. Benzer uygulama 21. Yüzyılda’da görülüyor, çünkü burada önemli olan aspirinin vücudun incinme ve enfeksiyon karşısında gösterdiği tepkileri kontrol altında tutan prostaglandin’leri sentez yoluyla birleştirmesi. Milyonlarca insan da aynı fikirde. Bugün ABD’de yaklaşık 26 milyon insan kalp sağlığı için düzenli olarak aspirin kullanıyor. Oysa 1997’de bu rakam 6.8 milyondu. Aspirin üreticileri bu bağlamda ‘düşük dozlu aspirin’ (genellikle standart 325mg tabletin dörtte biri) üretimine ağırlık verdiler. Düşük dozlu aspirinin pazar payı bugün yüzde 23’lerde seyrediyor. İnsanlar yalnızca kalp krizi riskinden kurtulmayı düşünüyor olsa bile, belli bir yaşın üzerindeki kadın ve erkeklerin tümünün düşük dozda aspirin almaları için yeterli neden oluşmuş demektir. 1980’li yıllarda Henneken’in 22.000 erkek doktor üzerinde yürüttüğü çalışma bu bağlamda çok anlamlıdır. Deneklerin yarısına, iki günde bir 325mg aspirin verilirken, diğer yarısına plasebo verildi.
 
Aspirin alanlarda kalp krizi geçirme olasılığının yüzde 44 oranında azaldığı görüldü. Bu sonuçlar üzerine 10 yıl sürmesi planlanan çalışma 5. yılda sona erdirildi. Bundan sonraki çalışmalar da kadın ve erkek üzerinde benzer şekilde sonuçlandı. Ancak insanlar yalnızca kalp krizi nedeniyle ölmüyor; insanları başka hastalıklar da öldürebiliyor. Ayrıca aspirin tümüyle zararsız değil. Pıhtılaşmaya müdahale ederken, başta sindirim sistemi olmak üzere kanama riskini artırıyor. Ayrıca beyinde de sık olmasa da bir çeşit krize neden olabiliyor. Riskliler düzenli almalı Bu yılın başlarında Dr.Alfred O.Berg’in başkanlığındaki Amerikan Koruyucu Tıbbi Hizmetler Geçici İşbirliği Grubu, eskiden yapılmış olan çalışmaları inceleyerek kayda değer bir öneri getirdi. Dr.Berg, aspirinin kalp-damar üzerindeki yararları ile zararlarını karşılaştırarak, gelecek 5 yıl içinde yüzde 3 oranında kalp krizi geçirme riski bulunan herkesin aspirin almasında yarar gördüklerini açıkladı. Hastalar, Internet’teki ücretsiz sitelerden birine girerek (biri North Carolina Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin med-decisions.com adresi) kendi risklerini hesaplayabiliyorlar. Bu hesaplamada şu kriterlerden yararlanılıyor: Yaş, sistolik tansiyon Ğbüyük tansiyonĞ , toplam kolestrolün HDL’ye oranı, sigara kullanımı ve şeker hastalığı gibi risk faktörleri. 120/80 tansiyonlu 48 yaşındaki bir erkeğin, 202 total kolestrol ve 54 HDL ile gelecek 5 yılda kalp krizi geçirme riski yüzde 2’dir. Bu, Berg’in koyduğu eşiğin biraz altındadır. Geçici İşbirliği Grubu’nun standartlarına göre bu kişinin aspirin alması gerekmez. Aspirin ve Alzheimer Ne var ki Geçici İşbirliği Grubu’nun tek kaygısı kalp hastalığı olduğu halde, diğer bilim adamları iltihabın söz konusu olduğu durumlarda aspirinin rolü üzerinde durmaktalar. Örneğin Alzheimer’ı ele alalım. Bu hastalığa yol açan risk faktörlerinin başında ciddi bir kafa travması geliyor. ‘Böyle bir incinme iltihabi bir süreci tetikleyebilir’ diye konuşan Tufts Üniversitesi’nden sinirbilimci James Joseph, anti-enflamatuar etkisi olan ilaçların koruyucu olabileceğine işaret ediyor. Bazı çalışmalar arterit tedavisi nedeniyle yüksek dozda aspirin alan kişilerde Alzheimer riskinin çok düşük olduğunu gösteriyor. Öte yandan diğer çalışmalar aspirin ile kanser vakalarındaki Ğkolon ve yemek borusu- azalma arasında anlamlı bir ilişki olduğunu ortaya koyuyor. Dartmouth Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Dr.John Baron, prostaglandinlerin kanserli doku oluşumunda çok önemli bir rol oynadığına dikkat çekiyor. Baron, günlük doz olarak düşük miktarda aspirin alan deneklerde kolorektal adenom denilen ve ileri aşamalarda kanserleşebilen polip oluşumunun yüzde 19 oranında azaldığını tespit etmiş. 
 
