Fikir ve düşüncelerimiz mürekkep, yüreğimiz kalem, kara mizah ülkemin beyaz kalabilen sayfalarına doğruları söyleyip doğruları yazmak, dilimizde prangalar, rahat rahat öterken leş kargalar, biz artık yazmasak mı?
Derdini dert etmişsin vatandaşın, çoğu zaman yastık yüzü görmez başın. Hayattan kopmuş zihinde yaşarsın. Karnı tok sırtı pek yüksek ökçeli yazarlar palazlanırken villasında, Gebze sokaklarında dolaşırsın seni kimse tanımaz şaşarsın, artık yazamasak mı?
Haksızlık haksızlık, insanımın alnına sürülmüş kara leke. Kalemim titrek titrek, benliğimi saran haksızlık korkusu. Sanki üstümüze üflenmiş ölüm uykusu. Dilimiz tutsak, gönlümüz tutsak. Erdemli Canların özgürlük türküsü. Bizler artık yazmasak mı?
Kalabalıklar için de yapa yalnızız, erdemli canlar villaların da sakin. Sessiz çığlıkların sesiyim. Kimseler yok yanımızda lakin, şah damarımıza yakınımız var. Erdemli canların sırtını sıvazlar baydan (Joe Biden) amcalar. Artık bizler yazmasak mı?
Bir sevdadır bizimkisi, para ile alınıp satılmaz. Gönül ikliminden süzülmeyen fikirler ucuz kalemle yazılmaz. Yürek yanıp kavrulmuşsa canın ne önemi var bizim için. Vatan sağ olsun diye haykırdık hep. Sesimizi duyuramasak da yüreğimizi durduramadık. Artık yazmasak mı?
Ellerde villalar can bizde vatan heyecan. Her karış toprağı kutsalımızdır. Bin canlar feda olsun ne kıymeti var canın. Varsın eller onların olsun, dostlar onların olsun, vermeyiz vatanı alsanız da dünyaları, haberiniz olsun. Artık yazmasak mı diyorum.
Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile…