Ahmet Türk'ten kayyum resti: Mümkün değil

Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı ve Kürt siyasetinin önemli isimlerinden Ahmet Türk, Hükümet tarafından gündeme getirilen Belediyelere kayyum atanması ile ilgili tartışmaları değerlendirdi. Türk "Mevcut hukuk içinde Belediyelere kayyum atanmasının imkanı yoktur. Belediye meclislerini fesih etmeleri gerekir. Halkın iradesi ile seçilenlerin devre dışı bırakılması, hukukun tamamen devre dışı bırakılması anlamına gelir" dedi.

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'ne ise, son 10 ay içerisinde Başbakanlık'tan özel yetkili ve mali denetim de yapan yaklaşık 20 Mülkiye müfettişinin gelip birçok konuda inceleme ve soruşturma yaptığı ortaya çıktı.

Hükümet tarafından DBP'li Belediyelere kayyum atanması ile ilgili gündeme getirilen tartışmalar sürerken, DBP'li 3 Büyükşehir Belediyesinden biri olan Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, tartışmaları değerlendirdi. Türk, göreve geldikleri günden beri Mülkiye müfettişlerinin belediyeden ayrılmadığını, giden müfettişlerden hemen sonra yenilerinin geldiğini ifade ederek şöyle konuştu:
"MÜLKİYE MÜFETTİŞLERİ BELEDİYEMİZDEN AYRILMIYOR"

"Mülkiye müfettişleri belediyemizden ayrılmıyor. Bizde her şey şeffaftır. Daha önce Cumhurbaşkanı ve Başbakan tarafından gündeme getirilen ve Belediye bütçesinin yüzde 70'ini personel giderlerine ayırdığımız ile ilgili iddialar vardı. Gelen müfettişler yaptıkları çalışma ile hazırladıkları raporlarda bu oranın yasal olan yüzde 30'u geçmediğini tespit ettiler. Yine eş başkanlık genelgesi ile ilgili geldiler. Siyasetimizden rahatsızdırlar ve Kürtleri sindirmek istiyorlar."

KAYYUM ATANMASI KONUSU

Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, önce Milletvekili dokunulmazlığının kaldırıldığını, şimdi de Belediyelere kayyum atanması ile ilgili bir tartışma yürütüldüğünü hatırlatarak sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kürt düşmanlığı üzerine politika yürütüyorlar. Mevcut hukuk içinde belediyelere kayyum atamaları mümkün değil. Yasa, ya da Anayasa değişikliği yapmaları gerekir. Kayyumun atanması için belediye meclislerinin feshedilmesi gerekir, Halkın iradesi ile seçilmiş meclisleri nasıl feshedecekler. Zaten bir çok Belediye Başkanı arkadaşımız tutukludur. Kayyum olayının ne mevcut hukukta yeri var, ne de demokrasi ile bağdaşır bir durumu yoktur. Mecliste yeni bir yasa ve anayasa önerisi ile kayyumun yolunu açmaya çalışma yönelik bir şeyler yapabilirler, bunun da kolay olmadığını düşünüyorum. Hangi hukuka göre bunu yapacaklar. Halkın iradesi ile seçilenlerin devre dışı bırakılması hukukun tamamen devre dışı bırakılması anlamına gelir."

DİYARBAKIR'DA SON 10 AYDA 20 ÖZEL YETKİLİ MÜFETTİŞ

Öte yandan, her yıl Sayıştay müfettişlerinin rutin denetim yaptığı Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'ne son 10 ay içerisinde Başbakanlık'tan özel yetkili ve mali denetim de yapan yaklaşık 20 Mülkiye müfettişinin gelip inceleme ve denetleme yaptığı belirtildi. Her gelen müfettişin sadece geldiği yıl için değil, geriye dönük 10 yıllık hesapları incelediğini belirten Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi yetkilileri cadde, meydan ve parklara verilen isimler, bazı kurumlara tahsis edilen yerler, kullanılan akaryakıt miktarı, eş başkanlık yönetmeliği ve toplu iş sözleşmesinin de müfettişlerin incelediği konular arasında olduğunu söyledi.

KIŞANAK: MÜFETİŞ SAHADA İŞÇİLERİN KİMLİKLERİNİ KONTROL ETTİ

Diyarbakır Büyükşehir Belediye başkanı Gültan Kışanak da, belediyeye gelen müfettişlerin normalde belediye binasında kendilerine tahsis edilen odada çalışmaları gerektiğini, orada kimi dinlemek isterlerse çağırdıklarını, belge ile dosyaları isteyip incelediklerini kaydederek şöyle dedi:

"Türkiye'nin hiçbir yerinde görülmedik şekilde müfettişler Diyarbakır'da sahaya çıktılar, tek tek park bahçe işçilerini, temizlik işçilerini, yol yapım çalışmalarında çalışan işçileri sahada tek tek kimlik kontrolü yaptılar. 'Bu kişi sen misin? TC kimlik numaran bu mu? Sen ne iş yapıyorsun?' diye sahada tek tek gidip işçileri denetlediler. Ama hiç bir şey bulamadılar. Halen Belediyede çalışan müfettişler var."