Baron, hastanın doktorunun diğer risk faktörlerine bakıp karar vermesi gerektiğini söylüyor. Aspirin, cinsel davranışlar üzerinde etkili Farelerle yapılan deneyler, anne farenin gebelik sırasında aspirin alması halinde genç farelerin cinsel davranışlarında değişikliğe yol açtığını gösterdi. Baltimore Üniversitesi’nden Stuart Amateau, aspirinin, fare yavrusunun beyin gelişimini dolaylı olarak çalıştıran bir enzimin etkinliğini durdurduğunu saptadı. Konuyla ilgili araştırma yazısı Nature Neuroscience dergisinde yayımlandı. Erkek farelerin seksüel davranışları beyindeki preoptik bölge tarafından ayarlanmakta. Bu beyin bölgesinin gelişimi ise doğumdan kısa bir süre önce ve sonra birkaç maddenin karşılıklı etkisiyle başlar. Östradiol hormonu, prostaglandin hormonunu etkileyen Cyclooxygenase 2 (COX-) enzimini etkinleştirir. Prostaglandin ise preoptik bölgede gelişen cinsel davranışları etkiliyor. Ağrı kesicinin preoptik bölgenin gelişimi üzerindeki etkisinin saptanabilmesi için gebe farelerin içme suyuna aspirin karıştırılmış. Aspirin ve Paracetamol gibi yaygın olarak kullanılan ilaçların etki şekli Cyclooxygenase enziminin bloke edilmesine dayanır. İlaçlar bu yüzden beynin önemli gelişim safhasındaki reaksiyon zincirini etkileyerek prostaglandin üretimini bozabilirler. Erkek fare yavruları büyüdüklerinde dişilere çok fazla yakınlık göstermedikleri gibi daha geç uyarılarak daha az çiftleşmişler. Bu farelerin beyinleri yapı olarak dişi farelere benziyordu. Doğumdan hemen sonra prostaglandin hormonu aşılanan dişi farelerde ise erkeksi davranışlar gelişmiş.
 
Dişi fareler de tıpkı erkek fareler gibi diğer farelerin üzerine çıkmaya çalışmışlar. Aynı etkinin insanlarda da gelişip gelişmediği henüz bilinmiyor. Bu soru şimdi İngiltere’de yapılacak bir araştırmayla yanıtlanmaya çalışılacak. Aspirin uzun süre kullanılmamalı Toplumda çok sık kullanılan Nonsteroid anti inflamatuvar adı verilen aspirin ve benzeri ilaçlar, özellikle midebarsak sisteminde zedelenme, ülser, kanama ve delinme gibi önemli yan etkilerin yanında hastayı ölüme sürükleyebiliyor. Ağrı kesici ve ateş düşürücü etkileri sebebi ile başta kireçlenme ve diğer romatizmal hastalıklar olmak üzere baş ağrısı, ateşli hastalıklar ve soğuk algınlığı gibi birçok hastalıkla reçetelenen ve aynı zamanda reçetesiz de satılan bu ilaçları hekimler mide koruyucu ilaçlar ile birlikte veriyor. Bu ilaçlardan kaçınmak gerektiğinin altını çizen dahiliye uzmanı Prof. Dr. Yaşar Karaaslan, İngiltere’de Tramar ve arkadaşları olarak tanınan bir grup hekim tarafından bu ilaçların yan etkilerinin ne sıklıkta görüldüğüne dair yapılan araştırma sonuçlarının son derece çarpıcı olduğunu söyledi. Tramer ve arkadaşlarının araştırması sonucunda bu ilaçları kullanan her 5 hastadan birinde endoseptik ülser, her 70 hastadan birinde septomik ülser, her 150 hastadan birinde kanama veya delinme ve her 1220 hastadan birinde ölüm meydana geldiği rapor edilmiş. İlaçların, özellikle yaşı ilerlemiş kişilerde, daha önceden ülser ve kanama geçirmiş olanlarda, sigara kullananlarda ve kortizon alan hastalarda yan etki riski daha fazla olabiliyor. 
Prof. Dr. Karaaslan, romatizmal hastalıklarda bu ilaçları senelerce kullanmak zorunda kalan hastalara dikkat çekerek, özellikle risk taşıyan hastaların bu ilaçlar yerine parasetamol gibi basit ağrı kesiciler kullanmaları tavsiyesinde bulundu. 

