AKPM Türk Delegasyonu üyesi Yaşar: Avrupa'daki kayıp bir göçmen çocuğun bile başına bir şey gelse dünya ayağa kalkmalı

Yaşar, TBMM ile AKPM Göç, Mülteciler ve Yerlerinden Edilmiş İnsanlar Komisyonu tarafından ortaklaşa düzenlenen ve dün gerçekleşen "Göçmen Çocukların Korunması ve Kayıp Çocukların Kurtarılması" konulu konferansa ilişkin 

Raportörlüğünü yaptığı, "Avrupa'da Kayıp Mülteci ve Göçmen Çocuklar" başlıklı raporun AKPM tarafından Ocak 2020'de kabul edildiğini anımsatan Yaşar, bu konuda yapacakları işlerin henüz başında olduklarını söyledi.

Günde bir çocuğun kaybolduğu bilgisinin BM tarafından belgelenmesinin ardından alarm zilleri çalmaya başladığını ve bunun üzerine bir çalışma başlattıklarını anlatan Yaşar, rapor hazırlama sürecinde yüz binlerce çocuğun kayıp olduğunu gördüklerini ifade etti.

Yaşar, "Yüz binlerce çocuk demek abartılı bir rakam değil. Bugün bile bu sorun devam ediyor. Çocuklar kayboluyor. Biz bu raporda birtakım tespitlerde de bulunduk. Bana göre artık teorik tartışmaları bir kenara bırakıp aksiyona geçmek gerekiyor." diye konuştu.

Göçmen çocukların, dilini, kültürünü bilmedikleri bir coğrafyada suç örgütlerinin ağına düştüğünü belirten Yaşar, bu çocukların başlarına ne geldiği ihtimallerinin çok korkunç olduğunu dile getirdi.

Kayıp çocuklarla ilgili farkındalığın düşük olduğunu, bu konunun insanlığın birinci gündemi olması gerektiğini vurgulayan Yaşar, "Bizler hep kayıp sayısına odaklanıyoruz. Sayıdan ziyade bu çocukların başına gelebilecek ihtimallere odaklanmalıyız. Çocukların başına gelme ihtimali olan şeyler, bir çocuğun bile başına gelse bence dünyanın ayağa kalkması gerekir." dedi.

Devletlerin, bu konudaki yükümlülüklerini yerine getirmesini istediklerini ifade eden Yaşar, kayıp mülteci ve göçmen çocuklar konusunda somut adımların atılması gerektiğinin altını çizdi.

"Boşluklarda kayboluyor"

Parlamentoların gücüne inandığını belirten Yaşar, şöyle devam etti:

"Kayıp göçmen ve mülteci çocuklarla ilgili yüksek ses vermek TBMM'ye yakışır. Çünkü dünyada en fazla mülteciye Türkiye ev sahipliği yapıyor. 1 milyon 600 bin çocuk mülteci bizim ülkemizde. Dolayısıyla parlamentoların işlevi sadece yasama yapmak değil. Kamuoyunu bilinçlendirmek ve böylesi yaralı bir konuya dikkati çekmek de TBMM'ye düşerdi. Dolayısıyla TBMM Başkanımız Mustafa Şentop'un ev sahipliğinde bu toplantının yapılmasını önemsiyoruz."

Avrupa'daki kayıp çocuklarla ilgili yapılması gerekenlerden bazılarının çok basit işlemler olduğuna işaret eden Serap Yaşar, şunları kaydetti:

"INTERPOL'un kayıplar ve ölüm kayıtlarının tutulduğu sarı ve siyah bültenleri var. Göçmen çocuklar buna kaydedilmiyor. Biz raporda bunu tespit ettik ve Bakanlar Komitesine de öneri getirdik. Schengen bilgi sistemine kayıtları yok. Sınır geçişlerinde uyumlu bir mevzuat düzenlemesi yok. Annesi, babası olmayan o çocukların sahibi, devlettir, korumakla yükümlü olan da yine devlet kurumları olması gerekir. Sarf edilen çabalarla ihtiyaçlar arasında büyük boşluklar var ve çocuklar bu boşluklarda kayboluyor. 'Sonuçta göçmen' deyip geçmeyin. Dolayısıyla ülkeler ayrımcı bir tutum takınmadan, kendi yurttaşları için uyguladığı hukuk sistemini onlara da uygulaması gerekiyor. Çocuk kayıplarını önlemede en etkili yöntem çocukları ebeveynleri ile buluşturmak, aile bağlarını yeniden tesis etmek. Kayıpları önlemek, kaybolmuşları bulmaktan daha kolay. Kayıpları önlemek için de bu çocukları ebeveynleriyle tutmak gerekir."

 AA