Gebelikte Yüksek Tansiyon’u Aspirin ile Önleyin İngiltere Birmingham Kadın Hastanesi uzmanları yaptıkları araştırmalarda gebelik döneminde anne adaylarının yüzde 10’nun yüksek tansiyon rahatsızlığı geçirdiğini tespit ettiler. Uzmanlar yüksek tansiyonun hem anne adayı için hem de bebek için hayatı risk doğurabileceği görüşündeler.

Araştırma görevlileri arasında yeralan Dr. Aravinthan Coomarasamy, anne adayı ve bebek için oluşan bu riski en az indirmenin yollarını açıkladı. “Anne adayı doktor kontrol altında günde bir tane aspirin aldığı sürece yüksek tansiyon nedeniyle oluşan rahatsızlık en alt seviyelere indirilebilir. Fakat günde 50-100 miligram aspirin alabilecek olan hamileler mutlaka doktor kontrolü altında olmalıdır.” Aspirin Pankreas’a iyi Geliyor Amerikan Ulusal Kanser Enstitüsü tarafından hazırlanan rapora göre Aspirin pankreas riskini %43 oranında azaltıyor. 28 bin 283 menopozlu kadın üzerinde, 7 yıl süren bu araştırmada deneklere haftada 2 ya da 5 kez aspirin verildi. Aspirin alan kişilerde, aspirin almayan kişilere göre pankreas kanseri riskinin %43 oranında azldığı gözlendi. Uzmanlar, aspirinin bilinçli bir şeklide kullanılması gerektiğini aksi taktirde vücutta bir çok hastalığa neden olabileceğini de belirttiler. Tansiyona Karşı Yatmadan Önce Aspirin… Amerikalı sağlık uzmanlarının yaptığı araştırmalar sonucunda, yatmadan önce alınan aspirinin tansiyonu düşürdüğü kaydedildi... Amerikada yayınlanan bir bildiriye göre, alınan 100mg aspirinin hamilelerde dahil tansiyonu önemli boyutta indiriyor. Uzmanlar üç aylık bir kullanım sonrasında aspirinin hastanın tansiyonunu 7.6 indirdiğini belirtiyor. Sabahları tansiyonun en yüksek olduğu dönem olduğuna dikkat çeken uzmanlar gece alınan aspirinin sabahki yüksek tansiyon olayını da dengelediğini kaydediyor. Bazı hamilelerin tehlikeli boyutta olan yüksek tansiyonları için bu sistemin en uygun ve yararlı yol olduğu da kaydediliyor. 
Kaynak: Ajanslar


O tren İzmit’te de duracak

3. Uluslararası İletişim Bilimi ve Medya Çalışmaları Kongresi başladı

O ilçelerde planlı elektrik kesintisi olacak

KADEM’den Gölcüklü kadınlara eğitim

Çayırova Belediyesi, son hafta Mersin deplasmanında

KOTO’dan SEDAŞ’a Vezirçiftliği teşekkürü

İzmit’te "Yeni Nesil Yerel Yönetimler Akademisi" kuruluyor

Market alev alev yanmıştı, tahribatın boyutu ortaya çıktı

Yakup Altun Stadı’nda sentetik çim seriliyor

Babalar bu okulda eşleriyle doğuma hazırlanıyor

Geleceğin kadın şefleri ustalık belgelerini aldı

Fenerbahçe, Avrupa Konferans Ligi’ne veda etti

İzmir Seferihisar açıklarında 4,5 büyüklüğünde deprem

Evde yapılan operasyonda 580 kök kenevir bitkisi ele geçirildi

Yayanın tırın altında kaldığı kaza anı güvenlik kamerasına yansıdı

Market yangınında bin 350 metrekare kapalı alanın tamamı kül oldu

Bugün hangi eczaneler nöbette?

Kocaeli genelinde 19 Nisan 2024 Cuma günü hava nasıl olacak?

Dolar bugün ne kadar?

Altın fiyatları ne kadar oldu?

Benzin ve motorin fiyatları

Kara Yollarında Durum

Geleceğe Yatırımın Adresi Rusya'da Eğitim

Çamaşır Makinesi Kazan Bilyası (Rulman) Nasıl Değiştirilir?

Vali Yavuz, ÖNEM Projesinin Galasında Öğrencilerle Bir Araya Geldi

Darıca’da yüzler gülüyor

MHP'nin sandalye sayısı 50'ye yükseldi

Kocaelispor 28 Nisan'da Bandırmaspor karşısında

Kocaelispor'un deplasman kontenjan sayısı belli oldu

Hastane randevularına yeni düzenleme

Yükleniyor

İsrail, Gazze'deki Cibaliye Mülteci Kampı'na saldırdı! Çok sayıda ölü ve yaralı var

Swiss Transporte, Zürih'te Nakliyede Çevre Dostu Çözümler Geliştiriyor

Almanya İşçi Vizesi: Kariyerinizi Uluslararasılaştırmanın Kapıları

Yurt Dışında İş Bulmak Kolay Mıdır?

Dünya liderlerinin gözünün içine baka baka söyledi: Artık sizden bıktık

Havuzdan bulaşan 'beyin yiyen amip' 16 aylık çocuğu öldürdü

Halk sokaklara indi, belediye başkanının evini basıp ateşe verdiler

İspanya Kargo Gönderimi

Avrupa Parlamentosu'ndan, AB'ye katılım süreci ile ilgili skandal Türkiye raporu

"Sessiz katil" olarak biliniyor, tek bir lokması hasta ediyor

İzmir Seferihisar açıklarında 4,5 büyüklüğünde deprem

MHP'nin sandalye sayısı 50'ye yükseldi

Hastane randevularına yeni düzenleme

Yumurta ve tavuk eti üretimi azaldı

Kara yollarında durum

2 akrep yiyen şahıs öldü

Maliye IBAN'ları kiraya verenlerin peşine düştü

Gazze'ye yardım malzemesi taşıyan 9. gemi uğurlandı

TÜİK , şubat ayı işsizlik verilerini açıkladı

Ara tatil sona erdi, 20 milyon öğrenci yeniden ders başı yaptı

MHP'nin bayramlaşacağı dört parti belli oldu

Özgür Özel, “Kimsenin gözünün yaşına bakmam”

Lütfü Türkkan’dan Meral Akşener’e: Kararını gözden geçir

Erbakan talimat vermişti! Yeniden Refah Partisi kazandığı belediyelere tabelaları astı

Seçim yenilgisi sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan talimat!

Ne Özel ne de İmamoğlu faktörü! Kılıçdaroğlu, seçimdeki başarıyı 3 nedene bağladı

Körfez'de seçim sonuçlarına yapılan itiraz reddedildi

İzmit Belediyesi’nin yeni meclis üyeleri belli oldu

Derinceliler, Atasoy Bilgin’e sandıkta şok yaşattı!!

Saide Arslan Çalışkan'dan, Nail Çiler, partilileri ve gazetecileri hedef alan zehir zemberek suçlamalar!

Dolar bugün ne kadar?

Altın fiyatları ne kadar oldu?

Benzin ve motorin fiyatları

Dolar - euro kaç TL?

Altın fiyatları ne kadar oldu?

Benzin ve motorin fiyatları

Dolar bugün ne kadar?

Altın fiyatları ne kadar oldu?

Benzin ve motorin fiyatları

Dolar bugün ne kadar?

Çayırova Belediyesi, son hafta Mersin deplasmanında

Yakup Altun Stadı’nda sentetik çim seriliyor

Fenerbahçe, Avrupa Konferans Ligi’ne veda etti

Kocaelispor 28 Nisan'da Bandırmaspor karşısında

Kocaelispor'un deplasman kontenjan sayısı belli oldu

Günü çift idmanla geçirdik

Başkan Durul, Emniyet Müdürü Karaduman’a forma verdi

Fofana Play-Off’ta kesin sahada

Kocaelispor taraftarına Ümraniye’de 175 kişilik yer ayrıldı

Göztepe takılmazsa, Süper Lig’de

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 32 28 1 3 53 87
2.Fenerbahçe 32 27 1 4 57 85
3.Trabzonspor 32 16 12 4 12 52
4.Beşiktaş 32 14 12 6 4 48
5.Rizespor 32 14 12 6 -4 48
6.İstanbul Başakşehir 32 13 12 7 4 46
7.Kasımpaşa 32 13 12 7 -2 46
8.Sivasspor 32 11 10 11 -5 44
9.Antalyaspor 32 10 10 12 -1 42
10.Alanyaspor 32 10 10 12 -5 42
11.Adana Demirspor 32 9 10 13 5 40
12.Samsunspor 32 10 14 8 -6 38
13.Ankaragücü 32 8 11 13 -1 37
14.Kayserispor 32 10 12 10 -9 37
15.Konyaspor 32 8 12 12 -11 36
16.Hatayspor 32 7 13 12 -8 33
17.Gazişehir Gaziantep 32 8 17 7 -15 31
18.Fatih Karagümrük 32 7 16 9 -6 30
19.Pendikspor 32 7 16 9 -28 30
20.İstanbulspor 32 4 21 7 -34 16

YAZARLAR